Kıvanç Tığlı BULUT

Kıvanç Tığlı BULUT

Ergenlikte stres

Ergenlikte stres

Değerli okuyucularım, ergenlik dönemi herhalde insanın yaşamındaki en zor dönem olsa gerek.. Ergen ne bir çocuktur ne de yetişkindir aslında… 

Ergenler bağımsızlık arayışındadır. Kendi seçimlerini yapmak, kendi yaşamını düzenlemek ve bunu da kendi başına yapmak istemektedir. Aileden ayrılıp bağımsızlığı başarabilmek için, gencin gözünde anne baba ideal olma niteliklerini kaybeder. “Annem babam her şeyi bilir” düşüncesinin yerini yavaş yavaş, “annem babam nereden bilecek, ben onlardan daha iyi bilirim” düşünceleri alır. Bağımsızlığa gereksinim duyan genç için ev, çoğu zaman anlaşmazlığın ve çatışmaların ortaya çıktığı bir yer olarak görülmeye başlayabilir..

Bugün ergenler anne ve babalarından daha iyi imkânlarda yaşıyor, daha çok şey istiyor, daha çok seçeneğin karşısında olduğunu biliyor. Ama daha çok korkuyor, stres yaşıyor ve daha çok kaygı duyuyor. Çünkü geçmişe göre daha karmaşık bir dünyada yaşıyor. 

Ergenlik döneminde ergen, biyo-psiko-sosyal gelişimine devam ederken “kimlik yapılandırması” süreci ile de karşı karşıyadır (Erikson, 1964). Ergenin yaşadığı kimlik krizini çözümlemesi için, ergenin stres kaynaklarını tanıması, başa çıkma kaynaklarını kullanması, toplumsal destek kaynaklarını fark etmesi ve kendini düzenlemesi gerekmektedir.

Ergenler için stres verici faktörler şunlardır: Gelişimsel görevler, aile ve akranlarla ilişkiler, okul ve sınavlardan kaynaklanan sorunlar, önemli birinin ölümü, sağlık problemleri ve cinsellikle ilgili problemlerdir.. Ayrıca baş ağrısı, astım, karın ağrısı gibi belli başlı bazı rahatsızlıklar da stres veren yaşam olaylarıyla ilişkili bulunmuştur (Kenny, 2000). 

Normal gelişimsel süreç de ergenler için stres nedeni olabilmektedir. Çünkü ergenlik, geçiş dönemidir. Bu dönemde ergen, toplumsal, biyolojik ve psikolojik değişikliklerin oluşturduğu stresle başa çıkmak durumundadır. Erinlikle birlikte ergenlerde artan oranda fizyolojik değişiklikler gözlenir. Ergen, artan bilişsel kapasitesini yaşam deneyimleri ile bütünleştirmek durumundadır. Ayrıca ergenler, annelerinden ve babalarından giderek bağımsızlaşarak özerklik gereksinimlerine yanıt stratejilerini kullanmalarını sağlar. 

“Amerikan Psikoloji Birliği”nin stres faktörlerini saptamak üzere sunduğu önerileri şöyledir;

1. Davranışlardaki olumsuz değişimler: Gençlerde stres kendini davranış değişimi şeklinde gösterir. Örneğin asabi davranışlar sergileyebilirler ya da ruh hallerinde değişimler görülebilir. Ayrıca zevk veren aktiviteleri artık yapmak istememek, kaygılı olmak, okulla ilgili sürekli şikayette bulunmak, ağlamak, beklenmedik durumlara korku dolu tepkiler vermek, ebeveyne ya da öğretmene aşırı bağlılık, çok fazla ya da az uyuma, çok ya da az yemek yeme şeklinde de değişimler görülebilir.

Ergenlik çağındaki gençlerin akranlarıyla çok sık zaman geçirmeleri ve sırlarını paylaşmaları gelişim sürecinin doğal bir parçası olsa da, aileden kaçınma, yeni bir grup arkadaşla tanıştıktan sonra eski arkadaşlarla görüşmeyi kesme, aile üyelerine aşırı derecede saldırgan ve düşmanca davranışlarda bulunma gibi durumlar da ergenin önemli derecede stres yaşadığını gösteriyor olabilir. Yetişkinler bu tür davranışlarla karşılaştıklarında dikkatli olmalı ve uygun müdahalede bulunmalıdırlar.

2.Eğer çocuğunuz sık sık hasta hissettiğini söylüyorsa bu durumun stres kaynaklı olabileceğini unutmayın. Stres karın ya da baş ağrısı olarak fiziksel semptomlar halinde kendini gösterebilir. Eğer bir genç çok sık okuldaki revire gidiyor, baş ve karın ağrılarından şikayet ediyorsa hatta bu şikayetler belirli durumlar öncesinde –önemli bir sınav öncesi gibi- artıyorsa çocuk önemli derecede stres yaşıyor olabilir.

3.Gencin başkalarıyla olan etkileşiminden haberdar olun. Bazen bir genç evde her zamanki davranışlarını sergilerken, okul ortamında alışılmadık şekilde davranıyor olabilir. 

Ebeveynler için çocuklarının neler yaptığını bilmek adına çevreyle olan bağlarını takip etmeleri önemlidir.

4.Dinleyin ve ifade etmesine yardım edin. Gençler çoğunlukla kelimelerin vurguları ve anlamları hakkında çok fikir sahibi olamadıklarından yaşadıkları sıkıntılı durumları “ endişeli “ “şaşkın” “kızgın” ya da “öfkeli” gibi kelimler aracılığıyla aktarırlar. Ergenlerin stresi aktarma yollarından bir diğeri ise kendileri ya da başkaları hakkındaki olumsuz duygularını dile getirmektir. Örneğin “Kimse beni sevmiyor”, “Ben aptalım”, “Hiçbir şey keyif vermiyor” diyebilirler. Ebeveynler bu tür kelimeleri dinlemeli çocuğunun neden bunu söylediğini anlamaya çalışmalı ve stres kaynağını ifade etmekte ona yardımcı olmalıdır.

5.Destek alın: Eğer bir ebeveyn çocuğunun düzenli bir şekilde stres semptomları gösterdiğini düşünüyorsa konuyla ilgi bir uzmana başvurmalıdır.

Gençlerimizi anlayabilmeniz duasıyla Allah (c.c)’a emanet olun.

Not : Bu yazının bir kısmında Dr. Ali ERYILMAZ’ın makalesinden alıntı yapılmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Kıvanç Tığlı BULUT Arşivi