Sallamadan, Demlemeye
Bir tarafta bir yıldır(!) kazanamayan Ç.Rizespor, diğer yanda deplasman fukarası Trabzonspor…
Karadeniz derbisi maç sonunda bizim adımıza söylenecek tek gerçek “eksik olan goldü”..
Ç.Rizespor dün akşam Trabzonspor karşısında özellikle ikinci devre kazanmak adına her şeyi yaptı, gerçek olan şu ki Türkiye’nin bana göre bir numaralı Milli eldiveni Onur’u geçemedi.
Bu sezon içerde oynanan Antalyaspor maçından sonra yeşil-mavili takım özellikle bu maçın ikinci devresinde ortaya koyduğu tempolu oyunla bundan sonra oynayacağı maçlarda “Sinyali” iyi verdi diyebiliriz.
Bu işin şakası yok. Önemli olan bu performansın diğer maçlarda da sürmesi. Süper ligde son dört takım “Can çekişiyor”. Herkes birilerini gözüne kestirdi. İyi futbol sonrası galibiyet elbette önemli. Ama bana sorarsanız iyi futboldan çok 3 puan daha önemli…
Rıza hoca ligin ilk devresinde “Sallama çay” lezzetinde maçlar oynadı. Kafadan o sallama çay 4-5 hafta iyi idi. Sonraları bardakta sallanan çay “ İmamın abdest suyunu” geçti. İkinci devre yapılan üst düzey takviyeler bana “elek altı” bir numaralı çayın kalitesi ile eşdeğer geliyor.
Şimdi söz ustada… Ne istenmişse o kalitede çay ona sunuldu.. Haydi hocam, sen daha önceleri de yaptın, yine de yapacaksın. Şu bizim damak tadımıza hoş gelen çayı iyi demle. Biz anlamayız sallama çaydan.
Usta çayı demlerken ateşin ayarını iyi ver. Ne çok fazla, ne çok az. Aman dikkat. Çay kaşığı görevini yapan ortalığı karıştıran kim varsa tribüne gönder. Hak edene formayı ver.
Tekrar dün akşam ki maça dönecek olursam özellikle yerli stoper Görkem ilk maçında ortaya koyduğu yürekli oyunu ile baştan aferimi benden aldı. Duran toplarda ileri çıktı, bir pozisyonda kafa vuruşu gol çizgisinden çıkartıldı. İngiliz Lualua’yı yazmaya gerek yok. Kalitesini, kumaşını biliyoruz. Bu futbolcuda tek eksik olan şimdilik fizik kondisyon. Lualua ilerleyen haftalarda bize maç kazandıracak bir ayak.
Ali Abdi, iyi niyetli . Her topu istiyor ve mobil bir oyuncu. Başkaları gibi telefon kulübesi kadar bir yerde veya çizgide takılı kalmıyor. Eksik olan kendi adamını kovalamıyor. Yani defansa daha fazla yardım etmesi dolayısıyla gidip, gelmesi şart. Buda tabi ciğerle olur, yürekle olur kondisyonla olur, inşallah onu da yükleyecektir.
İlk devre oyunda kalan Engin bana göre yeşil cimlerin üstünde tam bir “Mikser” dir. Her topa dalan, çıkan bir oyuncu. Bir takımda mutlaka ilerde boşta olsa basan, pres yapan defansın rahat top kullanmasına imkan tanımayan bir oyuncu şart. Bu tip savaşçı bir futbolcu her takım için olmazsa olmazlar arasına girer, bizde o eksikte tamamlandı. Geçen hafta izinli olan Ludo, izin dönüşü “Pabuç” pahalı diyerek sezon öncesi fabrika ayarlarına dönmüş. Eksik olan tempo ayarı. İlerleyen dakikalarda oyundan düşüyor ve dikkat ederseniz kaybettiği toplar kalemize kontra tehlikeler yaratıyor. Her takım Trabzonspor gibi şansız olmaz.
Santrafor Kwekue’de özellikle ikinci devre kıpırdama var. Bu adamda kumaş var, eksik olan bir şeyler bana sorarsanız daha çok. Sanki mutsuz, isteksiz. Trabzonspor maçında nasıl stoperlerle boğuştu, kaleye şut çekti, yılan gibi havada kıvrıldı kafayı yapıştırdı. Demek ki istedin mi oluyor, bir hafta önce Gençler maçında 90 dakika aynı oyuncu “Sıfır” çekmişti! Şu devin arkasını sıvazlamak lazım, bence çocuk ruhlu okşamak gerek , gaz vermek lazım Kamerunluyu….
Haftaya Kayseri’de “can pazarı “yaşanacak. Yıllar önce Rıza hoca Erciyes ile 1-1 berabere kalmış 2 kişi eksikle. O tarihi maçın aynısına hazır olun. Son söz taraftarlara. Dostluk, kardeşlik böyle bir şey. Helal olsun iki takımında taraftarına.