İki takımda geçtiğimiz hafta 1-0’lık skor ile kaybetmiş bir nevi “Komaya” girmiştiler.

“Diken üstüne” olan takımlardan kaybedenin büyük sıkıntıya gireceği karşılaşmaya girmeden gözüm tam karşımda yer alan maraton tribününde.

Bilet fiyatlarına hafta içi yapılan yüzde elli indirim sanırım taraftarı tatmin etmemiş. 10 TL’ye düşen o koltuklar yine boş kalmış. Bizde bu saatten sonra bu konuyla ilgili ne yazsak boş…

Usta ve çırağın kapışmasında Mustafa Denizli, bu maç öncesi nargilenin suyunu hafiften değiştirmiş Sercan’ı yanına çekerken, Depetris’e görev emri yazmıştı. Konuk Konyaspor’da ise Uğur hoca üç ismi silerken onların yerine defansta Ali Turan ve Muhammet, orta sahada ise İshak’ı tercih etmiş.

Denk iki takımın mücadelesinde bizim adımıza en önemli eksik birinci bölgeden çıkarken kaptırdığımız toplar. Takım pas yaparak çıkamıyor. Sağda C.Ahmet, sezonun ilk devresinde ortaya koyduğu ışıltılı futboldan, bu devre eser yok. Solda Eren tam tersi iştahlı bir oyun ortaya koydu. Orta ikilide görev yapan Kazak Samkov ve Hossan aynı arabanın silecekleri gibi; “Yağmuru durdurmasa da ilerlemesini sağlıyor” misali. Bunun futbol deyimi 2′li orta sahalarda işin savunma yönünü yapıp, aynı zamanda geniş alan temposunu kaldıracak adamlar değil bu iki isim.

Konuk Konyaspor, orta sahada özellikle Murat Akın ve Neca iki kanat oyuncusu Recep ve Erdal ile bu devre “İş görür” raporu alırken, devre arası transfer olan ve oynadığı maçlarda attığı gollerle ligde “Terör” estiren Hollandalı Ars, defansta Murat ve Sezer’in arasında kaybolup gitti. Yeşil-Beyazlı ekipte bu devre Selim Ay’ın ve Ars’ın yakın mesafeden kafa vuruşları tehlike yaratırken, bizim adımıza Murat’ın uzun pasında kaleci Kaya’nın “Fahiş” hatalı çıkışı sonunda meşin yuvarlağa ayak koyan Eren , attığı gol ilk devrenin skorunu belirliyordu.

Durağan geçen ilk devrenin aksine iki takımda  ikinci devre vites artırarak hızlı bir giriş yaptı. Özellikle bizim takım adına sol kanat oyuncumuz Eren, Konyaspor’un sağ tarafında bedava arsa bulmuş gibi o kanada kondu. Desen TOKİ be mübarek. İstediği gibi kazmayı, küreği vurdu, şantiyeyi oraya kurdu.

Geldiği günden beri en iyi yaptığı iş uzun taç atışı olan Mısırlı Hassan , 62’de bunun meyvesini alıyordu. Bu futbolcunun taç atışından Konya defans oyuncusunun ters vuruşu, kaleci Kaya’nın ikramı ile sonuçlandığında Tangocu Depetris hayatının en rahat gollerinden birini atıyordu.

Konya takımı bize karşı oynadığı son maçlarda penaltı manyağı olmuştu. Bu istatistik bu maçta da yerine geliyor, atışı kullanan Erdal , kurtaran iki taksitle Kazak kaleci Davit Lorıya olurken bir nevi “Boğazlı Kazak” gibi içimizi ısıtıyordu.

Kaçan bu penaltı maçında skorunu belirlerken Mustafa Denizli yönetiminde “Cicim Ayları” çok tan geçtiğini hatırlatıyor, bir an önce takımın birkaç bireysel yetenek oyuncuların üst düzey katkısının yanında takım olarak futbol ortaya koymasını bekliyorum. Aksi takdirde evde huzurlu, dışarda mutsuz görüntü vermeye devam ederiz. Bu durum bizi sıkıntıya sokmaya yeterde artar…