Yazıklar Olsun
Çaykur Rizespor, lig'de son sırada bulunan Ankaragücü’ne mağlup olarak adeta lige havlu atar hale geldi. Başkentte hiç ama hiç bir şey ortaya koyamayan Yeşil-Mavililer adeta tarih yazdılar.
Utanç verici bir futbol oynadılar.
Bu durumun sorumlusu da elbette Teknik Direktör Engin Korukır'dır.
Bu takımda haftalardır düşü var. Korukır, bu düşüşe çara olacağı yerde kavga etmeyi yeğledi. Yaşanan düşüşle birlikte krizi yöneteceği yerde kavgayı tercih ederek krizi büyüttü.
Oysa kavga yerine takımı toparlamayı yeğleseydi bugün bu tablo yaşanmazdı. Bu kadar kötü futbol oynanmazdı.
Yazık yazık çok yazık.
Dün sahada yine sürpriz kadro vardı. Zaten takım deneme tahtası haline geldi. Jallow ve Uche yokluğunda olmayacak kadro tercihleri yapılıyor.
Korukır, İlyas'a kızmış, Mehmet Al'a küsmüş, Fahri'ye gönül koymuş. Böylesine kritik ve önemli bir maçta sudan nedenlerden dolayı bu oyuncuların ilk 11'de yer almaması haklı bir izahı yoktu.
Ankaragücü, lig sonuncusu. Çok ciddi sıkıntıları var. Ama dün hem Teknik direktör bazında hem de sahadaki futbolcularıyla Rizespor'un teknik kadrosuna ve futbolcularına futbol dersi verdiler. Hem de ne ders ama.Maçın başından sonuna kadar üstün oynadılar. 2 gol attı attığından daha fazlasını kaçırdı. İnanarak mücadele ederek lig'deki 2. galibiyetini aldı.
Rizespor evlere şenlik. defans yol geçen hanı. Kanatlar otoban olmuş. Forvet diye sahaya sürülenler tel tel döküldü. Koşmayan, mücadele etmeyen bir takımın puan alma şansı olur mu olmaz. Zaten olmadı da.
Engin hoca maçtan sonra oyunun kontrolü bizde gibi gözüktü dedi. Ama gel gör ki Rizesor'da kontrol çoktan kaçmış. Teknik direktörün futbolculara, futbolcuların da hocalarına güveni ve inancı kalmamış. Güven ve inancın kalmadığı bir takımdan da kimse bir şey beklemesin. Artık kimse de kimseyi kandırmasın. Lafonten den masallar okumasın. Bu iş böyle gitmez. Maçtan sonra Engin Korukır istifa ederek en doğru kararı verdiğini düşünüyorum.