YANARDAĞIN ÖFKESİ
Başlığa bakıp ta korkmayalım. Yerinde ve zamanında öfke ne güzeldir!
Demek ki, vazifeli memur olan yanardağın öfkesi daha dinmedi!
Dalından düşen bir yaprağı bile bize bırakmayan, yani mülküne hiç kimseyi müdahale ettirmeyen Sahib-i Kainat, nasıl olurda teknolojinin merkezi Avrupa’yı adeta esir alan yanardağı başka ellere versin!
Allah kainatı yaratıp sonra kendi haline bırakmamış ki…. Her bir işi ile bizzat Kendisi ilgilenmektedir.
Melekler bile bu noktada icracı değillerdir. “Nazır müşahitler”dir. Cenab-ı Hakkı hakkıyla anmaya biz insanlar yeterli olmadığımız için o muhteşem icraatı seyir ve temaşa etmek üzere melekler yaratılmışlardır. Biraz daha belirgin söylersek, her bir kar tanesini buluttan yeryüzüne bir melek indirmiyor. Allah onu indirirken meleğe kendi mülkünü seyrettiriyor, o kadar!
Yani, yerin altındaki mikro organizmalarla da, gökyüzündeki milyarlarca yıldız kümeleriyle de, bizzat Cenab-ı Hak ilgilenmekte ve o muhteşem manevraları yapıp bizlere seyrettirmektedir.
Gelelim esas konumuza… Haberlerde İzlanda da ki yanardağ haberlerini izlerken üzülmemek elde değil. Sanırsın ki, yanardağ kendiliğinden ve tesadüfen patlamaktadır. Ders ve ibret almamız gereken o muhteşem tabloları adeta anlamsız ve gayesiz bir konuma sokmaktadırlar.
Lütfen oradan çıkan alevlere ve küllere değil de anlamlarına bakalım! Dünyanın sultanı da olsak, sonsuz derecede aciz ve güçsüz olduğumuzu anlayalım. Biz insanları, kâinatın başka yerinde değil de üzerinde yaşadığımız yaşlı gezegenimizde yaşatan ve yaşamaya mecbur kılan, yerlerin (yerin altının) ve göklerin sahibinin ikazlarına ve ihtarlarına kulak kabartalım.
İşte o pencereden yanardağa bakınca, bizleri yakan bir ateş değil, adeta dağda biten bir lale gibi onu algılamaya başlarız. Sahiden bir daha düşünelim! O muhteşem manzara, lale ve gül goncasına benzemiyor mu?
Bence ta kendisi!
Hak şerleri hayreyler,
Zannetme ki gayreyler,
Arif anı seyreyler,
Mevla görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.
Deme niçin şu şöyle,
Yerindedir o öyle,
Bak sonunu seyreyle,
Mevla görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.
Kainatta yapılan o muhteşem manevraların ve icraatların yerinde ve zamanında olduğunu anlayabilmemiz için, üçüncü mısradaki “Arif” in seyrettiği gibi seyretmek ne kadar güzel ve güzel olduğu kadar da “güven verici” bir duygu….
Cenab-ı Hak hepimize o iman şuurunu ve netice olarak da o bakış açısını nasip etsin!