Yolumuz Vasat Bereketli Hasat
“Allah iyilerle karşılaştırsın” derler ya büyükler.
Doğrusu şunu yap bunu yapma diye özetlenen nasihatler duyarız.
Nasihatlerin hepsinde bizzat kendimizin yapması ve yapmaması gerken şeyler salık verilir.
“iyilerle karşılaşma”meselesinde biz etkin değilizdir.Bu bir duadır ve bizim irademiz dışında lehimize gerçekleşmesinin temenni edildiği bir şeydir.
İnsan nasihatlere ne kadar kulak kabartsa da kötülerle bir arada olmaması önemlidir.
Başka bir atasözümüzü vardır.”Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” diye.
Burda ise bizim ne olduğumuzun önemli olmadığı üçüncü bir kişi üzerinden de tanımlanabileceğimizi göstermektedir.
O zaman diyebiliriz ki; Her şey bizim yapıp etmelerimizle iyi olmamızla mümkün olmuyor.Bir topluluğun iyiye doğru yönelmesi gerekiyor.
Çok temel şaşmaz iki gerçekle devam edelim.
-İçinizden iyiliği yayan kötülüğü alıkoyan bir yapı bulunsun
-İyi işleri bir toplumun yaşama biçimine dönüştürmezseniz, kötüler tarafından idare edilirsiniz.Siz kendi hailinize göre karşılık bulursunuz.
İyilerle karşılaşmak bizim dışımızda da bir iradenin, yaşam için gerekli olduğuna kuvvetle işaret eder.
Bu lakırdıları neden söylüyorum biliyor musunuz?
Bir süredir belki iki üç senedir kötülerle karşılaşmamak için ciddi anlamada kendimi soyutlamış bir yaşama mecbur ettim kendimi.
Ve sonra özellikle bir kaç aydır sanırım bu niyetimden dolayı iyilerle karşılaşma konusunda lütuflandırıldığımı düşünecek bir çok olayla karşılaşıyorum.
O kadar çok iyi ile karşılaşıyorum ki?
Düşüncesi, yaşama tarzı hayata bakışı farklı farklı da olsa haza insan diyeceğim insan kokan insanlarla karşılaşıyorum tanışıyorum arkadaşlık kuruyor kimileriyle kısa sürede dostluk kuruyorum.
Ve şükür halinde mutlu mesud huzurlu dolanıyorum.
Menfaatle, riyakarlıkla, aldatma ile veya insani olmayan işlerle ilgisi olmayan ne çok insanımız varmış diye dayatılan bir önyargıyı aşıyorum.
Gelelim son yazımızdan bu yana neler olup bittiğine.
Gelelim değil mi kimin kimlere neler ettiğine?
Ya da geçelim dedikoduyu uymaz insan etiğine.
Ömür çok kısa gideceğiz binmişiz dünya beşiğine
Araya bir dörtlük almışız farkında olmadan
Devam edelim olgulardan ve de olaylardan.
Ülkemiz siyaseti, kurulmakta olan iki partinin ve yeni etkileşimlerin yoğunlaştığı bir dönemde evrilmeye devam ediyor.
İttifak kültürü, tahammül sınırları, farklı yapıların iletişimi gibi konular siyaset sosyolojimizin baskın tartışma konuları olmaya devam edecektir.
İdris Küçükömer ,Sağcıların solcu solcuların sağcı olduğuna dair bir görüşü dile getirmişti.
Belki ilk bakışta doğru gibi görünen bu değerlendirmeyi unutmadan bizim de yeniden şekillenecek siyasete bir katkı olsun diye bir süredir paylaşmaya devam ettiğimiz bir görüşümüzü tekrarlayalım.
Türkiyede sağcılar solcu olmayı göze alamamışlar, solcular ise aydın olmayı başaramamışlardır.
Biraz esprili de olsa “solcuları toplayıp sağ bir parti kurmak fikrini bu değerlendirmelerden ortaya çıkardık.Mevcut siyasetimizin hali pür melalini ortaya koymak ve belkide bir arayışa yol açmak için böyle lakırdılar peşindeyiz.
Doğrusu mevcutlardan çok ümit var olmadığımızdan gerçek görüşümüzü burda dile getirmeyeceğiz.Gerçeğin bizden uzaklaşması nedeniyle bir kaç Anadolu evladına miras bırakacak çalışmaların gayreti içinde olmalıyız.Onlar elbet sonsuz takdirin kendilerine yönelen işaretlerini görecek bir ferasete sahip olacaklardır.Belki bizim ulaşamayacağımız yetenekler olur diye bir cümle ile bir ipucunu paylaşmak belki mahzurlu olmayacaktır.Madem sağcı solcu, liberal, muhafazakar bizi sahili selamete çıkarmayacak kime ihtiyacımız var sorusunun cevabı “aydın”olabilmişlerde gizlidir.deyip kapatalım.
Ha unutmadan bir toprağı bize vatan yapan şey nedir?Ve devamla vatanda bir devleti ayakta tutan ne ola ki?İşte bu sorunun doğru cevabına saldırılar gittikçe yoğunlaşmaktadır.15 Temmuz bu saldırılardan sadece birisiydi. Gerçeğin sahibi koruyacağına dair taahhüdünü bir kez daha göstermiştir.Saldırların ve yöntemlerinin çeşitliliğini bir metaforla açıklama gereği nedeniyle diyoruz ki, önümüzdeki dönem ayrışma ve çatışma “bir doları olanlarla bir lirası olmayanlar “arasında sürecektir.Bu çok ayrıntılı açıklamayı gerektirir bir konudur ve ilerleyen zamanlarda izah edilecektir.
Başarı, Hakk’ın omuz vereceği zayıfların olacaktır.
Bu hafta bilgeliği kalın bir çizgiyle çizilecek görüntüsünde birinin, yeterisizliği ve cehaletiyle tertiplenen bir tartışmaya şahit olduk.Bu sonuç dolaylı bir kasıtla istenmiş bir durumdur.
Bir de küfür ehli bir dindarın yediği bir herze beni çok rahatsız etti.Bu düşük kişilik bir bakanlıkta önemli bir görev almış ve sosyal medya hesabında bunu paylaşmış.Harf sayısına bağlı bu paylaşımda kendini göreve getiren Cumhurbaşkanına hürmet ve yalakalığını dile getirmede cömertlikte aşırıya gidince(vasattan ayrılınca)Allah’a yer kalmamış bu herifte kısaltmayı yaratıcının ismi üzerinden yapmış. Cenabi Hak yerine (C.Hak) yazmış.Sayın Cumhurbaşkanımız bu adamı derhal görevden alınız.Bu adamın Allah’a hürmeti yoksa hiç kimseye de faydası olmaz.Hazır başlamışken buna benzer müsveddelerden kurtulunuz.
Ordumuz bir sürü fitne ve fesattan kurtulmaya çalışırken çok başarılı işler yapmış birlik ve beraberliğimizin pekişmesinde öncü rol oynamıştır.Ordu mensuplarının dindar olup olmadıkları şehadete karşı göstermiş oldukları reflekslerinden belli olur. Görevdeki komutanlarımızın huzurla çalışmalarını engelleyecek fitne ve fesat ihbarlarına dair bilgiler millet olarak bizi rahatsız etmektedir.İlgili araştırıcıların evrensel hukuk ilkelerini gözeterek işlem yapacaklarından endişemiz yoktur.
Başta ordumuz ve diğer önemli kurumlarımızın ve özellikle bankalarımızın yazılımlarını daha korunaklı hale getirmeleri ve çok dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyoruz.
Dış politikada bugüne değin büyük devletler hep içişlerimize karışırlardı ve biz bundan şikayet ederdik.Şimdi bu iş az da olsa tam tersine işlemektedir.Biz zaman zaman büyük görünen ülkelerin aleyhimize tutumlarını değiştirebilecek insiyatifler kullanabiliyoruz.Bu nedenle iktidari tebrik etmek lazımdır.Örneğin Türkiye ABD seçimlerinde etkili olabilecektir.
Bazı güçler de coğrafyamızda mevcut terör örgütlerini (YPG,FETÖ,DEAŞ vb.) birlikte çalışacakları bir anlaşmaya doğru götürmek isteyeceklerdir.Buna hazırlıklı olmak gerek.
Kısaca vasat.com ile ilgili gelişmeleri paylaşmak isteriz.
Yazar kadromuz hiç bir internet gazeteceliğinde olmadığı kadar güçleniyor.Ve yeni başlayanlar dahil çok güçlü düşünce adamları ve kalem sahipleri aramıza katılıyor.
Eyüp Kılıç çok güçlü bir analizci ve stratejist ve becerikli bir sosyal medya mensubu yazıları çok beğeniliyor.
Mehmet Aycı Şair Yazar onlarca kitabı var ve hikayesi olan şiirleri var.Aramıza yeni katıldı ve muhteşem yazılarıyla devam ediyor.
Namık Kemal Okumuş düşünce adamı ve akademisyen özgürlüğün yollarını açacak bir zihin.
İrfan Topal bir eylem adamı yüreğiyle yazıyor.
Taner Alparslan ,aslında Allah iyilerle karşılaştırsın diye başlayan yazımızın son halkası bütün arkadaşlarımızın iyilerden olması şükredilecek bir durum.Taner de ilk yazısıyla ne kadar güçlü bir kalem olacağını ortaya koymuş oldu.
Mevlam neylerse güzel eyler.
Vasat ne güzel bir sıfattır.
Vasat bir yaşam dileğiyle