Abdurrahman DİLİPAK

Abdurrahman DİLİPAK

Keyfine bak!

Keyfine bak!

Keyfe keder işlerden uzak durmak mı gerekiyor, yoksa keyif verici maddelerden mi uzak durmak gerekiyor! Bilmem biliyor musunuz, ilk dönemlerde kakao “keyif verici maddeler” kategorisindeydi. Artık şarap içiyor insanlar sarhoş olmuyorlar. Bira artık çocukların içtiği bir içecek.

“Mütrefinler”den olduk, refah ve haz peşinde koşuyoruz. “Keyfinize bakın”, “keyifli eğlenceler!”

Allah (cc) buyurdu: “Biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.” (Enbiyâ Suresi - 16). 

Oysa biz yeryüzünü oyun ve eğlence yeri sanmıştık ve şimdi gökleri bir oyun ve eğlence yeri olarak keşfetmeye hazırlanıyoruz!? 

“Bu uzay yarışında biz de varız” demeye hazırlanıyoruz!

Keyif; sözlüklerde beden sağlığı, iç huzuru, esenlik gibi tanımlansa da, halk arasında tasasızlık, gam ve kederi unutmak, boş vermişlik, hiçbir şeyi dert edinmeme anlamında kullanılıyor.

Keyif kelimesi çok farklı anlamlara gelebilmektedir. Beden sağlığı, canlılık, keder, gam, kasvetten uzak olma hali, tasasızlık ve iç huzuru, kendi ile barışık olmak, rahatlık, afiyette olmak, istek, heves, arzu, ihtirasla istediğiniz her şey, sizi heyecanlandıran, keyif veren ve zevk, sefa anlamlarına da gelebiliyor. 

Keyif kelimesi ser-hoş yani başı hoş, alkollü içki ve başka uyuşturucu maddeler kullanıldığında insanda görülen durumu ifade etmektedir.. Keyif “Keyfine göre takılıyor” anlamında “yolsuz ve kural dışı istek” olarak anlamlandırılmaktadır. Keyif kelimesi argo’da esrar olarak kullanılmaktadır. “Keyif almak” fiil olarak bir şeyden hoşlanmak, zevk almak, eğlenmek anlamında kullanılmaktadır. 

2021 yılında Narkotik Birimlerimizce gerçekleştirilen operasyonlarda ele geçen uyuşturucu açıklandı. Buna göre; 14.4 ton eroin ele geçirilmiş, 3.8 ton metamfetamin,1.2 ton skunk, 478 kg kokain, 59 kg bonzai hammaddesi, 1.9 ton bonzai, 5.5 milyon psikotrop ilaç, 4.4 milyon adet ecstacy, 4.5 milyon captagon. 193.213 olayla ilgili 264.202 kişi yakalanmış. 

Tek başına rakamlar fazla bir anlam ifade etmiyor. Önce piyasada dolaşan mal miktarı ne ve siz bunun kaçta kaçını ele geçiriyorsunuz? Diğer miktar nasıl ve kimler tarafından dağıtılıyor. Kaç kullanıcı var. Ne kadar kişi tedavi görüyor ne kadar kişi uyuşturucudan dolayı akıl hastahanesinde ya da tımarhanede, kaç kişi ailesini dağıtmış, kaç kişi kriminal, bunların ne kadarı uyuşturucu temini için uyuşturucu ticaretine bulaşmış. Bunlar yaş, cinsiyet, gelir, eğitim, meslek durumu, kullanım, ticaretini yapan ve kullanan kişi sayısı mal giriş ve ele geçirilen malın miktar çeşit ve değerlindeki azalma ve artış ne? 19.3 ton esrar, tarlada ele geçen mi, kullanıma hazır miktar mı? 

Mesela 1 milyon kenevir bitkisi derken, tıbbi kenevir mi, endüstriyel kenevir mi, kaç aylık ve dişi mi, erkek mi? Bize dışarıdan gelen ve bizden dışarıya giden miktar ne? Kim bu yakalananlar. Torbacı mı, baba mı, kullanıcı mı, yaş, cinsiyet, eğitim, bunların yakalandıkları bölgeler. Bunlar arasında sanatçı, gazeteci, akademisyen, siyasetçi yok mu?

İstenirse kullanıcı bazında çok daha fazla kişiyi gözaltına almak mümkün. Önemli olan tepedeki isimler. Ötekiler, dostlar alışverişte görsün kabilinden işler.. Fuhuş bölgelerine, meyhanelerin olduğu yerlere, gay kulüp çevrelerine, nargile kafeler ya da bitirimhanelerin çevresindeki izbe yerlere takılanlara baskın yapın, toplayın bir gecede binlerce kişiyi. Bu çok da anlamlı değil. Muhtemelen çoğu esrar kullanıcısıdır. Bu rakamları detayları ile vermek gerek. Şeytan ayrıntıda gizlidir.

İş bu kadar ayağa düşünce, piyasaya girmeye çalışan birilerine karşı, büyük babalar ihbarda bulunup, bu çaylakları toplatadabilir. Ya da büyük babalar kendi aralarında bölge ve mal dağıtımı konusunda, fiyatlandırma konusunda birbirlerinin ayağına basınca, polis de bunları toplayabilir, bunlar karşı tarafı yani birbirini ihbar da edebilir. Bakın burada hiç siber uyuşturucudan söz eden var mı? 

Zaten yakında birileri METAVERSE girip uçabilir. Beyin kontrolü siber suçlara mı girecek, Narkotik mi bununla ilgilenecek. Brainstorming bir beyinde “fikir fırtınası” oluşturmaya deniyordu, şimdi elektro manyetik dalgalarla ya da insan biokimyasını manipüle ederek dolaylı yoldan adrenalinle birlikte endorfin ve serotonin salgılatarak, vücuda biorezonans yöntemi ile uyuşturucu ürettirilebiliyor. Yani mail, Whatsapp üzerinde ya da Subliminal yollardan uyuşturucu servisi mümkün artık. 

Bir de BioHackerler var artık, bunlar artık hayatınızı, beyninizi ele geçirebilirler, siz kafanıza Chip taktırdıktan sonra. 

Bakın endorfin hormonu, en güçlü ağrı kesici olarak bilinen morfinden bin kat güçlüdür. Adrenalin veya epinefrin, böbrek üstü bezlerinin iç kısımları tarafından salgılanan bir hormondur. İnsanın kendisi bir ilaç, bir kimya fabrikası gibidir. Bu siber uyuşturucu ile Narkotik mi ilgilenecek, siber suçlar mı?

“2021 Dünya Uyuşturucu Raporu”na göre, en fazla Kokainin yakalandığı ülke ise 20 ton ile Türkiye olmuş. Nereye gidiyoruz? “Dünya kokain ticaretinin yüzde 24’ü Venezuela üzerinden” geliyormuş. Birilerinin Venezuela aşkı nereden geliyor, anlaşılıyor. 

Mesela uyuşturucu kullanımı ile alkolün bağlantısı, uyuşturucu kullanıcılarının gelir, cinsiyet, eğitim, meslek, fuhuş, eğlence sektörü, sanat, media, akademi, sosyal davranış ilişkisi, Tatto ve Piercing kullanıcılarının nereden gelip nereye gittikleri, risk grublarının ideoloji, din, örgüt ilişkisi nedir araştırılmalı değil mi? 

Uyuşturucu ticareti dünyanın 18. büyük ekonomisi imiş. “Dünyadaki yasadışı uyuşturucu ticaretinin hacmi, dünya gayri safi hasılasının yüzde 0.9’una eşitmiş. 

Küresel uyuşturucu ticareti tahmini olarak 551 milyar dolar civarında olup dünya ticaret hacminin %1’ini oluşturmaktadır. Afganistan’da ekonomik çöküş ve siyasi kriz metamfetamin ve eroin üretiminin artmasına sebeb olmuş. Afganistan bugün, bu yanı ile Kuzey’de Türki dünyayı, Doğuda, Pakistan’ı, Kuzey’de ve Güney’de İran üzerinden Körfez ülkeleri ile Suriye ve Irak’ı zehirlemektedir. 

Yemen’deki belirsizlik ve çatışma ortamının oluşturduğu durum, Kızıldeniz sahili ülkeleri ile başta Etiyopya, Eritre, Cibuti ve Somali olmak üzere, Güney Afrika ve Madagaskar’ı vurmaktadır. Hindistan ve Hindistan’ın doğusundaki ülkeler üzerinden ASEAN bölgesi kontrol ediliyor. Kuzey Amerika zaten bu işin merkezi. Zaten Yemen eskiden beri GAT denilen bir uyuşturucu türünün esiri olmuştu.

Sahi, neden, alkol ve uyuşturucunun trafik kazaları, yaralama, cinayet, intihar ilişkisi, aile içi şiddet ile ilgili istatistikler pek gösterilmez!? İnsanları uyuşturucuya yönlendiren biyolojik ve sosyolojik etki mekanizması nedir?. Konunun din, ahlak, çevre, media, sanat, magazin dünyası ile ilişkisi nedir? Bu iş, kimyasal, elektronik yoldan, ilaç ve gıda üzerinden, eğitim yoluyla, media üzerinden din ve ideoloji üzerinden, politika ve sanat üzerinden “Brain Blocker” denilen “Beyin kontrolü”ne dönüşmektedir. Trans Humanizm aslında beyine takılacak Chipler üzerinden Neura Link kanalı ile insanı nesnelerarası iletişimin bir objesi haline getirmektedir. Son Biyolojik İnsandan sonra gelecek canlılar insan değil, adına Siborg dedikleri “Nesne”lere dönüştürülmek istenmektedir.

Neyse, keyif verici maddelerden uzak duralım. Bunlar bildiğiniz alkol ve uyuşturuculardan daha fazla. Tütün de öyle bir şey aslında. Bunun otuna, nargilesine kanmayın. Birçok gıda maddesinde bu var, artık iş gıda değil, Biorezonans üzerinden de ya da subliminal mesajlarla da, kotarılabiliyor. Dikkatli olalım inşallah. “Keyfine bak” diyoruz da, bu keyif verici maddeleri kullananlar, fuhuş, kumar, hatta hatta şu çocukların oynadığı bilgisayar oyunları, ölümle sonuçlanan bir “eğlence”ye dönüşebiliyor. Ya da intihara sürükleniyor insanlar. 

Selâm ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Abdurrahman DİLİPAK Arşivi