Hafta sonu “Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet komutanları istifa etti” haberleri gündeme bomba gibi düştü. Kaostan siyasi menfaat peşinde olanların hevesleri kursaklarında kaldı…

Türkiye demokratik olgunluğu yakalamaya çalışıyor. Ülkenin idaresindeki kurumsal işleyiş,  stabil(oturmuş) hale geliyor. Doğum sancıları artıkça ortaya “nur topu gibi çocuk” doğacaktır. Bu çocuk, ülkemizin değişen ve gelişen yüzü!

Bu çocuk; yeni bir anlayışla, yeni bir metotla doğmakta ve doğum esnasında sıkıntıların da olması  doğaldır.

Yeni dönemde gelişmeler karşısında statükoya direnemeyecekleri ayan olmuştur. Eskiden olsaydı darbe naraları atılır, talimatlar yağdırılır ve nihayetinde hükümet  istifaya davet edilirdi. Artık darbeden söz etmek bir yana, eskiden “kendilerini hükümeti istifaya davet konumunda görenler”, şimdi “kendileri istifa ediyor” olmaları gibi fiili bir durum söz konusudur. Ben bu istifaları “erdemlilik” olarak yorumluyorum…

Artık darbelerin bu devlete ve Millete faydadan çok zarar getirdiği askerce de kabul görüyor. “Haklı olmak” büyük yanlışları yapmaya gerekçe olamazdı. Dayatmalarla ülkenin yönetilemeyeceğini,  darbe ve darbeyi çağrıştıran yöntemlerin fayda vermeyeceğini gördükleri için istifalarını sundular. Türkiye ve dünya gerçeği bu demokratik erdemi zorunlu kılıyordu. “Böylece ülke menfaatini düşünerekten istifalarını sundular” diyorum.

Hayırlı olsun…

Bu istifaların perde arkasında “malum çevrelerin baskısı” olduğu söylense dahi, bu istifaların kendi içinde “tutarlılık” boyutu da vardır. Zaten gerekçelerini  istifa mesajlarında da gördük… 

Bu istifaları Ak Parti’ye fatura eden MHP, aynı zamanda çözümüm odağında da AK Parti’yi görmesi, mevcudu kabullenme manasına gelmektedir ki bu da siyasi bir erdemdir. Muvazzaf olan ve olmayan asker tutuklularının akıbetlerinin bir an önce belirlenmesi,  yargı sürecindeki zafiyetlerin ivedilikle çözüme kavuşturulması, hukuki zorunluluk olması bir yana herkesin ve her kesimin beklentisidir.

AK Parti veya hükümet bu süreci işletemezse, haklı olduğu halde haksız duruma düşeceğini hesaplıyordur.  Zira daha önce yaşanan örnekler var. Yüksek yargı üyelerinin atanma sürecinde AK Parti haksızca eleştirilmiş ve hükümet sürekli “kendisini savunan” konumuna düşmüştü. Haklı ike haksız konuma düşmek…

 Bunlar AK Parti açısında pek hoş şeyler değildi…

CHP’nin halka dönük siyaseti “kaostan rant devşirme” gibi bir yöntemle olduğu için son genel seçimde de karşılığını almıştır.  CHP’nin “sürekli kaos yöntemi” halk nezdinde müspet karşılık bulmaması bir yana milletin enerjisini tüketme gibi menfi bir tarafı da var! 

Ne yazık ki halk bu tahammülü seçime kadar göstermek zorundadır. Demokrasin kuralı böyle… 

Generallerin istifalarından ötürü panik yapacak bir durum gözükmemektedir. Panikleyecek biri varsa anlaşılan o ki;  o da CHP’dir. Zira bu istifaların “olağanüstülüğü” sadece CHP nezdindedir. Halkın nezdinde ki karşılığını Sayın Cumhurbaşkanı çok güzel bir şekilde özetledi!

“Şüphesiz ki yaşananlar kendi çapında olağanüstü bir durumdur. Ama her şey mecrasına girmiştir.”

Türkiye demokrasi yolunda düne nispeten çok şeyler değişti. Bu değişiklikler kıyas götürmez boyuttadır. Dün 15 generalle ülkeyi yönetmeye talip olan cuntacılar vardı. İsmet İnönü ve ABD destekli 27 Mayıs 1960 darbesinde 7 bin subay ve 300 generalden 275’i tasfiye edilmişti. Bu gün ise darbeye yeltenenler yargılanmaktadır!

700 bin personelli ordumuzda 360’ı aşkın general var. 2 milyonluk Çin ordusunda ise 190 civarında general var. Bu general enflasyonunda dikkat ederseniz 3-5 general tasfiye edilmedi, istifa etti…

CHP’nin “yaramaz çocuğu” Kamer Genç’in  “AKP imam ordusu kurmak istiyor” yaklaşımı ne kadar absürt ise “CHP dedeler ordusu kurmak istiyor” yaklaşımı da o kadar absürt bir yaklaşımdır. Kamer Genci CHP’den ayrı değerlendirmeye tabi tutarsak; CHP’nin 3-5 generalin istifasındaki kaygılarını fazlaca abartılı buluyorum.  1960 ihtilalında darbe gerekçelendirilerek generallerin büyük çoğunluğu tasfiye edilmiş ve sadece 15 general kalmıştı, demiştik.  O zaman seslerini bu günkü gibi yükseltselerdi; Menderes ve iki bakanı idam edilmeyecekti. Darbecilere destek illa top tüfekle olmaz!

Hâsılı, istifalarda sıkıntı elbette var; ama paniğe yer yok ve asayiş berkemaldır…