Mehmet Emin TOPRAK

Mehmet Emin TOPRAK

TRAFİK KURALLARI VE RİZE

TRAFİK KURALLARI VE RİZE

Şehrimizin trafiğinden ve otopark sorunundan bahsetmeyeceğim. Bizleri daha derinden sarsan, adeta herkesin muzdarip olduğu ve fakat bir türlü de çare bulamadığımız yaya ve sürücüler arasında yaşanan sıkıntılardan bahsetmek istiyorum.


 


Maalesef herkes kendisini haklı düşünüyor. “Kabahati altın taç yapmışlar, kimse başına koymak istememiş” diye bir söz vardır ya, sanki bizde buna göre hareket ediyoruz.


 


Ne zaman ki yaya olarak sokağa çıkıyoruz sürücüleri  suçluyoruz, sürücü olarak trafiğe çıktığımızda da bu sefer yayaları kabahatli buluyoruz.


 


Doğrusu ne olmalıdır? Tabiî ki çaresi objektif olmaktan geçiyor.


 


Yaz geldi, yerli ve yabancı turistler şehrimize daha yoğun olarak gelmeye başladı. Tabii ki doğru hareketi turistler geliyor diye yapacak değiliz. Öncelikle kendimizi ve insanımızı düşünerek yapmalıyız.


 


Bir kere fıtratımızda olan “acelecilik” yapımızı kesinlikle ve kesinlikle trafiğe yansıtmamalıyız.


 


Besmele ile soför koltuğuna oturup kontağı  çevirdik mi, acelecilik başta olmak üzere olumsuz duygularımız sanki yokmuş gibi davranmalıyız.


 


Öncelikle yayalara hiç mi hiç kabahat bulmayalım. Diyeceksiniz ki yayaların hiç mi yanlış hareketi yok? Çok vardır. Fakat bizler sürücüler olarak sanki yokmuş gibi hareket etmeliyiz.


 


Çünkü neden? Yaya olan bir kişi sokakta dolaşmak için ehliyet alıyor mu? Yani bir yaya, sokağa çıkmak ve caddede tur atmak için bir belgeye ihtiyacı var mı? Böyle bir zorunluluğu var mı?


 


Bu zorunluluğu olmadığına göre, caddeye çıkan yaya kör olabilir mi? Sağır olabilir mi? Dalgın olabilir mi? Deli olabilir mi? Çocuk olabilir mi? Yaşlı olabilir mi? O anda kafası herhangi bir şeye takılmış olabilir mi?


 


Artık listeyi ne kadar uzatırsak uzatalım, sonunda hepside olabilir demek durumundayız. Çünkü biraz önce söylediğimiz gibi sokağa çıkmak belge ile değil…


 


Fakat sen ey sürücü! Senin gözün görüyor. Şayet görme zorluğu varsa sürücü belgesi alamıyorsun. Kulağın işitiyor. Psikolojik durumun yerindedir. Şayet yerinde değilse direksiyona geçmeye hakkın yok! Dalgın değilsin. Çünkü olmaman lazım. Çocuk değilsin. Çünkü belli bir yaşa gelmeyen kişiye belge verilmiyor. Deli değilsin. Çünkü deliye sürücü belgesi vermiyorlar.


 


Ve sonuç itibariyle, sokakta ve caddede dolaşan insanların içinde bütün bu ihtimaller olacağından dolayı diyorum ki, ey sürücü! Bütün bu ihtimalleri düşünerek direksiyonun başına geç.


 


Bak o zaman yayaya kızabilecek misin! O zaman arabanın camını açıp yaşlı amcaya veya teyzeye veyahut da hiç farketmez sapasağlam genç bir adama “koskocaman arabayı görmüyor musun” veyahut “ışıklara bakmıyor musun” diyebilecek misin!


 


Evet Aziz Dostlar!


 


Hemen hemen hepimiz yerine göre yayayız yerine göre sürücü! Eğri oturup doğru konuşalım.


 


Lütfen, her ne durumda olursa olsun yaya yola girdimi, biraz önce saydığımız kusurlardan en az birisinin üzerinde olduğunu düşünelim ve ona göre hareket edelim.


 


Birde üstüne üstlük Rize’mizin trafiğini ve trafik ışıklarının da pek olmadığını hesaba katarsak, adeta diken üstünde olmalıyız. Çok çok çok dikkatli araba kullanmalıyız.


 


Bütün bu durumlardaki hak gasbının “kul hakkı”na girdiğini de unutmayalım.


 


Bilmem yanılıyor muyum?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Mehmet Emin TOPRAK Arşivi