“Ey Adalet! Önce ayıkla, sonra topla!”
Yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz Allah’ımıza (cc) hamd, başöğretmenimiz, önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehl-i Beyt’ine, ashabına, canımız ana ve babamıza, mü’min kardeşlerimize ve Allah’ın (cc) ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara salat ve selam olsun..
Şüheda’nın ve Gaziyan’ın can feda gayretleriyle püskürttüğümüz 15 Temmuz kahpe darbe girişiminden sonra, hainlere yönelik alınan ve alınacak tedbirleri tüm gücümüzle destekledik ve desteklemeye devam ediyoruz!
Adaletin tecellisi için canhıraş bir gayretle çalışan emniyet ve yargı mensuplarının muvaffakiyetleri için de her daim dua ettik ve ediyoruz!
Batı’nın kirli emelleri için; ezana, bayrağa ve vatana ihanet edenleri gördükçe de her daim uyanık olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlıyoruz!
Bu hainlerin, yargılama süreçlerini itibarsızlaştırarak, kurunun yanında yaşı da yakarak devletimize ve iktidarımıza yönelik sabotajlar planladıklarını gözlemlemekteyiz!
Bunlar adeta suikast timleri gibi çalışmaktadırlar!
Dostların ve destekçilerimizin sayısını azaltmak, düşmanların sayısını artırmak için ellerinden geleni yapmaya devam ediyorlar!
Dış güçler adına iktidarı devirmek için yalan, iftira, şantaj vs. her türlü Bizans entrikalarını meslek edinmiş mandacı muhalefetle birlikte; Yargıda, Emniyette, Medyada ve Sermayede İktidarımızın gücünü zayıflatarak sandıkta devirme suikastları için birlik içindeler!
Konferanslarımız sebebiyle yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerimizde bu entrikaların kurbanlarının ve hapisteki ailelerinin feryadlarını ve ahını içimiz dilhun olarak dinliyor ve şahid oluyoruz!
Mailler, mektuplar atıyorlar, yolda çeviriyorlar, sosyal medyadan yazıyorlar, telefonlar açıyorlar, katıldığımız tv programlarının binalarının önünde bekliyorlar ve gözyaşları içinde mağduriyetlerini bizlere anlatmaya devam ediyorlar!
‘’Reisimizi seviyoruz, yoluna can feda ama bu uğratıldığımız haksızlıkla ona karşı olan sevgiyi azaltmaya da çalışıyorlar’’ diyerek mağdurların yakınları feryat ediyorlar!
Bize iletilen ve kamuoyuna da yansıyan çok enteresan dikkat çekici bu tür sabotaj ve suikast örnekleri olduğunu da görüyoruz!
Bir ilimizde halk pazarında köyden getirdiği sebzeleri satan teyzeye kameralarla ve onlarca polisle Fetocu baskını yapılması ve bu görüntülerin Ulusal Medyaya servis edilmesi bu bahsettiğimiz suikast timinin İktidarımıza yönelik sabotajı değil midir?
Ve bir başka ilimizde bizzat şahid olduğumuz Milli Nizam Hareketinden beri Dava arkadaşımız olan ve Reis-i Cumhurumuzun fanatik hayranı komşumuzun evine güneş doğmadan onlarca polisle yapılan baskınla 20 yaşında genç kızımızın tutuklanıp onurlarını zedeledikten sonra serbest bırakılması da mezkur suikast timinin iktidarımıza yönelik sabotajı değil midir?
Yine İktidarımıza desteğine şahid olduğumuz ve yakinen tanıdığımız işadamı kardeşimizin Fetöcü kardeşi yüzünden tüm ailenin yüz yıl evvel aldıkları mallarına el konulması ve tüm iş yerlerine kayyım atanarak kurunun yanında yaşın yakılması da aynı tuzağın bir eseri değil midir?
17/25 Aralık öncesi binalarını Dershane olarak kiraya veren daha sonra binayı tahliye etmeleri için FETÖ’cü Dershaneye dava açan işadamı kardeşlerimizin mülkiyetlerine tapularda el konuluyor olması aynı suikast timinin operasyonu değil midir?
Yurtdışından gelirken asılsız ihbarlarla tutuklanan veya tutuklanmadığı halde pasaportuna el konulan yüzlerce gurbetçi vatandaşımızı eşinden, aşından ve işinden etmekte; iktidarımıza tam bir suikast eylemi değil midir?
Bir sivil polisin dahi rahatlıkla zanlıyı alabileceği bir eve gece yarısı onlarca polisle baskın yapılması sebebiyle, panikleyerek balkondan aşağı düşüp ölen vatandaşımızın ve diğer mağdur ve mazlumların Ahiret sorumlusu olmamak istiyorsak, İktidarımıza yönelik eylemlerine devam eden bu suikast timlerinin baş sorumlularından acilen hesap sorulmalıdır!
Kendisini, Akıncılar döneminden beri yakınan tanıdığımız bir üniversitemizin rektörü muhterem hocamıza, Bayram arifesinde yine kameralar eşliğinde baskın yapıp nezarete aldıktan sonra ‘’iddia yalanmış serbestsiniz’’ diyenlerden mutlaka hesap sorulmalıdır!
Hocamız ve benzeri durumdaki ‘’Fetöcü iftirasına’’ uğradığı tespit edildikten sonra serbest bırakılan masum kardeşlerimizin halk arasına zedelenen onurları, nasıl ve ne zaman iade edilecek?
Mahkemelerden takipsizlik kararlarına rağmen görevlerine iade ettirilmeyen binlerce öğretmen, polis vs. memur ve işçi mağdurları ne zaman görevlerine iade edilecek?
Fetö mensubu teröristlerinden ‘’itirafçı’’ olanlar eski işlerine dönerken, Kriptocuların iftirasıyla mağdur edilen ve çoğu 15 Temmuz silahlı eşkıya darbesine direnen kardeşlerimiz ne zaman haklarına kavuşturulacak?
Yargının; ‘’önce topla, sonra ayıkla’’ tuzağı da İktidarımıza tam bir suikast timinin eseri değil midir?
Tabii ki şunu da bilmekteyiz; süreç çok zor, binlerce dosya, on binlerce sanık var! Mahkemelerin ve yargının yükü çok ağır, belirli kusurlar, kasıtsız yanlışlıklar da olmaktadır!
Gadre uğramış vatan evlatlarımız da vardır! Sabırla sürecin bitmesi için gayret etmeliler ve pireye kızarak yorgan yakmamalıdırlar! Hz. Yusuf’un imtihanı en güzel Kur’an kıssasıdır! Allah Teala bizi imtihan etmektedir! Kulluk sınavındayız! Sabır ilacımız olmalıdır!
Vatan evlatlarının gadre uğramaması için de; İhbar edilen kişilerin araştırılması ve önce ayıklanması, iddiaların doğruluğundan sonra toplanması yani tutuklanması, bu suikast timlerinin oyununu bozacak en hakkani ve en adil yöntem olacağı kanısındayım!
Ezcümle; Referandumdaki uyarıcı netice sebebiyle Ak Teşkilatlarında ve Belediyelerde yenilenme operasyonlarına devam eden İktidarımıza tavsiyem;
Bilinçli bir şekilde kasıtlı yönetilen Feto Operasyonlarına acilen müdahale ederek “Öncetopla sonra ayıkla!” haksızlığına ve adaletsizliğine son verip, “Önce ayıkla, sonra topla!” Hak ve adaleti acilen sağlanmalıdır!
Ve 15 Temmuz İstiklal Mücadelesini yapan ve çoğunluğunu işsiz ve asgari ücretli garibanların oluşturduğu halk kitlelerine (Taşeronlar, Fahri görevliler, Sözleşmeliler, Küçük Esnaf, Çiftçi vs.) maddi refahı artıracak adımların acilen atılmasıdır!
Aksi halde sadece kadroları yenileme operasyonları, dostlarımızın azaltılmasından başka hiçbir işe yaramayacağı endişelerimizi duyurmak İmani ve İhvani görevimizdir!
Allah (c.c), Roma ve Tel Aviv Merkezli Ulusal, Fetosal ve Kurtsal İttifakıyla kurulan Hiç İyi Değil Partisinin ve diğer Mandacı Partilerinin tuzağına Milletimizi düşürecek yanlış ve haksız kararları almaktan İktidarımızı ve hepimizi muhafaza eylesin! (Amin)
Salı akşamı saat 20:45’te Akit Tv Canlı yayını MİLLİ DİRİLİŞ Programında görüşmek üzere İnşallah!
Tatil olması dileğiyle Cuma bayramımız mübarek olsun.
Selâm ve dua ile..