SAYIN BAŞBAKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A
Bir bölge: Karadeniz,
Bir yöre : Yeşillik ve deniz…
Bir balık : Hamsi,
Bir ekmek: Lağus ekmeğu-hamsikoli-koloti-çirilta…
Bir yemek: Kara lahana-Hamsi buğulaması-sarma-Muhlama(Hele kaynana muhlaması olursa!.)
Bir tatlı: Kocakarı gerdanı-laz böreği-pepeçura-çirilta-paluze…
Bir giysi: Belde fitikoz çeşan-başta makaslı peştamal ve puşi-ayakta trabizan lastiği-çarık ve yün çorabı.
Bir bitki ki, Rize’min halkını gurbetten evine döndüren, sıcakta içeni ferahlatan, soğukta içeni ısındıran, dargın insanları barıştıran ve yorgunluğun giderilmesinin en etkili ilacı ÇAYY…(Ama ne yazık ki, bu sıralar pek para etmeyi, durum zor Başbakanımız)
Bütün bu özellikleri bağrında saklayan, Karadenizin incisi, güzellikte birincisi, yeşil cenneti andıran Rize ilimin-Güneysu ilçesinden bir güneş gibi doğup, İstanbul gibi mega kentte onuruyla yıllarca belediye başkanlığı yapıp, kaderin bir cilvesi olarak “Yusufiye medresesinde” birkaç ay misafir olup Anadolu yollarına düşen, ardından Anadolu insanının yıllarca özlediği Türkiye gemisinin kaptan köşküne halkın hür oylarıyla çıkarılan, ehliyet-liyakat ve kadrosuyla kendisine tevdi edilen görevi eksiksiz bugüne kadar değişik korkunç fırtınalara rağmen sürdüren ve şu anda bunca yoğun iş temposunun ardından dinlenmek ve doğduğu topraklarla, tüm Rizeli hemşerileriyle yorgunluk giderebilmeyi düşünen sayın Başbakanımızı Rizeliler olarak bağrımıza basıyor ve kendisine çay diyarına-baba ocağına-ana kucağına “HOŞ GELDİNİZ” diyoruz.
Atatürk’ün:
-“ÇALIŞMADAN,ÖĞRENMEDEN,YORULMADAN RAHAT YAŞAMANIN YOLLARINI ALIŞKANLIK HALİNE GETİREN MİLLETLER EVVELA HAYSİYETLERİNİ, SONRA HÜRKRİYETLERİNİ, DAHA SONRA DA İSTİKBALLERİNİ KAYBETMEYE MAHKÜMDURLAR”..” sözünün amansız eri olduğunuza ve bu yolda bir mum gibi kendinizi erittiğinize inancımız tamdır. Lütfen bu asil Türk milletini layık olduğu yere ulaştırabilmek, gaflet uykusundan uyandırmak için mücadelenizden yılmayınız.
Bir Çin atasözünde de:
-“SULAR YÜKSELDİKÇE BALIKLAR KARINCALARI YER, AZALDIKÇA DA KARINICALAR BALIKLARA YER…KİMSE BUGÜNKÜ ÜSTÜNLÜĞÜNE VE GÜCÜNE GÜVENMEMELİDİR, ÇÜNKÜ, KİMİN KİMİ YİYECEĞİNE SU KARAR VERİR!..” tarihi sözünü sürekli ekibinizle beyninizde muhafaza ederek, Tevfik Fikret’in: “HAK BİLDİĞİNİ YOLDA YALINIZ GİT” sözü uyarınca Atatürk’ün emaneti şu güzelim ülkemi onun hedeflediği “MUASIR MEDENİYET” seviyesinin üzerine taşımak için her tehlikeyi göze, ama Atatürk ve silah arkadaşlarının torunları olan asil Türk milletini de yanınıza alarak yapacağınız çalışmalarınızda her türlü iç ve dış tehlikelerden Rabbimizin bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da sizleri koruyacağına olan inancımızı her zaman yürekten muhafaza ediyoruz…
DENİZİ KARA,KARAYI PARA YAPAN” gönüllerin mimarı merhum Başkanımız Ekrem Orhon’un şu sözüyle de Rizelimi ve güzel ülkemin insanları asil Türk milletiyle dünya Türklüğünü ve insanlığını asla üzmeyeceğinize yürekten inanarak diyorum ki:
Sayın Başbakanımız,
BUGÜN RİZEM SENDEN, RİZEM-ÜLKEM-DÜNYA İNSANLIĞI VE BARIŞI İÇİN, ELİNDEN GELENİ YAPMANI İSTER!.. Lütfen Türklük guru ve şuuruyla, bu yoldan asla geri dönmeyiniz..
Dün İstanbul’un taşı-toprağı altındı ama gelecekte Rizemin taşı-toprağını altın haline koymak, Gürcistana açılan bir kapı olan Rizem’i sanayi-turizm ve ekonomik yönden kısa sürede kalkındırmak, dışa göçü önlemek, öncelikle siz saygıdeğer Başbakanımızın Rize’mizin geleceği için bugüne kadar yaptığı gibi bundan sonra da atacağı adımlar ve yapacağı Mega projelerden geçeceği inancıyla Rize’mize layık stadın açılış kordelasına daha büyük mega projelerin de en kısa sürede katılması dileğiyle sizleri, ekibinizi ve Rize’min yarınlarına damgasını vuracak eserlerin açılmasına vesile olan işadamlarımızı bağrımıza basıyor, hizmetlerinin devamları dileğiyle toprağınıza HOŞ GELDİNİZ diyorum.
Not: Münazara konusudur, “İNSAN DOĞDUĞU YERİ Mİ, YOKSA DOYDUĞU YERE Mİ HİZMET ETMELİDİR” sorusuna verilecek en iyi cevap DOĞDUĞU YER olsa gerek değil mi!..
Lütfen, Rize’min insanlarını “Can çekişir” halden acilen kurtarmanın yolu, doğduğunuz Rize’mize hizmetten geçtiğini bir an olsun asla unutmayınız değerli ricallerimiz ve iş adamlarımız!...Alman bilgini Goethenin de:
“HERKES EVİNİN ÖNÜNÜ TEMİZ TUTSA, DÜNYA TEMİZ OLUR” sözü bunun ispatı olsa gerek!..
Saygılarımla…
Abdulkadir İPEKOĞLU-Em.edb.öğretmeni-Rize