Ankara’daki patlamanın sırrı, PKK’nın Fuat Avni’sinde!
Ankara’daki patlamanın sırrı, PKK’nın Fuat Avni’sinde!
Elbette, merhum Mahir Kaynak gibi soracağız: “86 kişinin öldüğü Ankara’daki patlama kimin işine yarar?”
Ve onun gibi cevap vereceğiz:
“Kimin işine yarıyorsa, bu patlamayı gerçekleştiren fail de odur?”
Gelin, “ihtimal”lere bir bakalım:
Ankara’da, Tren Garı’nın önünde toplanan ve daha sonra yürüyüşe geçen DİSK, KESK, TMMOB, TTB, HDP, EMEP ve SGDF gibi, birçok “radikal sol ve kürtçü örgüt”ün destek verdiği “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi”nde 30 saniye arayla patlayan “2 canlı bomba” 86 kişinin ölmesine, 186 kişinin yaralanmasına yol açtı!..
Açık ve net söyleyelim, bu patlama; “Türkiye’nin işine yaramaz!”
Çünkü “derin devlet” de olsa; mitinge katılanlar, tam da “halay” çekerlerken bomba patlatıp da “aleyhte bir imaj” oluşturmaz!..
SEÇİME AYARLI BOMBA!
Bu eylem;
“Yapılış tarzı” ve “vermek istediği mesaj” bakımından 5 Haziran’da HDP’nin Diyarbakır mitingi ile 20 Temmuz’da Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde patlatılan “bombalı eylem”le benzerlik taşıyor.
Malûm; 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin barajı aşması için seçimlerden iki gün önce düzenlenen mitingte çöp kutusuna yerleştirilen bomba patlatılmış ve olayda 4 kişi ölmüştü...
Olayın PKK terör örgütü tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıkarken, güvenlik güçlerine teslim olan bir teröristin ifadelerinde, saldırının HDP’nin barajı geçebilmesi için yapıldığı ifade edilmişti... Suruç saldırısında da, “Kobani’ye yardıma gidiyoruz” diye yola çıkarılan gençlerden 34’ü, patlatılan bombayla katledilmiş, terör örgütü PKK ise bu olayı bahane ederek hain eylemlerine başlamıştı.
Haa, şunu da ekleyelim:
5 Haziran’da Diyarbakır Mitingi’ndeki patlama sonrası, PKK’lıların şu itirafları yansımıştı kamuoyuna;
“İşimiz kolaylaştı,
Seçimler artık garanti!”
Bunu hatırlatmakla; Ankara’daki patlamanın da “PKK’nın veya HDP’nin işi” olabileceğini iddia etmiyorum...
Bu patlama;
“DAEŞ’in işi” de olabilir!..
Ama, her kimin işi olursa olsun, bu patlamanın “HDP’nin işine yarayacağı” muhakkak!..
Öyle ya;
İçinde HDP’nin de bulunduğu bir grup, “Barış Mitingi” düzenliyor ama, birileri orada “bomba” patlatıp, “86 kişinin ölmesine, 186 kişinin yaralanmasına” yol açıyor...
Yani, her kim ise;
“Barışa bomba” atıyor!..
HDP ve mitingi organize eden kuruluşlar, bunu böyle “pazarlamaya” çalışacaktır!..
Nitekim, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, olaydan hemen sonra yaptığı açıklamada, “devleti suçlamaya” başlamıştır.
Bay Demirtaş’ın sözleri enteresan:
“Saldırının arkasında kim olduğu belli olan aleni bir güç var. Bu olay da Diyarbakır’dır, Suruç’tur... Mafyalaşmış bir devlet anlayışıyla karşı karşıyayız... İstihbaratın bu kadar güçlü olduğu bir devlette bunun bilinmemesinin imkânı var mı?”
Hatırlatmak lâzım Bay Demirtaş’a;
Ankara’daki patlama, Diyarbakır ve Suruç’takilerle benzerlik arzediyorsa “onların failleri” kim?..
Diyarbakır’daki patlamayı PKK, Suruç’taki patlamayı DAEŞ üstlendiğine göre, Ankara’daki patlama DAEŞ’in işi midir, PKK’nın işi mi, yoksa DHKP-C’nin mi?..
VER PARAYI YAPTIR EYLEMİ!
Hangi illegal örgüt olursa olsun, şurası bir gerçek ki; hiçbir “terör ögütü” veya hiçbir terörist, “bağımsız, bağlantısız ve güdümsüz” değildir!..
Bütün terör örgütleri, mutlaka “emperyalist devletler”in, “güç odakları”nın ya da “uluslararası istihbarat örgütleri”nin kucaklarında oturmakta, onlar tarafından “maşa” veya “taşeron” olarak kullanılmaktadır... Tabiî, bu arada hedef aldığı ülkenin sınırları içinde, “barış türküleri” söylemekten de geri kalmamaktadır!..
İşte bu yüzden, “terör örgütleri” için şu benzetme yapılabilir:
“Uluslararası istihbarat örgütleri veya güç odakları tarafından kullanılan fahişeler!”
Öyle ya;
Bastır parayı,
Yaptır eylemi!..
Ne yani;
PKK, bunca kanlı eylemi “bedavaya” mı yapıyor sanıyorsunuz?..
Parasını elbette alıyor!..
Bunların üstüne, bir de; “özyönetim, özgürlük” filân demiyorlar mı, işte ona çok gülüyorum!..
Ulan, bir “fahişe” ne kadar “özgür” olur ki?!?.. Adamlar sana “para” verip, eylem yaptırıyorsa, özgürlük bunun neresinde?!?..
Ha para verip “yatağa yatırmışlar”, ha “eylem yaptırmışlar!”
Ne farkeder ki?..
İkisi de “fahişelik” değil mi?..
DAEŞ de, PKK da, Boko Haram veya diğer terör örgütleri de, boşuna maval okuyup; “Özgür ve özgürlük”ten bahsetmesin bana!..
Hepsi de, “para karşılığı her işi yapan fahişeler”den farksızdır!..
Bu, böyle biline!..
ANKARA-SURUÇ FARKI!
Ankara’daki bu kanlı eylem;
Selahattin Demirtaş’ın iddia ettiği gibi bir “Diyarbakır” ise, boşuna heveslenmesin!..
Evet, heveslenmesin!..
Çünkü bu defa;
“İşler kolaylaşmış değil,
Seçimler de garanti değil!”
Diyarbakır’daki “seçim ayarlı patlama”da 4 kişinin ölmesi, “HDP’nin barajı aşması”nı ve “yüzde 13 oy” almasını sağlamıştı!..
Ama, derler ya;
“Papaz her zaman pilav yemez!”
Millet, Diyarbakır’da ne olduğunu anlamaya zaman kalmadığı için “zoka”yı yuttu!..
Ama dikkat ederseniz, “Suruç’taki pat-lama”yla ilgili çok fazla “ah-vah” etmedi!..
Niye?..
Çünkü Suruç’ta toplanan gençleri oraya davet eden “HDP’liler”di!.. Ama, “34 kişinin öldüğü patlama” esnasında, her ne hikmetse, “HDP’liler ortalıkta yok”tu!..
Demek oluyor ki;
Ya, “istihbaratı erken almışlar”dı,
Ya da; “canlı bomba, erken patlamış”tı!..
Şimdi, çok daha fazla merak ediyor ve soruyorum Selahattin Demirtaş’a: “Devletin istihbaratı mı çok güçlü yoksa HDP’nin istihbaratı mı?!?”
Ama, şurası gerçek:
“Ankara, Suruç olamaz!”
Zira, Suruç’ta HDP’liler yoktu!..
Ankara’da ise, HDP’liler de öldü!..
PKK’NIN FUATAVNİ’Sİ!
Bu konuyu özellikle gündeme getirdim, çünkü; “Ankara’daki patlama”yı; Cuma’yı Cumartesi’ye bağlayan gece “saat 00.22’den” itibaren attığı “8 twit” ile bilen ve “tüm detayları” ile yazan “PKK’nın Fuat Avni’si bir şahıs” var!..
Açtığı, “Pir Ozan Abdal” isimli “sahte hesap”tan öyle twitler atmış ki, sanki “müneccim”le gecelemiş!..
Hani, “Devlet içindeki Paralel Yapı”dan aldığı bilgileri paylaşan Fuat Avni var ya; Pir Ozan Abdal adlı şahıs da; “Anatoly Todorov” isimli, 2009’da açılan “PKK yanlısı hesap”tan, dün olanları; hem de “10 saat önceden” birebir bilmiş!..
Buyrun, dün gece saat 00.22’den itibaren atılan ve “Ankara’daki saldırı”ya işaret eden “8 twit”e bir bakalım:
l “Miting Kesk, Disk öncülüğünde düzenleniyor. Valilikten izinli, meşru bir miting. Fakat dönemin koşullarında çok değişkenlik gösterebilir.”
l “HDP tüm kitlesiyle katılacak, bayrak mitinglerine tepki tarzında ilerleyecek. Bu hem devleti, hem faşistleri galeyana getirebilir.”
l “Çok kalabalık olacak, olası polis saldırısı izdihama yol açabilir. 77, 1 Mayıs gibi meçhul silah sesleriyle kitle paniğe sürüklenebilir.”
l “En korkunç ihtimal de, Suruç v2 olabilir... Olası bir bombalı eylem en büyük katliamlardan birine yol açabilir, bu gayet ihtimal dahilinde.”
l “Mitingin yasal olması katliamın siyasi çıkara dönüşmesine vesile olur, bu durum bile böyle bir saldırının ihtimalini arttırıyor.”
l “Hiç olay da çıkmayabilir, ufak provokasyonlarla yüzlerce insan da ölebilir. Ben de orada olacağım zaten. Belki de son tivitler bunlar hehe.”
l “Yarın orada ölürsem, asla ve asla ülkesini sevmedi demesinler... Ben bu ülkeyi, Edirne’den Ardahan’a kadar çok sevdim.”
l Yarın da mümkün olduğu kadar bilgi geçmeye çalışırım. Eğer ölürsem celalden ya da @GoranMetsayan’dan öğrenirsiniz RT yapın bol bol.”
EYLEMİN SIRRI TWİTLERDE!
Bir bu “twit”leri okuyun, bir de “televizyondaki görüntüleri” dikkatle izleyin ve söyleyin; “Aynısının tıpkısı değil mi?”
Patlama “senaryo”sunu sanki Pir Ozan Abdal adlı şahıs yazmış, mitinge katılanlar da “piyon” olarak kullanılmış!..
Bir, ek bilgi daha:
Bir Ozan Abdal adlı düzmece şahsın kullandığı Anatoly Todorov isimli PKK yanlısı twitter hesabı 2009 yılında açılmış... Bu hesabın, “patlama sonrasında acilen kapatılması” üzerine de dikkatlice durmak gerekmez mi?..
Bana kalırsa, “Ankara’daki patlama”nın sırrı, “PKK’nın Fuat Avni’si”nde, ya da “PKK’nın Fetullah Gülen Locaefendi’si”nde!..
Bir Ozan Abdal bulunuyorsa;
PKK da bulunur, HDP de!..
Ankara’dan Kandil’e giden yol da!..
*************************************************************************
Ankara’daki patlama ile ilgili soru çok, cevap yok!
Ankara’da, “86 kişinin öldüğü patlama” ile ilgili ihtimalleri aşağıda sıraladım...
Dedim ki; “Bu patlama; PKK’nın, DHKP-C’nin, DAEŞ’in işi olabilir!”
Bir ihtimal daha var:
Hiçbiri olmayabilir de!..
Herhangi bir örgüt veya bu örgüt içinde bir grup “taşeron” olarak kullanılmış olabilir ama bu işin arkasında; “Zor durumdaki PKK’nın tek taraflı ateşkes çağrısı”nı dinamitlemek isteyen “İngiltere” olabilir, “İsrail” olabilir!..
Hatta ve hatta “Paralel Terör Örgütü” veya onları destekleyen pabucumun “Aydın”ları, “Doğan”lar, “Serçe”ler veya “Atmaca”lar da olabilir!..
Bir de şunu merak ediyorum: Bu “canlı bomba”lar veya “bombalı saldırı”lar, niye hep “HDP miting veya yürüyüşleri”nde olur?.. Onları “mağdur” göstermek için mi?..
Yine merak ediyorum: Selahattin Demirtaş’ın danışmanı olan ve twitter’da “dibereday” isimli hesabı bulunan şahıs; hem de Ankara’daki patlamadan 9 saat önce; “Bombalar yarın Ankara’da patlayacak” diye nasıl yazdı, bilgiyi nereden aldı?.. Ve twiti attıktan kısa bir süre sonra niye sildi, hesabını niye kilitledi?..
Sorular çok, cevapları şimdilik yok!