Bu Bir Kalkışmadır
Bu ülkede çok garip şeyler oluyor. Yakın bir tarihte Cumhuriyet Mitingleri adı altında vatansever kitlelerin toplandığı ve TÜRK bayraklarının kırmızı beyaz renkleri ve ay yıldızı ile her tarafın kaplandığı mitingler Ergenekon terör örgütünün ayaklanması oldu. Fakat daha dün Dıyarbakır’da Nevruz kutlamaları adı altında terör örgütünün ve liderinin hamiliğinde tek Türk bayrağının olmadığı bir organizasyon yapılıyor ve bunun adı barış oluyor. Uyan Ey Türk Milleti! Türk bayrağının olmadığı ve terör örgütünün organize etttiği, apo’nun mesajlarının okunduğu bu durum bir sivil kalkışma ve bağımsızlık provasıdır.
Size insan uykusunun fazlarından biraz bahsedeyim…
1. Faz: İlk 3–5 dakikayı kapsar. Bu dönemde bir dalgınlık halinden uykuya geçiş gerçekleşir. Kapalı göz kapaklarının altında, gözler hızlı hareketlerle sağa sola devinirken beyin faaliyetleri yavaşlar.
2. Faz: 10-45 dakika süren hafif uyku dönemidir.
3. Faz: Derin uykuya geçiş dönemidir. Bu dönemde metabolizma yavaşlar. Kalp hızı, solunum yavaşlar ve kaslar gevşerken belirgin bir terleme ile vücut soğur. Beyin dalgaları iyice yavaşlar.
4. Faz: En derin uyku dönemidir. Faz III ve IV toplam 60 dakika sürer ve bu dönemlerde kişinin uyandırılması zordur.
REM: Faz I’den IV’e kadar olan non-REM dönemlerinden 1-2′si tamamlandıktan sonra REM uykusu başlar. Rüyalar; bu sırada kapalı olan göz kapakları altında gözler hızla hareket ederken görülür. Kaslar iyice gevşer, kalp ve solunum düzensizleşir. Gecenin ilk REM uykusu kısa iken ilerleyen saatlerde REM uykusu uzamaya başlar.
Şimdi gelelim ülkemizin ve toplumumuzun uyku fazlarına; ne yazık ki biz şu anda faz-4′te yani en derin uyku fazındayız. Artık top atsalar uyanmayız. Lakin dikkatinizi çekerim; faz-4′ten sonra REM fazı gelir ki, bu da rüya fazıdır. Evet, biz bu derin uykudan kalkışmanın bir sonraki aşaması olan bölünme kabusu ile rüya fazına geçersek ki, belirtiler (tek Türk bayrağının bile olmaması ve benzeri) onu gösteriyor, biz bu kabustan nasıl uyanacağız? Acaba kan ter içinde kalacak mıyız ya da kabuslar bizim sonumuz mu olacak? Bu soruların cevabını teröristbaşını muhatap alanlar nasıl verecek!
Bu ülkede maalesef aklı başında diye geçinen bir sürü insan bir akıl tutulması içinde hayal alemine dalmışlar ve teröristten medet ummaktadırlar. Sözüm ona barış istemektedirler. Soruyorum size, bir kişi evinize geldi ve kardeşlerinizi öldürdü, sonrasında sizin alnınıza silahı dayayıp ‘ben barış istiyorum, sizin kardeşlerinizi öldürdüm; hakkınızı helal edin ama bitmedi bir de mal varlığınızı teslim edin de anlaşalım ve barışalım’ dedi; siz ne yapardınız?.. Eveet evet herşeye rağmen ‘ölen öldü tüm mal varlığımı al helal olsun’ derdiniz değil mi? Haklısınız ama hepimiz aynı halde uykuya yatmadık; siz belki tatlı hülyalar içindesiniz ama bizim kabusumuz başladı.
Amerika’nın ve İsrail’in kafasıy(ı)lan uykuya yatarsan, göreceğin rüya emin ol kabus olur. BOP projesi bir bölünme projesi olarak işlemektedir. Milletimizin bu derin uykudan kabus görmeden uyanması dileğiyle tüm ülke yöneticilerinin kendilerine gelebilmelerini umuyorum. Türk bayraklı organizasyonlar terör ise tek Türk bayrağı olmayan bu tür kalkışmalar nedir?
Evet, sizleri duyar gibi oluyorum; ‘Bu kadar sert duruş bir hekimde ve özellikle bir ruh sağlığı uzmanında olur mu?’ diyorsunuz. Evet, oynanan oyunun farkında olursan ve milli değerlere yapılan bu sistematize duyarsızlaştırma operasyonlarının farkında olursan, olur. 21 Mart’ta Diyarbakır’da yapılan bir kutlama değil, bir kalkışmadır ve ilgililere duyrulur.