İbrahim KARAGÜL

İbrahim KARAGÜL

Yargılanacaksın diyenler, öldürüleceksin diyormuş!

Yargılanacaksın diyenler, öldürüleceksin diyormuş!

Aylardır, sayısız hakaret, küfür ve tehdit mesajları alıyoruz. Bu, 17 Aralık darbe girişiminin karşısında duran herkes için muhtemelen böyledir. Seviyesizliğin, çirkefliğin, edepsizliğin bu tür örneklerini kanıksadık, önemsemiyoruz. Burada yazınının konusu da bu tür mesajlar değil zaten.

Ancak, yine koordineli, belli bir kampanya çerçevesinde belirlendiği çok aşikar olan bir tehdit cümlesi hep dikkatimi çekti: “Yargılanacaksın, az kaldı” ya da “müebbetle yargılanacaksın” şeklinde cümleler, münferit hezeyan örnekleri değil, paralel örgütün belli kişi ve çevrelere yönelik yaygın yıldırma ve korkutma kampanyalarının bir parçasıydı.

Celal Kara kendini öldürmeye ayarlamış

Çünkü ısrarla, aynı cümleler defalarca gönderiliyordu ve bu cümleler ezberletilmişti: “Yargılanacaksın, müebbetle yargılanacaksın…”
Bu sözleri de o münferit hezeyan örneklerinden biri sayıp hiçbir zaman ciddiye almadım. Bugün, aşağıda yazacaklarımdan sonra da ciddiye almayacağım.
Dün Cumhuriyet gazetesinde Can Dündar'ın, paralel örgütün ve darbe girişiminin önde gelen isimlerinden olduğu için meslekten kovulan Celal Kara ile yaptığı söyleşideki o ifadeleri görünce, açıklama ve söz konusu mesajlarda aynı dilin kullanılıyor oluşu, dikkatimi çekti.

Ortada ciddi bir durum var. Celal Kara gibi, o mesajları gönderenler de, gönderilmesini organize eden de ciddi biçimde “müebbed” ifadesini kullanırken adam öldürmeyi kastediyormuş. Bu adamların zihninin gerçekten bir intihar saldırganı gibi kodlandığını bir kez daha fark ettim.
Bize gelen sözlerle, Kara'nın sözleri aynı merkezlerde kurgulanmış, 17 Aralık darbesini planlayanlar da, o sözleri kampanyaya dönüştürenler de aynı merkezlermiş.

Başarsalar Başbakan asacaklarmış

Kara; “Menderes, anayasayı ihlalden mahkûm olmuştu. Bunların yaptığı onun yaptıklarını fersah fersah aştı. Bizimle ilgili kararı veren hâkimler de, bu karar için baskı yapan iktidarla birlikte anayasayı ilga suçundan yargılanacak" diyor.
Hala, utanmadan herkesi tehdit ediyor. Sadece darbenin hedefindeki isimleri değil, bugün o darbeyi soruşturan savcıları da, darbecileri yargılayan hakimleri de tehdit ediyor.
Cümleleri şu anlama geliyor: Bunların suçu Menderes'ten ağır. Menderes asıldı. Asılmadan öte ceza yoktur. Öyleyse bunlar da asılacak! Daha ötesi ne düşündüler bilmiyorum.

Buradaki, “Müebbedle yargılanacaksınız” sözleri “öldürüleceksiniz” anlamında kullanılıyormuş.
Kara, bu sözleriyle darbe girişiminin tam merkezinde olduğunu kendi sözleriyle te'yid etti. Darbenin ötesinde, bu ülkenin Başbakanı'nı asmaya kadar varan planların içinde olduğunu ortaya koydu.
Karar ve benzerleri, vatana, millete, devlete karşı ihanetten, öldürme, yok etme girişimlerinden ciddi biçimde sorumlu tutulmalı, bu suçlamalarla yargılanmalı. Darbeye teşebbüs ve cinayetten sorgulanmalı.

Öldürülecekler listesi yapmışlar

Onlar daha ötesini bile planlamışlardı. Paralel örgütün merkez komitesi, bu tür insanlar üzerinden Türkiye genelinde yaygın bir idam, hapis, cezalandırma projesi yürütmüşlerdi. Belki öldürülecekler listesi bile hazırlamışlardır. Tam o tarihlerde, Ankara'da gözaltına alınacaklar için salonlar hazırladıkları söylenmişti. Siyasette, iş dünyasında, medyada, bürokraside cezalandırılacaklar, tasfiye edilecekler listeleri oluşturmuşlardı.
İl il tutuklanacaklar listesi yaptıkları ortaya çıktı. Her ilde kaç kişiyi tutuklayıp hapislere dolduracakları önceden planlanmıştı. Türkiye Cumhuriyeti hükümetini devirmek için harekete geçen intihar bombacıları, her ilde ayrı ayrı darbe planları yapmışlardı.

İdamı geri getireceklerdi

Darbe başarılı olsaydı, Başta Erdoğan olmak üzere, ekibinde ve yakın çevresinde yer alan birçok kişiyi ölümle cezalandıracaklardı. Müebbed demelerinin sebebi Türkiye'de idam olmayışıdır. İdam cezası olsaydı bugün kullandıkları ifadede müebbed yerine idam ifadesini kullanacaklardı. Bu sözler, idam cezasını bile geri getirmeyi kafalarına koyduklarına işaret ediyor.
Bu ülkenin siyasetine yön veren, devlet iktidarını temsil eden herkes tehdit altındaydı. Hepimiz tehdit altındaydık. Ülkemiz, insanlarımız tehdit altındaydı…

Geri adım attıramazlarsa, pes dedirtip çekilmesini sağlayamazlarsa, ellerine kelepçe vuramazlarsa Başbakan'ı ortadan kaldıracaklarmış. Bunun planlarını yapmışlar. Ona ömür biçmişlerdi, birkaç ayda ölecek kehanetini yaygınlaştırıyorlardı. Ama görüyoruz ki, sadece ölüm beklememişler. Ölmesini sağlayacak operasyonlara, hazırlıklara da girişmişlerdi.

Terör, cinayet, intihar timleri

Bütün bu sözler bende bir endişeyi ortaya çıkarıyor. Öldürme, yok etme, tasfiye etme, toplumun bir bölümünü silip süpürme hesapları yapan bu örgütün suikast timlerinin, cinayet timlerinin, intihar bombacılarının da olduğunu düşünüyorum.
Belli bir aşamadan sonra bu yöntemlere başvuracakları ihtimali rahatsız edici. Türkiye'nin siyasi pozisyonuna göre, kendilerine verilen talimatlara göre, yeri ve zamanı geldiğine karar verdiklerinde, bu timleri harekete geçireceklerini, Türkiye'yi kaosa sürüklemek için her türlü kirli senaryoyu deneyeceklerini düşünüyorum.

Suikast ihaleleri mi aldılar?

Daha şimdiden, Türkiye karşıtı bütün uluslararası güç çevreleriyle ortaklık kurmaya çalışan, yaygın bir Türkiye düşmanlığına girişen, kaos ihalelerine talip olan bu çevrenin, terör ve suikast ihaleleriyle de ilgileneceğini düşünüyorum.
Böyle bir ihale olmasa bile, Başbakan asma, etrafındakileri darağacına gönderme planları yapanların, başarısız olmaları halinde, o psikolojiyle, o kör histerik halleriyle her türlü cinayeti işleyecek bir ruh haline sahip olduklarını düşünüyorum.
Fitne ve kötülük duygusunun en ileri örneklerini gösterenlerin, cinayet ve terör konusunda zorlanacaklarını sanmıyorum.
Paralel örgüt, darbe girişimi, Türkiye çapında siyasi dizayn projesi gibi alt başlıkların da ötesinde, bu çevrelerin uluslararası terör ve istihbarat ihaleleri ile ilgili yepyeni bir dosya açılmalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
İbrahim KARAGÜL Arşivi