TAHTARAVALLİ İLE AHKÂM KESENLER!
Maddeyi mana için tasarruf etmek…
Türkçemize “tasarruf” kelimesi her ne kadar “ iktisatlı olmak” anlamında kullanılsa da haddi zatında bu kelime “harcamak” manasına gelmektedir. İkisi de doğrudur…
Başbakan’ın ve diğer sivil toplum örgütlerinin Somali’deki açlığa çare ararlarken, kelli felli bir adam çıkıyor ve twitter yorumunda diyor ki; Türkiye’de ekonomik kriz yaşanırken nerden çıktı bu Afrika’ya yardım?
Televizyoncu ve yazar Hulki Cevizoğlu’nun bu yorumu çok ama çok tuhaf!
Devam ediyor Cevizoğlu; tam bir “ayranı yok içmeye, tahterevalli ile gider Afrika’ya” örneği…
Hoppala…
Hulki Cevizoğlu, Türkiye’de sosyal demokrat bir partini genel başkanı olmuş ve onun ötesinde medyada zaman zaman kendinden sitayişle söz ettirmiş bir sunucu ve yazar!
Bunca sıfatları üzerinde taşıyan bir adam olmasına karşın “maddeyi mana için tasarruf etmek” diye bir anlayıştan nasiplenmemiş olması kendisi adına üzücü…
Kendi insanının değerlerine bu derece yabancılaşmış bir “genel başkan, lider, yazar, aydın” düşünün!
Benim aklıma Hulki Cevizoğlu geliyor…
Biz, sevgiyi nasıl paylaştıkça artacağına inanıyorsak, acıların da paylaştıkça azalacağına inanan bir ümmetiz. “Komşusu aç iken tok uyumayan”, kim olursa olsun “iyilikte yarışan” bir ümmetiz. İslam Ümmetiyiz…
Somali için başlatılan “iyilik harekâtı” anlaşılması zor bir durum değildir. Bunlar zaten bizi biz yapan değerlerimiz, genetik kodlarımız…
Ümmetin bir parçası olarak bu inancı en fazla içselleştirmiş ve medeniyet boyutuna taşımış bir milletimiz var!
Milletimiz, en darda olduğu zamanlarda bile mazlumların, muhtaçların yardımına koşmuştur. Aynı yardımları karşı taraftan da (Kurtuluş Savaşı) gördüğümüzü unutmuyoruz. Ümmetin kendi içinde karşılıklı etkileşimi söz konusu!
Meselenin özünde Türkiye’de Hulki Cevizoğlu gibi birçok “aydın zümresinin” bu milletin medeniyet kodlarında Kuran öğretilerinin olduğunu bilememesi yatmaktadır!
“Onlar, bollukta ve darlıkta infak ederler…” Ali İmran 134
Bu ayet delil olarak bize yeter…
İnfak etmek; harcamak, yardımda bulunmak…
Müslüman halklar ve bireyler, böyle bir görevi “elim darda” diye ihmal etmez, olanı paylaşır. Yine bir başka ayette; “Mallarını Allah yolunda infak edenlerin (harcayanların) durumu, her sümbülünde (başağında) yüz adet tane (tohum) olmak üzere, yedi sümbül (başak) veren bir tek tohumun durumu gibidir. Allah, dilediği kimse için (onun rızkını) kat kat artırıp verir. Ve Allah Vâsi'dir(lütfu geniş, bol), Alîm'dir.”(Bakara 177) der.
Malın zekâtını verdikçe, infak ettikçe, malın temizleneceğini ve artacağını söyleyen bir dinin mantığını çözebilene ne alâ!
Biz bunu iman ile açıklıyoruz. Akıl sahipleri; bir malın piyasada tedavül ettiği müddetçe artacağını bilir! Verdikçe çoğalan bir sistem bu! Bu anlayış başka hangi sosyalizasyon örneğinde bulabilirsiniz! Kapitalizm, Sosyalizm!
Bu ayeti içselleştirmiş, sağlam temeller üzerine inşa edilmiş bir topluma sahibiz. Her şeyden önce “kanaat” diye bitmez tükenmez bir hazineye sahibiz. Milletin bu değerleri olmasaydı, bu zenginler bu sefahatle hayat sürebilirler miydi, gece rahat uyuyabilirler miydi?
Hulki Cevizoğlu gibileri bu topraklarda “tahterevalli ile ahkâm kesebiliyorlarsa”, yatıp kalkıp bu millete dua etsinler. Zira bu milletin inanç değerlerinde “kanaat” diye bir dayanak var! Bakmayın siz bunların sosyal demokrat ve komün(paylaşımcı) edebiyatlarına! Biz onların cemaziyülevvelini biliriz…
İslam hukukunun en geniş kapsamlı ayetlerinin başında “infak” ayetleri gelmektedir. Yardımlaşmayı birey, aile, komşu, halk ve halklar bazında çok yönlü ele alınır. İnfak; sadece maddi boyutu ile sınırlı değil, manevi boyutu da kapsar. Tebessümü dahi bu çerçevede ele alan bir inanca sahibiz! Allah adına yapılan akla gelen bütün maddi ve manevi harcamaların adıdır infak.
Maddeye böylesine ruh verebilecek başka bir nizam, başka bir sistem varsa öpüp başımıza koyarız.
Sosyalizm çöktü, kapitalizm çökmenin arifesinde!
Doğu ve Batı hayatın bütün yönlerini kuşatacak yeni bir ahlak olgusuyla vahiy temelli bir sistem geliştirmek zorundadır. Yeni dünya düzeninde mutlaka vahiy temelli bir sosyalizasyona ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacı karşılayacak olan da İslam’ın evrensel mesajıdır.
"İyilikte ve kötülükten sakınmakta birbirinizle yardımlaşın; günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın." (Maide, 5/2)