Sosyal medya ve yemek
Yemek, fotoğrafla iyi anlatılır. Bu anlamda hızlı bir etki sağlayan Instagram ise yemeği fotoğraf tutkusuyla birleştirenler için olağanüstü bir mecra. Gönderileri beğenenlerin sayısı arttıkça kişiye fırsat kapıları açılabiliyor. Peki ama o beğenilerin kaçı gerçek? Nicelik bu kadar önemli mi?
Sosyal medyaya dahil olduktan sonra yokluğu insanda büyük bir boşluk yaratabilir. Neredeyse herkes bir sosyal medya kullanıcısı... Katılım ne kadar çok olursa o mecra da o kadar büyüyor ve etkili hale geliyor. Mıknatıs gibi! Ahlaklısına da ahlaksızına da açık bir mecra. Otomatik bir bilgiölçeri yok. Taçlandırmayı ise takipçi sayıları yapıyor. Hatta bazıları için ciddi bir gelir kapısı. Çünkü markalar için takipçi sayısı yüksek olan kullanıcılar dikkate değer. Peki bu takipçiler gerçek mi? Konuştuğum tüm sosyal medya analizcilerine göre maalesef durum şaibeli. Çözüm belki de sahte takipçileri göremeyen ve bu kişilerin sanal ortamda egolarını hızla yükselten markaların nicelikten çok niteliğe yönelmesinden geçiyor. Öyleyse son dönemin rakipsiz fotoğraf paylaşım alanı Instagram’a bakarak aklımızdaki ortak sorulara cevap aramaya başlayalım çünkü haftaya en iyi blogger listesiyle karşınızda olacağım!
KALİTELİ İÇERİK ÜRETİLMELİ
SOSYAL medya uzmanı Münür Coşkun, Instagram’ın belirli aralıklarda sahte profilleri toplu olarak sildiğini duyursa da ‘sahtecilik’ sorununa kesin çözümü hala bulamadığını söylüyor: “Sahte profiller artmaya devam ediyor. Bu durum diğer sosyal ağlar için de geçerli. Sosyal medyada nicelik satın alınabiliyor. Belirli ücretler karşılığında istenilen sayıda takipçi, anında profilinize tanımlanabiliyor. Sosyal medyada güvenilir bir hesaba sahip olmak için nicelikten önce niteliğe dikkat edilmesi gerekiyor. Kaliteli içerikler üretildikçe gerçek kullanıcılar sayfaya ilgi gösterecek, etkileşim sayıları kendiliğinden yükselecektir. Markalar da birlikte çalışacağı profillerde nicelikle birlikte içeriğin niteliğine odaklanırsa iki taraf için de daha sağlıklı bir işbirliği olacaktır.”
ÇABA GÖSTEREN SONUÇ ALIR
700 bin takipçisiyle Instagram Ofisi tarafından resmi olarak onaylanmış bir kullanıcı olan fotoğrafçı, müzik direktörü Çiler Geçici’ye (kulanıcı ismi @audiosoup) göre takipçi sayıları, beğenme ve etkileşim oranları çok da birbirini tutmuyor. Bu önemli bir kriter ancak diğer taraftan herkes her an aktif olmuyor. Instagram’ın çıkış amacı fotoğraf çekmeyi sevenlerin birbirine kolayca ulaşması. Takipçi sayısının artması daha çok kişiye ulaşmak açısından harika, iyi eserler ortaya koymak için motive ediyor. Çok yüksek takipçili insanlar için ise farklı kapıların açılması demek. Geçici, sahtekarlığın hem kendini hem de başkalarını kandırmak olduğunu söylüyor: “Benim de en hoşuma gitmeyen konulardan biri bu. Markalar kullanıcının sahte veya gerçek olup olmadığına bakmaksızın takipçi sayısına göre onlarla çalıştığı sürece insanlar sahtekarlık yapacaktır. Fotoğraf ve Instagram hayatımın önemli bir parçası oldu. Sevdiğin bir konu üzerinde emek verdiğinde herkesin sonuç alacağına eminim.”
BEĞENİ BİLMECESİNDE ÜÇ ÖNEMLİ SORU
BİR İNSAN HER YEDİĞİNİ NEDEN YAYINLAR?
Sabah, akşam hatta çay aralarında bile yediği her şeyi gözümüze sokanlar var aramızda. Değişiktir veya hakikaten onlarca yıldır aynı kalitede çok iyi bir yemektir, paylaşmak istersin, eyvallah. Peki neden her gün, her dakika ne yediğini berbat fotoğraflarla ilan edersin? Bu hesapları kim ve neden takip ediyor, bu takipçiler gerçek mi?
MEKANCIBAŞI SEN DE KİMSİN?
Neredeyse her gün mekan önerisi veren yeni bir hesap açılıyor. Yaptıkları iş mekanlarda ne yenir, ne içilir bilgi vermek. Hesaplarında genellikle rumuz kullanıyorlar. Benzer açıklamalar şu: “Yerim, gezerim, paylaşmayı severim.” Bilgiler de ne bilgi ama! Burada hamburger yiyin, şurada bunu için... Hatta bazıları koca bir dönerin yanında veya ustasıyla kol kola poz veriyor, tebessümlü yüzlerini de göstermeyi ihmal etmiyor. İyi ama neden? Sen de kimsin?
EMEK HIRSIZLIĞI OLMADAN OLMUYOR MU?
Üç tip emek hırsızı var sosyal medyada.
Taklitçiler: Emin olun dünya döndüğünden bu yana gezegendeler ve onlardan her yerde bolca var. Taklit ise iyi veya kötü demeden önce tartışılması gereken derin bir mevzu.
Başkasının fotoğraflarını yayınlayarak büyüyenler: Aslında tam olarak hırsızlık yapmıyorlar. Siz yapıyorsunuz onları hashtag yazıyorsunuz, yayınlıyorlar. Peki ama neden? Elbette kendi takipçilerini artırmak, gıda sektöründe isim yapmak için. Sonuçta o hashtagler de zorla koydurulmuyor.
Gerçek hırsızlar: Fotoğrafları izinsiz alıp kendisine aitmiş gibi kullanan veya tarifini çalıp isim vermeden kendi emeği gibi sunanlar...