Taksim Cami’ni açmak yetmez!
Fethin sembolü Ayasofya’dan sonra, Taksim Camii’nin de açılışını nasip eden Rabb’imize sonsuz hamd olsun. Kardeşlerim, geçtiğimiz yıl Ayasofya’nın açılması üzerine kaleme aldığımız
“Ayasofya Cami’ni açmak yetmez!” başlıklı yazımızı bu kez;
“Taksim Cami’ni açmak yetmez!” başlığıyla güncelleyerek ilginize arz ediyoruz...
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd; Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun!
“Camiye Hayır Partisi’’ zihniyetinin asırlık ana hedefi Bizans ve rejimini yeniden hortlatmaktır! İsmi ile müsemma devrimlerle; tarihimizi, medeniyetimizi, milli hukukumuzu, kültürümüzü, harflerimizi, örf ve ananelerimizi kısaca tüm değerlerimizi altı okuyla devirerek Türkiye’mizi emperyalistlerin müstemleke (Koloni) ülkesi haline dönüştürmeyi hedeflediler! Allah (c.c), bu; sinsi, Siyonist Şeytani planlarını, Rahmani planıyla bozdu Elhamdülillah!
Tam 150 yıllık mücadele sonunda gerçekleşen Taksim Caminin açılışına yıllardır engel çıkaran ve Fatih Sultan Muhammed Hazretlerinin emaneti, Fethin mührü Ayasofya Camii’ni Avrupalı Efendilerinin talimatlarıyla zincirleyip müzeye çevirecek kadar Din ve Vatan düşmanı bu Ebu Cehil zihniyetine hâlâ destek verenlere şaşıyorum!
Dedelerimizin katilleri Avustralyalı Anzakların Çanakkale’ye savaşmak için gelişini ve bu topraklara gömülüşlerini her sene törenlerle kutlayan, Başbakan Menderes ve Bakanlarının idamını sağlayan 27 Mayıs 1960 İhtilalini Bayram Günü ilan ederek kutlayan CHP Zihniyetinin, 29 Mayıs 1453 İstanbul’un Fethi zaferimizi, 26 Ağustos 1071 Malazgirt zaferimizi, 18 Mart 1915 Çanakkale zaferimizi kutladığını hiç gördünüz mü? Hiç duydunuz mu?”
Ayasofya Camii’nin zincirlerini kırıp ibadete açılması, asırlık Bizans zihniyeti iktidarının sonunun başlangıcı demektir! Bu ise, yeni bir İslam Medeniyeti Çağının başlangıcına start verileceğinin müjdesidir!
Roma merkezli “Yeni Dünya Dümeni!” yerine, İstanbul Merkezli “Yeni Dünya Düzeni”nin kurulacağının müjdesidir! Ve Eşsiz Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimizin “İstanbul yeniden mutlak ama mutlak Fethedilecektir! O’nu Fetheden komutan ne güzel Komutan! Ordusu ne güzel Ordu!” medh-ü senasına yeniden nail olacağımızın müjdesidir!
Onlarca Kilisenin olduğu hiçbir Mescidin olmadığı “Pera”’da Taksim Caminin açılışını ve Romen Diyojen âşıklarının kapattığı Kâbe-i Muazzama’nın şubesi Camimiz Ayasofya’mızı yeniden açmayı Fatih’in Torunları bizlere nasib eden Allah’a hamdolsun!
Tebrikler Türkiyem!
Tebrikler Milletimiz!
Tebrikler İktidarımız!
Ve Tebrikler Başkomutan Receb Tayyib Erdoğan kardeşimiz!
TEBRİKLER ama; Ayasofya’mızın ve Taksim Camimizin açılması yetmez!
Bilakis Ayasofya ve Taksim Camilerimizin açılmasıyla yükümüzün ağırlaştığını ve sorumluluğumuzun artığını asla unutmamalıyız!
Kuruluş gayesi, Ülkemizi, Milletimizi ve tüm Mazlum coğrafyayı zalimler eliyle “Cehenneme Hazırlama Partisi!” zihniyetinin devirdiği tüm İslami değerleri yeniden ayağa kaldırmak asli görevimizdir! Ve İmanımızın gereğidir!
Camilerimizin kapılarını açmak yetmez! Zira;
önce kırık gönüllerin İktidarımıza kilitli olan kapılarını sevgi, merhamet ve af anahtarıyla açmalıyız! Nafaka, KHK, EYT ve diğer Fetozede mağdurları, erken yaşta evlilik mağdurları, diğer tüm mazlum ve mağdur kardeşlerimizi Bizans entrikacılarının tuzaklarından kurtarmak için mutlaka Hak ve Adalet ilkelerinin kapılarını acilen açmalıyız!
Camilerimizin kapılarını açmak yetmez!
Yeniden Milli harflerimiz olan Osmanlıcanın neslimize öğretildikten sonra resmi dil yapılması! Cuma Bayramımızın Haftalık Resmi Tatil Yapılması! Roma’nın necis kanunları yerine Hakk’a dayalı İslam Hukukunun tatbik edilmesi ana hedefimiz olmalıdır!
Camilerimizin kapılarını açmak yetmez!
Patlamaya hazır yanardağ haline dönüşen işsizliğin önlenmesi için sadece Üretime dayalı Devasa Maddi kalkınma hamleleriyle beraber Din ve Vatansever nesil yetiştirmeyi ve sadece iş değil eş istihdamını da gaye edinecek sadece Allah ve Resulünün emrettiğiyle yönetilecek “Mutlu Milli bir Aile”nin inşa edilmesi de ana hedeflerimiz olmalıdır!
Bu büyük Milli hedeflere ulaşmamız için; Adaletin, ehliyetin, emanetin, sadakatin, uhuvvetin, meşveretin ve sohbetin kapılarını açarak Camilerimizi sabah namazlarında bile dolduracak ilim, iman, irfan, ihsan, infak ve güzel ahlak, hayâ ve edeb neslini mutlaka yetiştirmeliyiz!
Bunun içinde Milli ve Manevi ağırlıklı Gençsel Dönüşüm Projelerini acilen tatbik etmeliyiz!
Sadece İslam’ın İlke ve İnkılabının egemenliğine vesile olacak İlmi, İktisadi, Siyasi ve Ahlaki Çalışmalarımızda Allah (c.c), daim yar ve yardımcımız olsun!
Perşembe Akşam saat 21.30’da, Kanal 68 TV’den canlı olarak yayınlanan “MİLLİ DİRİLİŞ” programında daha kapsamlı değerlendirme temennisiyle Allah’a emanet olunuz!
Nefsimizde, Ailemizde ve Ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.
Selâm, sevgi ve duayla...