Mehmet PAKSU

Mehmet PAKSU

Karı koca arasına kayınvalide böyle mi girer?

Karı koca arasına kayınvalide böyle mi girer?

Yazarımız Mehmet Paksu; Sorularınızı yanıtlıyor ve sorunlarınıza çözüm üretiyor.

Benim liseden bir kız arkadaşım var. Bir süre önce evlenmiş, 2 aylık hamileyken eşi terk etmiş. Bana, "Annesine uydu, iki aylık hamileyken beni terk etti" dedi. İlk önce kayınvalide-gelin anlaşmazlığı sandım, ancak konuyu detaylı anlatınca, daha fazlası olduğunu gördüm. Bir anne düşünün, tek evladı var ve hayatının tam anlamıyla odak noktası, gözü ondan başka kimseyi görmüyor. Deyim yerindeyse, oğluna aşık...

Arkadaşım ev içinde bazı büyüler bulmuş. Eşinden boşanmak istemiyor ama eşinin ailesiyle uğraşacak takati kalmamış. Ne yapılabileceğini öğrenebilmem için benden rica etti. Büyüler bozulsa bile kayınvalidenin anlayışı değişmezse, hiçbir şey değişmeyecek gibi. Bu konuda bir yol gösterebilir misiniz?

Evlenen kişi hanımına sahip çıkmalı, korumalı, kollamalı, annesinin baskısı altında bırakmamalı. Başka türlü yuvayı ayakta tutamaz, devam ettiremez ve yaşatamaz. Sorunuzda söz ettiğiniz gibi sürekli kulağı annesinde olur, bir dediğini iki etmez, annesini kırmama, üzmeme gerekçesiyle eşini ihmal eder, yalnız bırakırsa sonunda böyle netice ortaya çıkar.

Burada oğlunu bir başkasıyla, özellikle bir başka kadınla paylaşmaya yanaşmayan bir anne tiplemesi var. Oğluna aşırı derecede düşkün anneler olsa da böylesi çok nadir görülür.

Bu tür anneler, geline hayat hakkı tanımaz, oğlunu eliyle evlendirdiği halde, onu geliniyle bir arada görmeye dayanamaz.

Oğlunu gelinin elinden kurtarmak için en olmadık yollara başvurur. Kâğıt yazdırır, büyü yaptırır, elinden gelen bütün engellemeleri devreye sokar, ne yapar, yapar ikisinin arasına girer, hâkimiyetine toz kondurmaz. Oğlu da direnç gösteremez, güç yetiremez; sonunda hayatı boyu annesinin emrinden çıkamadığı için eşini terk etmek zorunda kalır.

Arkadaşınızın yapacağı iki şey vardır.

Birincisi, gerçekten boşanmaya yanaşmıyorsa, onu kendi yanına çekmek için bazı çareler üretir. Mesela, onu razı ederek, annesinden uzak bir şehre yerleşirler, orada yaşarlar.

İkincisi de olayı biraz zamanın akışına bırakır, "Gün doğmadan neler doğar" deyiminde dile getirildiği gibi, insan yaratılışına aykırı olan bu anormal durum aynı şekilde canlılığını devam ettiremez. Bir yerde normale döner. Biraz zaman alsa da tren rayına girerek seyreder.

Fakat hangi yol denenirse denensin, değişen bir şey olmuyorsa, gittikçe mesele sarpa sarıyorsa, "Kısmet değilmiş, elden gelen bir şey yok" demek, herkes kendine göre bir yol arasın demek daha doğru olur.

Ben "evde" mi kaldım artık?

Ben 28 yaşında bir ev kızıyım. Bazı nedenlerden dolayı okuyamadım. Kaderim ve geleceğim hakkında insanlar sürekli beni eleştiriyorlar. "Evde kaldın" gibi suçlayıcı sözler söylüyorlar. Ailevi sıkıntılarım var. Dua ediyorum. Her şeyi çok takıyorum. Ne yapabilirim? (Rumuz: Gülşah)

Size bir Nasrettin Hoca fıkrası anlatayım.

Hocamız bir gün eşeğini almış oğluyla birlikte yola koyulmuş. Önce eşeğe kendisi binmiş, gidiyorlarmış. Görenler, "Ne vicdansız baba, koca adam kendisi eşeğe binmiş de zavallı çocuğu yürütüyor" diye sataşmışlar.

Bunun üzerine kendisi inmiş, oğlunu bindirmiş. Görenlere yine laf dokundurmuşlar: "Şu saygısız gence bakın, kendisi eşeğe binmiş gidiyor, babasını yürütüyor."

Ne yapsın Hocamız, eşeğe oğluyla birlikte binmişler, yollarına devam etmişler. Bu sefer de "Ne vicdansız adamlar bunlar, bir eşeğe iki kişi binmişler" diye kınamışlar.

Sonunda çareyi bulmuş Nasrettin Hoca, ikisi de inmiş eşekten, yürümeye koyulmuşlar. Durur mu çevredekiler, yine dillerine dolamışlar baba ile oğlu, "Şu ahmak adamlara bakın, eşek boş gidiyor, kendileri de yürüyor" diyerek laf atmışlar.

Fıkra böyle. İnsanların laflarına, sözleriyle kulak kabartır da yolumuzu, yönümüzü çizmeye çalışırsak bir yere varamayız. Onlar yoluna, biz yolumuza devam edelim. Her söylenene kafamızı takmayalım, yapılan eleştirilerle moralimizi bozmayalım.

Hele şu "Evde kaldın" gibi saygısızca söylenen sözleri hiç mi, hiç ciddiye almayalım. Allah'tan hayırlısını isteyelim, kaderin bizim için belirlediği güzelliklere teslim olalım. 

Soru ve sorunlarınız için; [email protected] adresine mail gönderebilirsiniz....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Mehmet PAKSU Arşivi