Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza (c.c) hamd, Başöğretmenimiz, Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehli Beyti’ne, Ashabına, canımız ana ve babamıza, mü’min kardeşlerimize, Din ve Vatan Muhafızı Gazi ve Şehidlerimize, Allah’ın (c.c) ilke ve inkılâbı İslam’a tabi olanlara salât ve selam olsun!

“Hakk’a, hayra ve iyiliklere engel olduğu halde başkalarını aldatmak adına, ibadeti; gösteri haline getirmek için namaz kılan riyakârların vay haline!” (Maun/4)

“Yalancıların ve gerçekleri yalanlayanların vay haline!” (Mürselat/19)

“Allah, yalancıları ve gerçekleri yalanlayanları asla sevmez” (Mü’min/28) ayet-i kerimeleri gibi tüm İlahi mesajları, kabirdeki ölülere değil; ölmüş kalplerimizi diriltmek için okuyacağız!

Hele ortalığın sinsi tilkiler tarafından toz dumana karıştırıldığı bu günlerde bu ilahi mesajları daha çok okuyarak anlamaya çalışacağız!

Okuyacağız ki;Hak ile batılı, doğru ile yanlışı, emin ile haini, sadık ile kazibi(yalancıyı) birbirine karıştırmadan anlayalım!

Eşsiz önderimizin (sav) “İnsanlar üzerine; doğruların yalancı, yalancıların doğru, eminlerin hain, hainlerinde emin sanılacağı çok şaşırtıcı ve aldatıcı seneler gelecek…” buyurduğu asırda yaşıyoruz.

Bilhassa Firavunların sihirbazları Siyonist ve Masonik medyanın yalan ve iftira sihirleri karşısında kişinin gerçekleri kavraması, dostlarını seçmesi ve Allah’a (cc) hakkıyla kulluk edebilmesi çok ama çok zorlaştırıldı!

Namazlarımızın her rekâtında Fatiha Suresi’ni niçin okuduğumuzun sırrı bu fitne asrında daha da iyi anlaşılıyor! 

Ve her gece kıldığımız Vitr namazının sonunda okuduğumuz “Söz Allah’ım!Nimetlerini inkâr eden ve sana isyan eden aşırı günahkâr, yalancı, iftiracı, facir ve fasıkları terk ediyoruz!” manasına gelen “… ve nahleu ve netrükümen yefcuruk” duasını okumamızın sırrı da bu sihir asrında daha iyi anlaşılıyor!

 “Benim ümmetim, her günahı işleyebilir. Ama yalan asla söyleyemez” buyuran Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimizin ümmeti olarak yalan, iftira, nemime (ara bozmak için söz taşımak) ve ölü kardeşinin etini yemek olan gıybet hastalıklarını terk etmeliyiz.

Sineğin kanadı kadar değeri olamayan mal ve makamlar için halkımızı aldatmaya çalışan yalancı ve müfterilerin yerlerini ve yollarını da terk etmeliyiz!

Seçimlere kadar Hakk’tan ve halktan yana gözüken koyun postuna bürünmüş din, vatan, nesil ve namus düşmanı mandacı masonlarının kandırıcı tuzaklarına asla düşmemeliyiz!

Yalan ve iftiralarla bu Batı âşık ve uşaklarının tuzağına düşmüş tüm kardeşlerimizi tatlı dille güzel sözle yani hikmetle uyarmalıyız!

Nazargahı İlahi olan kalpleri incitici söz ve hakaretlere asla tevessül etmemeliyiz! Yapılan devasa hizmetleri ve bu dönem yapacağımız maddi ve bilhassa manevi yatırımları anlaşılır bir dille anlatmalıyız!

CHP’nin (Cehenneme Hazırlama Partisi) zihin yapısı ve geçmişten bugüne uygulamalarıyla  bir asırdır ümmet coğrafyasını ve Müslümanların dünya ve ahiret hayatını nasıl cehenneme çevirmek için din ve vatan düşmanlığı yaptığını vatandaşlarımıza belgeleri ve örnekleriyle anlatmalıyız!

Ve CHP zihniyetinin DHKP-C ve PKK gibi din ve vatan düşmanı terörist örgütlere militan eleman oluşturmak maksadıyla tâ 193O’lu yıllarda Dersim (Tunceli)’de Şeyh Rıza efendiyle beraber on binlerce Alevi kardeşlerimizi ve doğumuzda da Şeyh Sait hazretleri ve talebeleri olan on binlerce ehl-i sünnet kardeşlerimizi acımasızca ve hunharca nasıl katlettiklerini ve halkın seçtiği başbakanları, bakanları ve milletvekillerini ihtilal entrikalarıyla kimini asarak, kimini yasaklayarak nasıl tasfiye ettiklerini de anlatmalıyız! 

Ve “Allahım sadece Sana kulluk eder ve sadece Sana sığınırız! Bizi ilmiyle sapıtan ve saptırttığı için gadab ettiğin âlimlerin ve cehaletle sapan ve saptırtan delalete düşmüş cahillerin yoluna değil, hikmet, feraset, basiret hak ve hakikat hidayetiyle nimetlendirdiğin Peygamberlerin ve onların izinden giden gerçek dostlarının gittiği, doğru yolun olan İslam’a ulaştır! Amin” (Fatiha Suresi 4-6) duasıyla Allah’a yakararak yalvarmalıyız!

Tüm bu hakikat manzumelerinin ışığında; yalancıların, toplum mühendislerinin, algı uzmanlarının karalama, gerçekleri karartma, iftira, yalan ve dolanları bizleri üzmesin ve yolumuzdan alıkoyarak hızımızı kesmesin! Tüm bu desise ve şer planlarına karşı ilacımız ve motivasyon kaynağımız, “Allah (cc) sadece doğrularla beraberdir” (Tevbe/119) ayet-i celilesidir…

Çünkü asla ve asla yalanla gerçek, hak ile batıl, küfür ile iman bir arada durmaz!  

Nasıl mı?

İnşallah Salı akşamı saat 23:00’da Akit TV canlı yayını “MİLLİ DİRİLİŞ” programında!

Allah’a emanet olunuz.

Tatil olması dileğiyle cuma bayramımız mübarek olsun.

Selam, sevgi ve dua ile..