Bunların ipleri Yahudi'nin elinde
HER GAZETE OKUNMAZ! BiZiM GAZETE YAZIYOR, OKUYUN
Her taraf iç savaş, dış savaş. Milletler perişan. Ne iftarı belli, ne sahuru belli. Gazetemizin geçtiğimiz günkü sayısının 12. Sayfasında vardı. Cesetler yerlerde kan revan içinde. Ne olmuş burada? Doğu Türkistan’da insanları oruç tutuyorlar diye öldürmüşler.12. sayfada vardı.
Her gazete okunmaz. “Dini gazete, Müslüman gazete” diyenlerin İrancısı var, Şii’si var, Vehhabi’si var.
Biliyorsunuz bana da hapse girdiğimde ne hakaretler ettiler. O adamlarla işimiz yok bizim. Öyle gazeteler Ehl-i Sünnetin tarafı değiller.
Ama bizim gazetede bunlara ekseriyetle dikkat ediliyor. Gazetede çok lüzumlu, mühim bilgiler var.
Bana “Sen Yahudi’nin aleyhine konuşma, ‘Beni İsrail’in aleyhine olan ayetleri okuma, hadisleri de söyleme, biz sana her yerde vaaz ettireceğiz, en itibarlı makamlara getireceğiz” dediler.
Şimdi vatanın bölünme tehlikesi gündemde. Ucumuza, başımıza Yahudi dayandı. PYD, PKK bilmem ne… Bunların ipleri, sapları Yahudi’nin elinde. Kendi ellerinde bir şey yok.
Biz de bölünme tehlikesi altındayız. Biz de Nil’den Fırat’a Projesi’nin, Büyük İsrail Projesi’nin, Büyük Ortadoğu Projesi’nin merkezinde bulunuyoruz. Onun için Yahudi bizle uğraşmayı bırakmaz. Erbakan Hoca’yı 8 ay iktidarda bırakmadılar. Çünkü oyunları en iyi o bildiği için ve taviz vermediği için Fransa Mason lobileri harekete geçti. Onların talimatıyla burada basın, yayın, gazeteler falan oyunlar, dolaplarla hükümeti devirdiler. O adamcağız 7-8 ayda ekonomiyi düzeltti. Herkese kaç kat maaş fazla verdi. Millet “Halen biz onun verdiği şeyleri yiyoruz” diyor. Allah rahmet etsin, kabrini nur etsin. Ama adamı hiçbir zaman durdurtmadılar. Hak olduğun zaman da böyle uğraşırlar. Zaten uğraşıldığın zaman anlayacaksın ki “Hak üzereyim”. Bir de bu var. Batıl olsan seni desteklerler, yüceltirler, istikrar üzerine tutarlar. Hak üzere olursan “Gel aşağı, gel aşağı” derler.
BENİM ETİM NE?
İşte bizle de uğraşıyorlar. Benim etim ne, butum ne? Devlet değilim, hükümet değilim. Bakan değilim, vekil değilim. Benden ne olur? Ama kaçıncı ihtilal oldu bana. Kaçıncı hapis, kaçıncı olay, kaçıncı medyatiklik… Bütün bunlar itibarsızlaştırmak, insanları bizden uzak tutmak için. Çünkü hakkı söylüyor, doğruyu söylüyor, Siyonistlerin aleyhinden konuşuyor…
KALABALIKLAR KORKUTTU BUNLARI
Bana “Sen Yahudi’nin aleyhine konuşma, Beni İsrail’in aleyhine olan ayetleri okuma, hadisleri de söyleme, biz sana her yerde vaaz ettireceğiz, en itibarlı makamlara getireceğiz” dediler. Hapiste yanıma adam koyup bunları teklif ettiler. Ama biz bunları reddedince baktılar ki bunlar iflah olmaz, taviz de vermez. O zaman “Biz buna pusu kuralım” dediler. Kumpaslarla, pusularla kaç senedir uğraşıyoruz. 15-20 senelik bu iş. Külliyeden başladı bu işler. Külliyedeki kalabalıklar gözlerini çok korkuttu. Oradan beri bu takibat ve bu oyunlar devam ediyor. Allah şerlerinden muhafaza eylesin.
EMNİYETTE DEĞİLİZ
Bizim de sıkıntımız çok. Biz de vatanımızda güvende değiliz. Emniyet içerisinde değiliz. Şimdi vatanın bölünme tehlikesi gündemde. Ucumuza, başımıza Yahudi dayandı. PYD, PKK bilmem ne… Bunların ipleri, sapları Yahudi’nin elinde. Kendi ellerinde bir şey yok. Öbür vatandaşlar kandırılmış. “Özgürlük, insan hakları, bilmem ne…” diye kandırılmış. Ey gidi özgürlük, insan hakları diyen PKK’nın temsilcileri…
GELMİYORUM DESENE!
Şimdi Çin Komünist Partisi çağırmış bunları. Onlar da bir grupla ziyarete gidiyorlar. Özgürlükten, insan haklarından bahsediyorsun. Orada o kadar Müslüman Türk oruç tuttuğu için kesiliyor. Niye “Gelmem size. Orada insan hakları yok” demiyorsun. Desene sen gâvur haklarından bahsediyorsun, insan haklarından bahsetmiyorsun. Çin Komünist Partisi yapıyor bu işkenceyi. Doğu Türkistanlıya 1 çocuk doğurma izni veriyorsun, Çin’den oraya atanan Çinli memura “3-5 istediğin kadar çocuk yap” diyorsun. Niye? Çünkü Doğu Türkistan’ı işgal edeceksin diye.
Bu insan hakkı mıdır?! Hayvana bile uygulanmaz. Ama sen buradan Çin Komünist Partisi’ne davetli gidiyorsun. Orada “Bu zulmü durdurun” diyecek misin? Doğruyu diyecek misin? Yok! Çünkü sen, senin elinde değilsin. Sen Yahudi’nin elindesin.
BİZİ UYUŞTURUYORLAR
Allah’ım bunların birliğini boz Ya Rabbim. İttifaklarını dağıt ya Rabbi. Aralarında bölüştür Ya Rabbi. Birbirlerine kırdır Ya Rabbi.
Kardeşim ayet, hadis okuyalım. Ramazanın, teravihin fazileti ama gününü, gündemini bilmeyen akıllı Müslüman olamaz, şuurlanamaz. Bizi uyuttular. Hala uyuşturuyorlar. Yakında Filistin’e döndürecekler. Allah muhafaza eylesin.
FİLİSTİN GİBİ YAPACAKLAR
Filistin gibi işgal altına alacaklar. Ondan sonra buralara da karışacaklar. Sana İstanbul’u da bırakmazlar. Esas projeleri İstanbul, Konstantin. Trabzon tarafı Pontus. Sadece Kürt devleti değil kaç tane devlet çıkaracak buradan! Yani Kürdistan’ı kurdu, doğu vilayetlerini aldı değil. Trabzon’da Pontus’u hortlatacak. İstanbul’da Konstantini. Bunların hepsini projesi var. Sur içinde Ekumenik kuracaklar. Ayni Vatikan gibi özerk. Biz o muhitte niye duruyoruz? Cemaat orada sohbetlere devam ettikçe, Efendi Hazretlerimizin cemaati Suriçi’nde sabit oldukça Allah’ın izniyle bir garanti, bir emniyet. Yani Ekumenik projesi olamaz Allah’ın izniyle. Ama bizi uyuttular, uyuşturdular.
BİRBİRİMİZİ UYANDIRACAĞIZ
Dünya Bankası Balat’a bastı paraları. 20-30 milyon dolara Balat’taki eski evlerin hepsini alıyorlar “İşte Balat güzel olsun. Turistler geliyor” numarasıyla. Öyle kuruldu İsrail devleti. 20-30 senede öyle küçük küçük binalar alına alına kuruldu İsrail devleti. Bakın şimdi Filistinliler açık hava hapishanesinde. Kafalarına bomba yağıyor. Teravih yok, Cuma yok. Cami bırakmadı herifler. Onun için uyanacağız. Birbirimizi uyandıracağız. Allah için vaaz edeceğiz, tebliği yapacağız.