Doksanlarda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği çözülünce bölge, özellikle Rize müthiş bir insan akınına uğradı. Adeta 70-80 yıl hapishanede yaşayan insanlar hürriyetlerine kavuştu, etrafa saçılmaya başladı.

                Rize’de evler otel oldu. Hatırlıyorum, sırf Rize merkezde otel sayısı 200’ü aşmıştı. Ona rağmen geldikleri otobüslerin içinde yatanlarda az değildi.

                Alış-veriş tavan yapmıştı. Yeter ki mal alıp mal sat!

                Sonra, gelen insanları Rize ve bölge tatmin etmeyip, dünyaya açıldılar. Maddi olarak dünya ile entegre olmada, Türkiye’yi bile bazı noktalarda geri bıraktılar! Fakat Rize’de farklı bir durum yaşanmaktadır.

                Sokaklarda gezinip iş arayan ve aradığını her zaman bulamayan bazı Gürcüler, etrafı tedirgin etmektedirler.

                Tabii ki gelecekler, tabii ki çalışacaklar! Çalışmalarına bir şey diyemeyiz. Önemli olan bu kişilerin saltabaş diyebileceğimiz sorumsuz bir şekilde şehir merkezlerinde dolaşmalarıdır.

                Gelenler belli, sayıları belli olmasına rağmen adeta insanlara çarparak gezinmeleri şahsen beni de tedirgin etmektedir. Rize’de Gürcü kaynaklı suç ve olayları saymama gerek yok, herkes biliyor. Sayıları belli olmasına rağmen işledikleri suçlar ile karşılaştırılınca oranın çok yüksek olduğu belli oluyor.

                Ne yapılmalı noktasına gelince, bir kere bu derece rahat, sorumsuz bir şekilde şehir merkezinde dolaştırılmamalılar! Bu konuyu yetkililerin değerlendireceğini umuyorum. O rahatlıkları, akıllarına farklı şeyler getiriyordur diye düşünüyorum.

                Boş ve aç insan ne yapar! Bu konuları işin ehline havale ederek şunu diyorum ki, farklı bir ülkede olduklarını ve devletin ve kanunların ağırlığının hissettirilmesi gerektiği inancındayım…

                Sokaklarda adeta insanlara toslar gibi gezinmelerine müsaade edilmemelidir. Tedbir konusunda ne yapılması gerekirse o yapılsın! Velhasıl olayların önüne geçilsin!

                Bunu istiyoruz, sayılarımla….