Çözüm süreci laflarıyla çözüm olmaz

Ben bu terör örgütü camileri kapatacak, ezanları susturacak demiştim. Geçtiğimiz günlerde Silvan’da yaptılar. Bu sorun Çözüm Süreci laflarıyla çözülmez. Kur’an ile çözülür, sünnetle, Ehl-i Sünnet ile çözülür.

“Sen şu harbi kazandın, ben bu harbi kazandım. Benim dedem böyleydi, atam şöyleydi” demeyi bırak. Soy, sop bakımından atalarla övünmek cahiliyet işidir.

Çözüm Süreci bahanesiyle 3-4 sene otorite boşluğu yapıldı. 80 bin silah şehirlere dağıtılmış. Adamlar Türkiye’nin içinde helikopteri vuruyor. Müslüman Kürt halkı çok zor durumda. Adamların camisi kapatılıyor, ezanı susturuluyor, cemaati bırakılıyor. Adamlar yarın öbür gün Cuma namazına, bayram namazına gidemeyecekler.

Bizde asla Kürt düşmanlığı olamaz. Ama ben Ermeni’ye, Siyonist’e dost olamam. Arka plandaki oyunu görmek zorundayım.  Bakın geçenlerde ben “Ya Rabbi ezanları susturuyorlar” dedim ve dua ettim. Hiç haberim yoktu. Sohbette “Bunlar ezanları susturacaklar, camileri kapatacaklar” dedim. 

Sonra gazetemizde haberler çıktı Silvan’da ezanı susturdular. Silvan’ı ele geçirip, özerklik ilan ettiler. Gazetenin benim sohbetimden 2 gün sonraki haberine bakın Silvan’da ezanı yasak etmişler. Adam korkudan adını da veremiyor. “Biz Müslüman milletiz. 

Silvan halkı Müslümandır. Ezanımız sustu, biz ezansız duramayız” diyor. Yahu oraları Yahudi’ye verecekler yahu Kürtlükle alakası yok. Onun için yöneticiler aklınızı başınıza alın. Çözüm Süreci laflarıyla çözüm olmaz. Kur’an ile çözüm olur, sünnetle, Ehl-i Sünnet ile çözüm olur. Çözümün adresi Hazreti Kur’an. 

ATALARINIZLA ÖVÜNMEYİN

O dostluğu, o kardeşliği verebiliyor musun? Hadis-i şerifte “Arap’ın Acem, Acem’in de Arap üzerinde bir üstünlüğü yoktur” buyruluyor. Türk’ün Kürt’e, Kürt’ün Türk’e üstünlüğü yok. “Fazilet ancak takva iledir” hadisini okuyabiliyor musun? En başlar okuyabiliyor mu? 

Yönetimin bunu yapması lazım. Hadis-i şerifte “Allah indinde en şerefliniz haramlardan sakınandır” buyruluyor. “Sen şu harbi kazandın, ben bu harbi kazandım. Benim dedem böyleydi, atam şöyleydi” demeyi bırak. 

Soy, sop bakımından atalarla övünmek cahiliyet işidir. “Atalarınızla iftihar etmeyiniz” buyruluyor. 

Ama baban alimdi, şeyhdi. Allah şefaatine nail eylesin seni de, beni de. O ayrı dava. Ama ırkla, damarla olmaz. 

ALLAH İÇİN FETİH YAPTILAR

Hazreti Fatih’i Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) methetmiş. O Allah için cihat etti, ganimet için etmedi. Para için etmedi. Onun için o, bizim şefaatçimiz olsun. Ayrı dava. 

Osmanlı’nın, Selçuklu’nun yaptıkları Allah için fetihtir. Bunda şüphe yok. Ama sen gidersen Teoman’dan, Cengiz’den, Hülagü’den bahsedersen, dünyanın en büyük gâvurlarından Cengiz’in adını takarsan, İslam öncesi atalarla iftihar etmeye kalkarsan bu herkesi rahatsız eder arkadaş. Osmanlı’yı, Selçuklu’yu Türk olduğu için konuşmuyoruz ki. Onların da ordularında da her millet vardı. Bizim ecdadımız Allah için fetih yaptılar. Onun için sen “Allah indinde en şerefliniz şu damardan gelen, şu kanı taşıyan değildir. 

Allah’tan en çok korkan, haramlardan en çok sakınandır” diyeceksin. Bu şuurla gidilerek, yeniden din ihya edilerek dini müesseseler canlandırılırsa olur. 

Ama şimdi bakın cami cephanelik olmuş. İmam ne yapsın, imanın kafasına sıkar, oturtur aşağı. 

GÖZ YUMAN SORUMLUDUR

Çözüm Süreci bahanesiyle 3-4 sene otorite boşluğu yapıldı. 80 bin silah şehirlere dağıtılmış, 80 bin silah! Adamlar helikopteri vuruyor. Dışında değil, Türkiye’nin içinde helikopteri vuruyor. 

Teshir olmuş giden asker şehit oldu. Yani bu silahlar gelene kadar kim neredeydi? Buna nasıl göz yumuldu. Şu anda şehit olanlardan kim sorumlu olacak? Buna göz yuman sorumlu olacak. Oradaki Emniyet Müdürü, Komutan, Vali sen nasıl bir şey yapmadın? O diyor yukarıdan, o diyor yukarından, o diyor yukarıdan… Anladım kardeşim ama adam silahlarıyla şehir içinden gidiyor. Nasıl gidiyor yahu?! Bu boşluklar bugün her tarafı barut yaptı, cephane yaptı. Camiden cephane çıktı. Camide kaç tane silah yakalandı. 

PERİŞAN BİR HAL VAR

Müslüman Kürt halkı çok zor durumda. Bunlara çok şefkat eli uzatılması lazım. Bunlara çok merhamet edilerek yaklaşılmalı. Kürt halkının camisi kapatılıyor, ezanı susturuluyor, cemaati bırakılıyor. Adamlar yarın öbür gün Cuma namazına, bayram namazına gidemeyecekler. Perişan bir hal var. Marksist, Komünist kâfirlerin eline düştüler yahu. Biz Türk devleti olarak, Müslüman olarak, Müslüman halkın devleti olarak sahip çıkalım. Mutlaka sahip çıkalım. Askerimiz, polisimiz Allah için cihat etsin, gayret etsin. Suçluyu suçsuzdan ayırmak suretiyle. Ama suçluya hiç taviz verilmesin. Çünkü Allah’ın emridir, fesat çıkaranlar katledileceklerdir. 

Maide Suresi’nin ayetidir. 

İSLAM’DA AFFI YOK

Kur’an’a döneceksin. Suçsuza şefkat ile yaklaşacaksın. Suçluyu da hapislerde yedirip yedirip beslemeyeceksin. “Katledilmeli” diyor Allah. “Dar ağacına gerilmelidir” diyor. Ne demek askere silah çekmek. Ne demek polise taş atmak. Ne yaptı bu asker, polis sana. Niye taş atıyorsun?! Fesatçısın! Çocukmuş! 

Çocuk ama öldürdüğü çocuk değil. “16 yaşında çocuktan ne olur?” diyorlar. 4 polisi öldürdü işte. 16 yaşında çocukmuş! Tamam, sizin çocuklar bizim bütün büyükleri öldürsün. 

Nasıl bir şey bu yahu?! 16 yaşında çoktan buluğa ermiş oluyor. Kasıtlı öldürdü polisleri. Bunun İslam’da affı yok. 

Şahsı kamu affedemez. Adamın anası, babası onu affetmesi lazım. Anası, babası affetmeden devlet nasıl affeder. Hapise giriyorlar sonra çıkıyorlar. Af geliyor, çıkıyorlar. Terörist çıkıyor. 

Cinayeti olan adam afla çıkıyor. Anası, babası yani kan sahibi affetmezse devlet affedemez. Devlet değil onun velisi, ana, babası onun velisi. Ben sana onun için “Kur’an’a dön” diyorum. 

KISASTA HAYAT VAR

Ne var? Terör var. Ne var? Şehitler var. Durdurmak istiyor musun? Kur’an’dan ayet okuyorum sana; “Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için bir hayat vardır.” (Bakara-179) buyruluyor. 

Ne demek kısas? Biri adam mı öldürdü, onu öldüreceksin. Tespitini yapacaksın, şahidiyle, mahkemesiyle karar vereceksin. Şeriat da mahkemesiz olmaz. Öldüreceksin. Ancak anası, babası affederse onu bilmem. O hak onlarındır. “Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine bir yetki verdik” (İsra-33) buyruluyor. 

Allah-u Teala “Ben Cumhurbaşkanı’na, Genelkurmay Başkanı’na vermedim kanının hakkını” diyor. O konudaki hükmün saltanatını hâkime vermedim, velisine verdim diyor. Öldüreceksin! Bitti! 

CİNAYETLER ÇOK AZALIR

Peki, sen bunu yaptığın zaman bu cinayetler bu kadar artar mı? Bir, iki kısas yaptığı zaman bu memlekette bu kadar cinayet oranı artar mı? Asla! Çok aza düşer. Ancak canını gözden çıkarmış biri olursa hani “Beni de öldürsünler ben de kurtulayım” derse o başka. Yoksa gideceğini düşünen başkasına yapmaz.