Yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz Allah’ımıza (cc) hamd, başöğretmenimiz, önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehl-i Beyt’ine, ashabına, canımız ana ve babamıza, mü’min kardeşlerimize ve Allah’ın (cc) ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara salat ve selam olsun..

“Allah size yardım ederse artık hiç kimse sizi yenemez! Ama ya O, sizi terk ederse size kim yardım edebilir? O halde Müminler Allah’a güvensinler! (Ali İmran S.160)” İlahi mesajı, hayatımızın her safhasında, her yerde ve her şeyde başarımızın sadece Allah’ın (cc) yardımına bağlı olduğu gerçeğini dimağımıza nakşetmektedir!

Ayet-i Kerime ve Sünnet-i Seniyye’de belirtilen ‘’İLAHİ YARDIM’’ın kesilmesine sebeb olan ve bu nedenle iktidarların yıkılmasına hatta devletlerin çökmesine sebebiyet veren unsurlardan Ehliyetsizlik ve Adaletsizlik hastalıklarına geçen haftaki yazımızda değinmiş ve bu Cuma yazımızda konuya devam edeceğimizi belirtmiştik! 

Bu vesile ile kaldığımız yerden devam edelim ve hepimizi ilgilendiren, her sahada mağlubiyetin sebepleri arasında yer alan diğer hastalıklara gelin hep birlikte nazar ederek, ibret gözüyle akledelim!

-Meşveretsizlik!

Kur’an-ı Kerim’in Surelerinden birine ad olmuş ŞÛRA SURESİ, İstişare Suresidir! 

Bilmediklerini, ehline danışma suresidir!

İstişare; (bilsen de-bilmesen de sormak ve kollektif aklı harekete geçirmek) kıyamete kadar devam edecek ‘’vahiy gibidir’’! 

Sorunlar-krizler karşısında aynen Resulullah’ın (sav) yaptığı gibi; Kur’an-Sünnet ve kadim tecrübelerin ışığıyla düşünen ve akleden kalplere-akıllara sorarak, bazen Medineli gençlerin, bazen Hendek Harbinde İranlı Selman’ın (r.a) bazen de Hudeybiye Günü Ümmü Seleme (r.anha) annemizin fikirlerinde aydınlanan, cevapları bulunan sorun ve krizlerde karşılık bulduğu gibi çözümün en iyisini “birlikte” bulabilmektir! 

 “Ve Onların işleri aralarında istişare iledir!” İlahi mesajıyla  “İstişare eden aldanmaz” Hadis-i Şerif’i başarımızın sırrı olmalıdır! 

Fert, Aile ve Toplum içindeki Problemler İstişare ile çözüme kavuşturulur!

“Gençlik bilebilse, ihtiyarlık yapabilse! ”Atasözünde belirtilen gençlerin enerjisiyle, yaşlıların hayat tecrübeleri birleşince başarıların yolu açılır!

-Ayarsızlık!

Sevgi ve saygı ayarının bozulduğu aileler yıkılmaya, toplumlar yok olmaya ve İktidarlar yenilmeye mahkûmdurlar!

Sevginin ve saygının zirvesi Allah’a (cc) sevgi ve saygıdır! Onunda işareti Emir ve Yasaklarına uymak suretiyle Allah’ı (cc) severek, kulluktur! Farsça bir kelime olan namazın da en mühim manası, Allah’a Saygı ve Saygı duruşudur!

Mal ve Makamları Allah’tan, İslam’dan ve İnsanlardan çok seven toplumlar nefislerine esir olmuş mağlubiyeti hak etmiş toplumlardır! 

Mevla’mız Tevbe Suresi 24. ayette şöyle buyurur: (Resulüm! De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, durgunluğa uğramasından korktuğunuz alışverişler, hoşunuza gitmekte olan meskenler, size Allah’tan ve O’nun Peygamber’inden, Allah yolunda cihaddan daha sevgili iseler, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar gürûhunu hidayete erdirip doğru yola iletmez.”)

Sevgi ve saygı ayarını yapamayan iktidarlar, devasa hizmetler de yapsalar hizmet ettiklerinin elleriyle yıkılmaya mahkûmdurlar! 

“İnsan, mal ve makamlarla azar!” ve “ İnsan, Rabb’ine karşı nankördür !” İlahi mesajları Mal ve Makamlarla azarak nankörleşen İnsan toplumlarının doyumsuzluğunu “Dikkat edin! Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur!” Ayet-i Kerimesinde belirtilen Allah sevgisi ve aşkı giderebilir! 

Veya kabir evinde kendini eritecek toprak!

Dünya’yı kalbe, Dini cebe koyarak sevgi ayarını bozan toplumlar birbirini yerler! 

Yalnızlaşırlar! Yalnızlığını gidermek için de evin içinde köpeklerle yaşamaya mahkûm kalırlar!

Ama Allah’ı Kalbe, Dünyayı cebe koyanlar; sevginin, kardeşliğin, birliğin ve beraber yaşamanın doyumsuz mutluluğuna ulaşırlar!

Netice; Allah ile kul arasındaki manevi köprüleri kuramayan sevgi ayarını sağlayamayan iktidarlar, sadece devasa köprüler ya da hizmetlerle ayakta durmayı asla başaramazlar! Maddi kalkınma ile birlikte ve hatta daha önce manevi kalkınma hamlesini gerçekleştirmek mecburiyettir ve şarttır!

Aksi takdirde, O köprülerden geçenlerin elleriyle yıkılmaya mahkûm olurlar!

  -Vefasızlık! Sadakatsizlik!

Geçmişiyle irtibatını kesen, başta canciğer anamız ve babamız olmak üzere akraba bağlarını koparan ve arkadaşlarını unutan ve yarı yolda bırakan vefasız ve sadakatsiz toplumlar asla başarılı olamazlar! Yolda bulduklarını, beraber yürüdüklerine tercih eden vefasız kişi ve toplumlar ise tercih ettiklerinin elleriyle yıkılmaya mahkûmdur!

Emevi zulüm iktidarının yıkılışında büyük emeği bulunan Ebu Müslim Horasani’nin Savaş Meydanlarındaki başarısını kıskanan dalkavuklarının oyununa gelen Abbasi Devletinin Halifesi Mansur’un kendisini iktidara taşıyan Ebu Müslim’i öldürtmesi ve İmam Azam’a Cezaevinde işkenceyle vefasızlığı onun iktidarının sonunu getirtmiştir! Tarihte, siyasette vefa olmaz yalanına inanan iktidarlar hep acı sonlarını hazırlamıştır!

 Emevi İktidarının kısa sürede yıkılış sebeplerinin en mühiminiEbu Müslim Horosani’nin hepimize ders olacak, “Onlar zararlarından emin oldukları için; dostlarını uzak tuttular! Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de; düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı!

Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu! Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu!” sözlerini levha yapıp makam odalarımıza asmalıyız!

Asrımızda ise, Vefa Spor küme düşeli Vefa bir semtin adı olunca bilhassa Sultan Abdülhamid’den beri Vefasızlığın, Sadakatsizliğin ve İhanetin acı bedellerini Mazlum Coğrafya’da ödedik ve ödemeye devam ediyoruz!

...

Hakikatleri ve prensipleri hatırlatma mahiyetinde kaleme aldığımız her konu başlığıyla alakalı söylenecek birçok söz, yazılacak satırlar vardır!   Bu meselelerin bilincinde olan kardeşlerimize hitap ettiğimizin farkında olarak ‘Malumu ilana lüzum da yoktur!’’ Bu nedenle nasip olursa, konumuza haftaya devam etmek üzere sizleri Allah’u Teala’ya emanet ediyorum!

Allah daim yar ve yardımcımız olsun! Amin.

Selâm ve dua ile..