Şeytandan ve bütün tehlikelerden koruyan âyet
Peygamberimizin çok özel olarak övdüğü bir Kur'ân âyeti vardır.
Bu âyet Esma-i Hüsna merkezli olmanın yanında, derin anlamı, fazileti ve sevabı bakımından çok üstün bir dereceye sahiptir.
Bakara Suresi'nin 255. âyeti olan Âyetü'l-Kürsî'nin bu kadar kapsamlı oluşu şu hadisten kaynaklanıyor:
Resulullah (a.s.m.) bir defa Ka'b oğlu Ubey'e, ezberinde olan ayetlerden hangisinin daha yüce olduğunu sormuş, "Allah ve Resulu daha iyi bilir" cevabını alınca, soruyu tekrar etmiş, bunun üzerine Ubey, bildiği en yüce âyetin 'Allâhü lâ ilâhe illâ hüve'l-Hayyu'l-Kayyûm" olduğunu söylemiştir.
Resulullah (a.s.m.) da aldığı bu cevaptan memnun olarak Ubey'in göğsüne vurarak, "Ey Ebû Münzir! İlim sana kutlu olsun" buyurmuştur.
***
Bu konuda Peygamberimizin diğer sözlerine baktığımızda bu mananın dile getirildiğini göreceğiz:
"Kur'ân'ın en büyük âyeti, Âyetü'l-Kürsî'dir."
"Her şeyin bir zirvesi vardır. Kur'ân'ın zirvesi de Bakara Sûresi'dir. Bu sûrede bir âyet vardır ki, o Kur'ân sûrelerinin efendisidir. O âyet de Âyetü'l-Kürsî'dir."
"Âyetü'l-Kürsi Kur'ân'ın dörtte birine denktir."
"Kim farz namazların sonunda Âyetü'l-Kürsî'yi okursa cennete girmesine hayatta olmasından başka bir engel yoktur."
"Kim farz olan her namazın ardından Âyetü'l-Kürsî'yi okursa ondan sonraki namaza kadar mahfuz kalır."
Bu iki hadis sebebiyledir ki her farz namazdan sonra Âyetü'l-Kürsî okunması sünnet olmuştur.
***
Adamın biri Peygamberimize geldi ve "Kur'an'ın en faziletli âyeti hangisidir" diye sordu. Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu:
"Allâhü Lâilâhe illâ hüve'l-Hayyu'l-Kayyûm..."
Âyetü'l-Kürsî, okuyanı şeytanın şerrinden koruyan bir özelliğe sahiptir. Şu hadisler bu manayı hatırlatıyor:
"Kur'ân'ın en faziletli âyeti Bakara Suresi'ndeki Âyetü'l-Kürsî'dir. Bu âyet bir evde okunduğu zaman şeytan oradan uzaklaşır."
"Uyumadan önce Âyetü'l-Kürsî okuyana şeytan yaklaşmaz."
"Kim sabah çıkınca Âyetü'l-Kürsî ile Hâ-mîm tenzîlü'l-kitabi minellâhi'l-azîzi'l-alîm Suresi'nin evvelindeki iki âyeti okursa o gün akşama kadar (bela ve kazalardan) korunur. Kim de akşama girince onları okursa, o gece sabahlayıncaya kadar korunur" hadisinde ise, genel bir koruma özelliğinden haber veriliyor.
***
Âyetü'l-Kürsî'nin en büyük özelliği, bütünüyle bize Rabbimizi isimleri, sıfatları ve azametiyle tanıtmasıdır. Bu âyette Cenab-ı Hakk'ın 17 ismi geçer. Âyetü'l-Kürsî'nin Kur'ân içindeki farklı yeri ve makamı da zaten buradan kaynaklanıyor.
İmam Gazalî de Âyetü'l-Kürsî'nin bu farkına dikkat çekmiştir: "Bu âyette bunlardan başka bir şey mevcut değildir. Allah'ın zat, sıfat ve fiillerinin bilinmesi ise ilmin en ileri noktası ve en yüksek gayesidir."
"Bu mânâlar düşünülerek bütün Kur'ân âyetleri okunacak olsa, hiçbir âyette toplu olarak bu mânâların bulunmadığı görülecektir. Resulullah (a.s.m.) Fâtiha Sûresi'ni 'efdal', Âyetü'l-Kürsî'yi de 'seyyid (efendi)' gibi bir faziletle tanıtmıştır."
"Bundaki incelik, fazilet derecesinin ve çok sayıdaki çeşitlerinin bir arada toplanmış olmasındandır. Seyyidlik, bir başkasına tabi olmayı kabul etmeyen, mutlak bir teslimiyeti gerektiren şerefe sahip olmaktır. Bu yüzden 'seyyid' ismi bu âyete en lâyık isimdir."