“Sayılı günler tez geçer” sözünü hepimiz duymuşuzdur. Bu gerçeği herkes iç dünyasında yaşıyordur. Tabiî ki önemli olan bu tür hakikatlerin ve değerlerin kıymetini, geçmeden anlamaktır.

    Yaz tatiline girmeden adeta bitmeyecek gibi insanın aklından geçiyor. Fakat bir de TV’de, ders zili çalacağı haberini duyunca uyanıyoruz. Aaa… Ben şunu da yapacaktım, bunu da yapacaktım, buraya da gidecektim… demeye başlıyoruz. Ne yazık ki ah vah para etmiyor. Dünyanın en zengini bile olsan geçen o zamanı geri alamıyorsun.

     Evet sevgili öğrenciler! (ve öğretmenler ve bütün insanlar)

     Okul süresi de bundan farklı mı? Tabiî ki değil. Çünkü sayılı günler…

     İşte yeni başladık, daha zamanımız var psikolojisi insanı sarmaya başlıyor. Bu durumlarda aklımızı öne çıkarıp, “Bu günün işini yarına bırakma” gibi atasözlerimizi devreye sokup, şeytana karşı uyanık olup her anımızın çok değerli olduğunu düşünüp hareket edelim.

     Geçmiş günler için ah… etmeden, gelecek günlerinde gelip gelmeyeceğini bilmediğimiz için şu anımızı en faydalı şekilde kullanalım.

     Yaz tatilinden ve okuldan bahsettik, dünya hayatı da zayıfları ve pekiyileri olan okul gibi değil mi? Ara sıra geriye dönüp bakınca zamanın çok çabuk, adeta yüksek bir yerden düşer gibi geçtiğini fark ediyoruz. Fakat neden sonra nefis ve şeytanımız bize hükmetmeye başlıyor, kuşatıldığımızı hissediyoruz.

   İşte önemli olan, ara sıra aklımıza gelen o geriye dönüp bakma işini hayatımızın her safhasına yaymamızdır.

    “Zaman” öldürmek için değil değerlendirmek için bizlere verilmiştir.

     Hissetmesek de Cenab-ı Allah’ın insanlara verdiği en önemli şeyin “zaman” olduğunu hiç ama hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım.

     Dünyaya bir defa geldik. Bu yolun dönüşü yok. Nihayetinde bu yolculuk, ya Cennet’te ya da Cehennem’de son bulacaktır.

      Hedeflediğimiz yere gitmek için nasıl ki her an uyanık ve dikkatli olmak durumundayız.Cennet yolunun da bedel istediğini ve pek de ucuz olmadığını düşünmeliyiz.

      En büyük düşmanımız olan nefsimizle mücadelemizi hiç unutmadan, Sahil-i selamet olan Cennet yurdunda buluşmak, en büyük hedefimiz olması dileğiyle saygılar sunuyorum.