“FIRSAT, YAZ BULUTUNA BENZER”
Hani araba ile seyrederken birden tehlikeli bir virajla veya ilerideki tehlikeyi gösteren bir trafik levhasıyla karşılaşırız ya, işte ondan sonra daha bir dikkat kesiliriz yola…
Yahut beklemediğimiz bir yakınımız ölüm şerbetini içer de, ondan sonra daha bir ahireti ve ölümü hatırlar, ibadete yöneliriz.
Kainatın Efendisi’nin, ihtiyarlık gelmeden önce gençliğin, meşguliyet gelmeden önce boş vaktin, hastalık gelmeden önce sağlık ve sıhhatin, ölüm gelmeden önce hayatın kıymetinin bilinmesiyle ilgili Hadis-i Şerif’lerini okuyunca, “FIRSAT” denen şeyin kıymetini anlar gibi oluyor ve kendi işimize kısa süreli de olsa dönüyoruz.
Bir daha hatırlamakta fayda var diye düşünüyorum. Çünkü bir şeyi ne kadar çok zikreder ve hatırlar isek, o şey hayatımızda daha bir derin hissedilir. Maddi iklimler sık sık değiştiği gibi, manevi atmosfer ve iklimler de o derece değişiklik gösterir.
“Üç aylar” diye bilinen manevi hasat mevsiminin atmosferine girmiş bulunuyoruz. Gittikçe yükselen bir grafikle, yaptığımız iyilik ve ibadetlere Allah’ın verdiği sevaplar katbekat artarak devam ediyor. Her yıl karşılaştığımız beş mübarek geceden biri olan Regaib Kandili, kaşla göz arasında geçip gitti.
Batılı bir bilgin olan Chamfort’un dediği gibi “Güneş parlamakta iken ekinini biç”. Tabii ki güneş battıktan sonra da ekin biçilebilir, fakat randımanının düşük olacağı kesindir. Fırsatlar kapıyı bir kere çalar. Normal zamanlarda Cenab-ı Hak, bir iyilik ve ibadete on sevap yazarken, bu rakam Recep Ayından itibaren Ramazan’ın sonuna kadar artarak devam eder ve kandil gecelerinde adeta coşar ve binlere ve onbinlere çıkar. O halde niçin bu günlerin ve gecelerin hakkını vermeyelim ki…
Yazının başlığındaki sözde Hariri’nin dediği gibi, fırsat yaz bulutuna benzer. Yani hemencecik geçer gider. Az sermaye ile çok ticaret yapmayı kim istemez ki…
Evet, Aziz Dostlar!
Şunu demeyelim “Allah benim kalbimi bilir, başka zamanda da iyilik yapsam aynı sevabı alırım” bu düşünce tamamen şeytan ve nefs-i emmare’nin vesvesesidir. O mübarek zamanları belirleyen Allah, sevabı artıran da Allah’tır. Dünyadaki işleri Allah, belli kural ve kanunlara bağlayarak sebepler altında yaratır.
Cenab-ı Hak herkese dünyada sebepler ve hikmetlere uyarak hareket etmeyi nasip etsin…