İslami inkılâbın temelleri olan İman, İhlas, İhsan, İnfak, İttifak, Uhuvvet (kardeşlik) meşveret (İstişare) emniyet, ehliyet ve sadakat ruhuyla ve aksiyonuyla gerçekleşen İstanbul’un Fethinin 568. yılında övülen komutan Fatih Sultan Mehmed Han’ı ve övülen Ümmet Ordusunu rahmetle, minnetle ve saygıyla anıyoruz!

Ayrıca halk ve hizmet aşığı Başbakanlarımızdan Merhum Adnan Menderes ve Merhum Arkadaşlarını da Şehadetlerinin 61. yılında rahmet, minnetle ve saygıyla anıyoruz!

Ülkemizde Bizans entrikalarını ve Yunan devrimlerini hortlatmak için İhtilalleri planlayanları, destekleyenleri ve alkışlayanları ise lanetle anıyoruz!

İslam İnkılâbı ilacı dışında Silah ve Sandık Darbelerini yani İhtilalleri önlemek imkânsızdır!

İnkılâbın Türkçesi kalbin çevrilmesidir! Yani kişinin kalbinin Allah’a ve İslami İlkelerine dönmesidir! Bu da ancak, Allah’a davet eden, ölüm ve ötesi ahirete hazırlayan nasihatle, sohbetle, milli bir eğitim, öğretim ve güzel ahlak seferberliğiyle mümkündür!

Unutmayalım ki; inkılâbı sadece Allah, İhtilalleri de şeytan ve yandaşları gerçekleştirir!

Adnan Menderes gibi devasa hizmetler yapan ama gençlerin manevi ve ahlaki eğitimini başaramayan ve iç ittifakı sağlayamayan iktidarlar; adaleti, ahlakı, ehliyeti ve gönüllerin fethini gerçekleştiremediklerinden ya silah ya da sandık darbeleriyle yıkılmışlardır!

Darbelerin en tehlikelisi seçmen eliyle yaptırtılan sandık darbesidir! Zirâ halkın tokatının yarası kolay iyileşmiyor! Medya ve sosyal medyanın etkilerinin artarak devam ettiği günümüzde, aldatılan seçmen kadar, aldatılmasına sebep olan bizlerde sorumluyuz! Tekrar söylüyor, yazıyor ve uyarıyoruz ki;

Seçim İttifakından çok acilen seçmen ittifakını adalet, ehliyet, emanet, hakça mali dağılımla sağlanacak uhuvvet (kardeşlik) ve Ümmet ilaçlarıyla gerçekleştirmeliyiz!!

Allah’ımızın Hucurat Suresinin 6. Ayet-i Kerimesinde ihtar ettiği gibi dün sarmaş dolaş olduğumuz, bugün mahiyetini anlamadan ve araştırmadan karşılıklı sataştığımız hatta savaştığımız Mü’min kardeşlerimizle yarın yine kucaklaşacağımızı düşünerek adımlarımızı atmalıyız! Birbirimizin kuyusunu kazmayı bırakıp acilen kucaklaşmalıyız!

Ve Allah’ımızın Bakara Suresinin 191. Ayet-i Kerimesinde (’Ve’l fitnetü eşeddü min-el katl’’) “temel hak ve hürriyetlere yapılan tecavüz, baskı, zulüm ve işkence vs. fitneler, cinayetten ve savaştan da beterdir!  Ve daha ağır sorumluluğu gerektirir” ilahi Mesajının uyarısını iyice düşündüğümüzde yuvaların, ocakların, ortaklıkların, toplumların ve İktidarların yıkılmasına sebep olan Fitnelere alet olmakta insan öldürmekten daha tehlikeli ve daha beterdir!

İmanımızın ve ahlakımızın gereği fitnelere ve zulümlere asla alet olmamalıyız! Zira Fitne ve İhtilafların kazananı sadece Dış Güçler ve içimizdeki piyonlarıdır! 

Dünya ve Ahiret İstiklalimiz ve İstikbalimiz için mutlaka gerçekleşmesinin şart olduğu İnkılâbı İslam ile Fethi Mübin’in Ülkemiz ve yeryüzü İktidarımızla taçlanmasını istiyorsak;
“Ey iman edenler! Allah için gerçeğe şâhitlik ederek adâleti tam yerine getiren dosdoğru şâhitler ve hâkimler olun! Bir kişi veya topluma karşı duyduğunuz öfke, onlarla ilgili vereceğiniz kararlarda sizi adaletsizliğe sevk etmesin! Siz her zaman, herkese karşı âdil davranın! Çünkü Allah’ın sevgisini kazanmak, yani iyilik ve takvaya ulaşmak için en uygun olan davranış, düşmanlarınıza karşı bile olsa, adâletten zerre kadar ayrılmamaktır! O hâlde, Allah’tan gelen ilkeler doğrultusunda hayata yön vererek, kötülüklerden titizlikle sakının! İyi bilin ki Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır.
Adaletli davranmanız, başkalarından çok size fayda verecektir!” (Maide Suresi 8)

“Unutmayın, Müminler birbirlerine asla düşman olamazlar, Müminler ancak kardeştirler. O hâlde, müminler arasında çıkabilecek anlaşmazlıklara seyirci kalmayın, Din kardeşlerinizin arasını düzeltin; Allah’tan gelen ilkeleri çiğnememe konusunda son derece titiz ve dikkatli davranın; müminlerin birlik ve beraberliğini bozup İslâm toplumunu zayıflatacak her çeşit olumsuz davranıştan sakının ki, O’nun tarafından şefkat ve merhamete lâyık olabilesiniz.’’ (Hucurat Suresi 10) İlahi Mesajları nefsimize, neslimize ve tüm İnsanlık âlemine uygulamalıyız.

Kardeşlerim!
Gün, kardeşlik ve birlik günü! Gün, oyunları birlikte bozma günü! Gün, Din ve Vatan düşmanlarına karşı kaynaşma ve kucaklaşma günü! Gün, “Hatasız dost arayan dostsuz kalır!”(Mevlana) gerçeğini anlama günü!

Gün, “…Ey Rabbımız! Bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; inananlara karşı kalbimizde en ufak bir kırgınlık, hased, nefret ve kin duygusuna yer verme! Duamızı kabul eyle! Ey Rabbımız, şüphesiz Sen çok şefkatli, çok merhametlisin!” (Haşr Suresi 10) duasını çokça etme günüdür!

Allah (c.c), İslam Alemini İslami İlkeler İnkılâbı ilacıyla birleştirsin. Hesabi Arabozucu dalkavukların hilelerinden koruyarak fitnelerin aleti etmesin! Arabulucu gerçek Hasbi dostlar eliyle birleşerek yeniden Milli Uyanış ve Diriliş Fethimize kavuştursun! Amin
Perşembe Akşamı Saat 21.00’da Sosyal Medyamızda ve Kanal 68 TV’deki Canlı Yayın sohbet ve dualarımızda buluşmak üzere Allah (c.c)’a emanet olunuz!

Nefsimizde, Ailemizde ve Ülkemizde “İslam Sözleşmesi ”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle...

Selam, sevgi ve duayla...