Yürek ve inanç
Rizespor, oyun bakımından herkesi yenebilecek, oyun olarak ise her rakibe yenilebilecek, bir takım. Öylesine dengesiz yeşil-mavililer.
Dengesizliğin nedeni, oyun üstünlüğünü sağlayacak yoğun pas trafiğinin gerçekleştirilememesi.
Rizespor’lu futbolcuların yapısı pas trafiğine uygun değil. Pas ve organizasyon yetersizliği kayıplara neden oldu. Akhisar ve Adana maçlarında bu bir kez daha görüldü. Fiziksel ve zihinsel düşmeler bu 2 önemli maçı kaybettirdi. Tabi oyuncu tercihleri de yenilgilerde önemli rol oynadı. Teknik kadronun güvenip şans verdiği isimler hayal kırıklığı yarattı. Zeqiri’de bunun bir örneği.
Kaybedilen maçlar teknik adamın otoritesi ve doğru tercihleri ile önlenebilir. Rizespor’un defansı yol geçen hanı gibi. Rakipler elini kolunu saylayarak pozisyona girip gol atıyorlar.
Rizespor yarın son şansı olan Adanaspor maçın da da bu defans anlayışıyla oynarsa yine gol yer. Formsuz ve kapasitesi sınırlı futbolcularda ısrar etmenin bir anlamı yok. Bir takımda sistem-taktik kavramlarının sahaya başarıyla yansıtılmasında teknik adam otoritesi ve oyuncu tercihi çök önemlidir. Her şeyi etkiler. Rizespor’da defans ve orta sahanın yetersizliği 2 final maçının kaybedilmesine neden oldu. Maalesef böylesine final maçlarının yükünü kaldıramadılar.
Oysa takım oyununa katılmayan futbolcu, arkadaşlarına saygısızlık yapmış olduğu bilincini taşısa, başarının koşulu takım oyunun da sorun yaşamaz. Şu bir gerçek ki Rizespor’un kadrosu takım oyununa uygun değil.
Bu saatten sonra bunların da çok fazla önemi yok. Adanaspor ile yarın oynanacak maç her şeyin ötesinde bir maç.
Rizespor’lu futbolcular yarınki 90 dakika da yüreğinizi ve inancınızı sahaya koyarak mücadele ederek oynarsanız istediğiniz sonuçu alırsınız. Bunu yapamazsanız hepinize güle güle.