PENCEREMDEN GÖRDÜĞÜM
Tabiî ki her vatandaşın Türkiyemizi ilgilendiren konularda fikir serdetmeye, görüşünü ortaya koymaya hakkı vardır. Haddini bilerek ve kimseye hakaret etmeden düşüncelerini ortaya koymak herkesin hakkı olduğu gibi görevidir de…
Demokratikleşme adı altında yapılmaya çalışılan yenilikler ve değişimler ülkemize inşallah hayırlar getirir. Bir şeyin isminin güzel olmasının yanında, içinin de güzel şeylerle doldurulması gerekir. Bu hakikati böylece tespit ettikten sonra bakışımızı ortaya koymaya çalışalım.
Önce dini açıdan meseleyi ele alırsak, kanunları uygularken, ırk farklılığını hatta din farklılığını öne çıkarmadan kuralları herkese eşit şekilde tatbik etmemiz gerekir. Suç varsa şahsidir. Din ve ırk farklılığını geçelim, akrabası bile olsa, hatta kardeşi bile olsa suç işleyen kim ise ona ceza vermek, diğerlerine o lekenin bulaşmasını engellemek herkesin görevi olmalıdır.
Kaldı ki bazılarımız bu konuda çok aşırı düşünüp, o suçu onun ırkdaşlarına teşmil etmektedir. Bu düşünce yere göğe sığmaz büyük bir haksızlıktır.
Devletimiz açısından kısaca değerlendirirsek, şöyle diyebiliriz. Devletin şefkat eli, herkesi eşit mesafeden okşamalıdır. Şefkat eli diyorum çünkü devlet, millet içindir. Devlete göre bir millet değil de, millete göre bir devlet düşünmeliyiz.
Halk, suç işler, halkın içinde her türlü vatandaş bulunabilir. Devletin ve devlet adına iş yapanların, kişinin inancına, ırkına, nerede doğduğuna bakmadan, kanunları eşit bir şekilde uygulayıp suçluyu yargılamalıdır.
Bu konularda devlet taraf değildir ve olamaz.
Bir de söz ve fikir hürriyeti açısından konuyu değerlendirirsek; kişi, fikrini ve düşüncesini hiçbir baskı altında kalmadan söyleyebilmelidir. Başkasına hakaret etmeden içini dökmesi, devletin geleceği açısından da pek çok önemlidir. En azından devlet, vatandaşının düşüncesini bilmiş olur ve ona göre kural koyar ve tedbir alır.
Yok eğer vatandaşın fikir ve söz hürriyetini engellersek, o yanlış fikrini öğrenemez ve ona göre tedbir alamayız.
Halen başımızı ağırtan malum sıkıntıların kaynağında bu baskı yatmış olmasın! Bence öyle.
Bizler, vatandaş olarak görüşümüzü ortaya koyarız. İsteyenler oradan doğru bildiklerini alır. Beğenmediğiniz görüşlerimizi bize iade ederken de sadece yanlış olduğunu söylemekle kalmadan gerekçelerini sunarsanız biz de yanlışımızı düzeltmiş oluruz.
Sade vatandaş da kendi hak ve hukukunu öğrenmesi lazımdır ki yanlışa düşmesin. Vatandaş, cahillikle hukukunu bilmiyorsa, idareci onu baskı altına alabilir.
Cenab-ı Hak ülkemiz için hayırlısını nasip etsin! Bu konuların konuşulmasının bile faydalı olduğu inancıyla saygılar sunuyorum…