İlk önce Barzani’ye müstakillik verdiler. Barzani Saddam zamanında böyle ötemiyordu ki. Şimdi PYD Suriye tarafında kuruyor. 

Allah’ım bu savaşta ordumuzu muzaffer eyle. Emniyet güçlerimizi galip eyle. Bu zındıkları, kâfirleri, sünnetsizleri, kahreyle.

 Gazetemizde haberleri çıktı. PKK’nın içinde Siyonist adamlar var. Yahudiler orada, İngilizler orada, Alman’ı orada. Bütün dünyanın gavuru orada. Yani biz yedi düvelle çarpışıyoruz.

Bu PKK teröristlerine destek veren iç ve dış mihrakları Allahım helak eylesin. Müslüman, Ehl-i Sünnet Kürtler bunlara destek vermiyor. Kürtlerden 550 STK yürüyüş yaptı. “Bıktık bu PKK’dan, bu ne zalimlik” dediler. En zor durumda onlar. 

Allah Ehl-i Sünnet Müslüman Kürtleri bunların elinden halas eylesin. Çocuklarını dağlardan indirsin, halas eylesin. Allahım analar, babalar ağlıyor. Müslüman, Ehl-i Sünnet Kürt kardeşlerimiz çok zor durumdalar. Ben onlara herkesten fazla acıyorum. Ya Rabbi! Bu PKK’nın şerrini kır. 

AĞIR SİLAHLARI NERDEN BULDULAR?

Haberlerde neler çıktı yine. Gazetemizi takip ederseniz görürsünüz. Siyonist dün vardı, bugün de var. Yahudi adamlar PKK’nın içinde. Bizzat Siyonist, Yahudi yani. Yahudiler orada, İngilizler orada, Alman’ı orada. Bütün dünyanın gavuru yani biz yedi düvelle çarpışıyoruz. Öyle PKK’lı birkaç çapulcuyla değil, yedi düvelle çarpışıyoruz. Bu kadar ağır silahı bunlar nereden buldu yahu? 

BÜYÜKELÇİLER SOHBETİMİ DİNLESİN

Seneler evvel bir büyükelçi anlatıyor: Suudi Arabistan’daki bir toplantıda bulundum. Amerikan Yarbayı “Irak şöyle olacak, Saddam devrilecek. Sonra biz oraya girip, işgal edeceğiz. Silahlar getireceğiz. Sonra o ağır silahları orada bırakıp, çekileceğiz. O silahları Kürtlere verip, onlara devlet kurduracağız. Onları sizin başınıza bela edeceğiz. Siz onlarla savaşacaksınız. Ya bölüneceksiniz, onlara vilayetleri vereceksiniz ya da vermezseniz savaşacaksınız. Böyle uğraşacaksınız” demiş. Büyükelçi aklım şaşırdı diyor. Sonra da “Biz NATO’da değil miyiz? Bize saldırı size saldırı değil mi? Biz hep bir değil miyiz?” demiş. Hala anlamamış. Büyükelçi olmuş, bir şeyden haberi yok. Şu büyükelçilere benden sohbet dinletip de gönderin yahu. Nasıl büyükelçi yahu bu. Büyükelçi “Olmaz ya. Ne konuşuyor bu Yarbay. Herhalde kafası karıştı” demiş. “Sonra bir subay geldi. Toplantıya biri giriyor, biri çıkıyor” diyor. Aynı şeyleri o subay da deyince “O şaşırdı da bu da mı şaşırdı. Demek ki bunların böyle bir kararı var” diye düşünürek anlamış sonunda. 

BARZANİ BÖYLE ÖTEMİYORDU

30 sene önce konuşulanlar bunlar. Tabi onlar 100 senelik yaparlar planlarını. Bazı gecikmeler olsa da şimdi uyguluyorlar. Saddam’ın devrilmesi, oranın işgal edilmesi, binlerce Müslümanın öldürülmesi, ağır silahların indirilmesi gerçekleşti. 

İlk önce Barzani’ye müstakillik verdiler. Barzani Saddam zamanında böyle ötemiyordu ki. Önce Barzani kurdu. Şimdi PYD Suriye tarafında kuruyor. 

HACI-HOCA DA OLSA KAHREYLE

Onlar darılmıştı, onları barıştırdılar 2-3 gün evvel. Amerika’nın elçisi gitti geldi, gitti geldi “Hadi barışın. Siz Kürt’sünüz” dedi. Orayı birleştirirse bayağı bir yer kazanmış oluyorlar Kürt devleti adına. Ondan sonra bizle savaştıracaklardı. Ona da başladılar. PKK’nın eline ağır silahlar vereceğiz demişlerdi. Verdiler. 

Şimdi bütün Yahudi, Alman, İngiliz burada. Dünyanın gavuruna karşı, yedi düvelle bu Türk milleti savaşıyor. Allahım bu savaşta ordumuzu muzaffer eyle. Emniyet güçlerimizi galip eyle. Bu zındıkları, kâfirleri, sünnetsizleri, dünyanın bütün gâvuruyla işbirliğinde olanları, Müslümanım dese de bu gâvurlarla işbirliği yapıp, Siyonist Yahudilerle işbirliği yapıp, bu Müslüman milletle savaşıyorsa onları da kahreyle ya Rabbi! Onları da helak eyle ya Rabbi! 

Ne lazım bana böyle Müslüman yahu. Yahudi’nin ekmeğine yağ sürecek. Orada ezan susturuluyor, namaz yasaklanıyor, Müslüman Kürtler camiye gidemiyor sen kalkıyorsun Yahudiyle birlik ediyorsun. Sonra “Hacıyım, hocayım, melleyim, mollayım” diyorsun. Bana ne senden? 

Hangisi PKK ile işbirliği yapıyorsa hacı-hoca da olsa sakallı-sarıklı da olsa kahreyle ya Rabbi! Helak eyle ya Rabbi! Bunlara fırsat verme ya Rabbi!

Kim PKK ile işbirliği yapıyorsa hacı-hoca da olsa sakallı-sarıklı da olsa kahreyle ya Rabbi!

ZÜLHiCCENiN ON GÜNÜNÜN ZiKiRLERi

Büyük veli Umeyr el-Leysî (Radıyallahu Anh)dan rivayete göre; Allâh-u Teâlâ Îsâ (Aleyhisselâm)a beş dua hediye etmiş, Cibrîl (Aleyhisselâm) bunları ongünlerde getirmiş, ve:  “Ey Îsâ! Bu beş duayla duada bulun. Zira Allâh-u Teâlâ nezdinde, bu on günün ibadetinden daha sevgilisi yoktur. 

Bunların birincisi:  “Allâh-u Teâlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur.

O tektir. O’nun hiçbir ortağı yoktur.  Mülk O’na aittir. Hamd O’na mahsustur. 

Diriltir ve öldürür.  Tüm hayırlar O’nun (kudret) elindedir ve O, her şeye hakkıyla gücü yetendir.” 

İkincisi: “Ben şahitlik ederim ki; Allâh-u Teâlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur. O tektir. O’nun hiçbir ortağı yoktur. 

Tek bir İlâhtır. Her şeye O’na muhtaçtır. O, kimseye muhtaç değildir. Hiç bir eş ve çocuk edinmemiştir.”

Üçüncüsü:  “Ben şahitlik ederim ki; Allâh-u Teâlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur.

O tektir. O’nun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’na aittir. Hamd O’na mahsustur. 

Diriltir ve öldürür. Kendisi hiç ölmeyecek bir diridir.

Tüm hayırlar O’nun (kudret) elindedir ve O, her şeye hakkıyla gücü yetendir.”

Dördüncüsü:  “Allâh yeter ve Kâfidir. Allâh, dua edeni işitir. Allâh’dan öte varılacak hiçbir şey yoktur.”

Beşincisi:  “Ey Allâh! Bizim söylediğimiz gibi ve bizim söylediğimizden daha da hayırlı olan tüm hamdler Sana mahsustur. 

Ey Allâh! Namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm, Sana aittir. (Ben fani olduğum için) mirasım da Sana mahsustur.

Ey Allâh! Kabir azabından da, dağınık işlerden de Sana sığınırım.

Ey Allah! Rüzgarın getirmekte olduğu şeylerin hayrını Senden isterim.”

Havârîler, Îsâ (Aleyhisselâm)a: “Bu duaları okuyanın sevabı nedir?” diye sorduklarında, şöyle buyurdu: Birincisini yüz kere okuyan kimsenin ameli gibi bir amel, o gün yer halkından hiçbirine yazılmaz. 

O kul, kıyamet günü en fazla hasenatın sahibi olur. İkinciyi yüz kere okuyana, Allâh-u Teâlâ bir milyon hasene yazar, o kadar da günahlarını siler ve onun cennette onbin derecesi yükseltilir.

Üçüncüyü yüz kere okuyana gelince; gökten yetmişbin melek, elleri açık bir bir halde inerler ve bu zikri yapanlara salat ve rahmet yağdırırlar.

NURDAN BEŞ TABAK

Dördüncüyü yüz kere okuyanın bu zikrini bir melek alıp, Rahman Teâlâ’nın huzuruna koyar. Rahman Teâlâ, o anda, onu okuyana nazar buyurur. Allâh-u Teâlâ’nın, kendisine bir defa tecelli buyurduğu kişiyse, asla bedbaht olmaz.  

Beşincisi ise, bana ait bir duadır. Onun sevabının açıklanmasını yapmam için bana izin verilmemiştir. (Abdülkādir el-Geylânî, el-Ğunye, 2/892-894) 

Ebu’n Nadr Hâşim İbni Kasım (Radıyallahu Anh)ın rivayetine göre:  “Bu on günlerde bu duaları okuyan bir zat, mânâ âleminde, evinde üst üste konmuş, nurdan beş tabak görmüştür. (Ebu’l-Leys es-Semerkandî, Tenbîhü’l- ğâfilîn, sh:270-271)