Evlenmek için örtünmem şart mı?
Ben 25 yaşında bir bayanım. Tesettürlü değilim fakat birçok dini görevimi yerine getirmeye çalışıyorum.
Bundan iki yıl önce dini bütün biriyle tanıştım. Onun da bana ilgisi var, evlenmek istedi fakat benim kapanmamı istiyor. Ben böyle bir şeye evet diyemedim. Yapabilir miyim, yapamaz mıyım, bilemiyorum. Çalıştığım işyeri de bu görüşe tamamen karşı. Konuyla ilgili bana tavsiyede bulunabilir misiniz?
Tesettüre girmek, örtünmek çok zor bir mesele değil. Kararınızı verdikten sonra uygulamaya geçersiniz. Bundan sonraki hayatınızı ona göre tanzim edersiniz. "Yapabilir miyim, yapamaz mıyım" diye bir tereddüde gerek kalmadan, inandıktan sonra tatbik edersiniz.
Çünkü Kur'ân'da açıkça yer alan Allah'ın bir emridir. Namaz gibi, oruç gibi bir emir. Yani farz bir ibadet. Namazında, niyazında olan bir insan bu emri de seve seve yerine getirmek için can atar. Fakat okul, iş ve eşinin konumu gibi sebeplerden dolayı örtünmek imkânı bulamıyorsa, bunun da manevi eksikliğini sürekli ruhunda hisseder.
Fakat bazı kararlar birtakım fedakârlıklara katlanmayı göze alarak yapılmazsa, ileride daha da zorlaşıyor. "Allah rızka kefildir" deyip rızkı başka yerde arar ve bazı risklere katlanılırsa sonu her zaman hayırlı olabilir.
Bunlarla birlikte sizinle evlenmek isteyen kişi kapanmanızı istiyor, evlenmek için bu durumu şart olarak görüyorsa ona göre konuşur, görüşür, kararınızı verirsiniz.
Şu anda çalıştığınız iş yeri sizi başörtülü olarak çalıştırmak istemiyorsa, o kişi size tesettürlü olarak çalışabileceğiniz bir iş bulur. Yahut maddi durumu yeterli ise çalışmanıza ihtiyaç kalmaz, siz de ev hayatınıza o şekilde devam edersiniz.
Ancak böyle bir imkânı yoksa ya sizi olduğunuz gibi kabul eder, ona göre evlenirsiniz veya aradığı şartların yerine gelmediğini anlar, daha farklı bir karar verirsiniz.
Tek engel Kürt olması...
Ben 23 yaşında bir kızım. Evlenmek niyetiyle biriyle görüşmeye başladım. Kendim hafızım ve Karadenizliyiz. Evlenmek istediğim kişi Güneydoğulu ve o da hafız. Ortak değerlerimiz aşağı yukarı aynı. İslami yaşantısına gayet dikkat eden bir insan. Fakat annem, Güneydoğulu ve Kürt olduğu için asla bu evliliğe onay vermiyor. Bana çok ağır hakaretlerde bulundu. Çok kırıldım, çok üzüldüm ama ona hiç kırıcı bir şey söylemedim. Annemi de çok seviyorum. Ne yapayım?
İnsanların ön yargılarını kırmak o kadar zor, o kadar ağır ki, neredeyse imkânsız gibi bir şey...
Bu anlayışa göre, bir insan ağzıyla kuş tutsa, dininde, diyanetinde, edebinde, ahlakında, her yönüyle takdir toplayan bir insan olsa bile hiçbir anlamı yok.
Yüce Allah Kur'ân'da çok açık biçimde "Birbirinizi tanıyasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, en ziyade takvâ sahibi olanınızdır" demesine rağmen, zihinlerde tortu halinde bulunan o sabit fikirleri değiştirmek ne mümkün!
Oysa ne Karadenizli olmak insanın elindedir ne de Doğulu olmak; ne Laz olmak kişinin tercihleri arasında bulunur ne de Kürt olmak...
Kaderin hükmünü, kaderin tecellisini tartışmaya açmak, kader inancıyla ne kadar bağdaşır o da ayrı bir mesele...
Kadere inanıyoruz, bunda hiç şüphemiz yok. Ben diyorum ki, o hafız gençle evlenmek senin kaderinde varsa, Allah yazmışsa, buna ne annen engel olabilir ne de bir başkası... Ama yazgında yoksa ne kadar uğraşırsan uğraş elin boş döner.
Senin yapacağın tek şey, aile içinde fikrini kim destekliyorsa, konuyu ona aç, bu da mümkün değilse sabır ve tevekkül içinde bekle...
Şimdilik biraz İbrahim Hakkı Hazretleri'ne kulak ver, bakalım kader seni nereye taşıyacak?
Naçar kalacak yerde
Negâh açar ol perde
Dermân eder ol derde
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Geh kalbini boş eyler
Geh hulkunu hoş eyler
Geh aşkına dûş eyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler.