Evlerinin Önüne Susam Ekeceğim
Ç.Rizespor, ikinci devrenin ilk üç maçında hücumda gösterdiği coşkuyu savunmada göstermese de deplasman maçlarında kazanmayı biliyordu.
Cernat’lı, Sercan’lı, Eren’li, C.Ahmet’li, Depetris’li yeşil mavili takımın hücum hattı “her telden çalabilecek” bir orkestraya sahip. Tabi bu orkestranın şefi Cernat….
Gün ışığında başlayan, akşam karanlığında sona eren karşılaşmaya inelim, bakalım deplasmanda coşan içerde sönen yeşil-mavili takım Göztepe karşısında neleri yapmış, bir haftadan beri Rize’de görünen hava sıcaklığı “yalancı bahar “ mıymış ? Takımada sirayet etmiş mi? Neler olmuş, yorumlayayım…
Mustafa hoca son iki maça bariz hata yapan Mısır’lı Hassan’ı kenara çekerken ilerde son maçta iki gol atan Depetris’i sahaya sürdü. Hücum gücü yüksek cüretkâr bir onbirle başlayan yeşil-mavili ekip karşısında İzmir temsilciside ondan aşağıya kalır yanı yoktu. Yaşlı kurt Herve Tum, Engin Keleş ve arkalarında Ali Bilgin üçlüsü Kemal hocanın gol ayakları olarak yeşil cimlerin üstündeydi.
Koca 45 dakika pozisyon olarak iki takımda yavan bir görüntü verdi bize. Hani şuda kaçar mı dediğimiz tek bir “Tırmata” yok. Rize Valisi Sayın Nurullah Çakır ilk devre basın tribününe gelerek belkimde uğur denemesi yapmış olacak ki o da nafile.. Valimiz baktı bu devre bizim takımdan bir şey olmaz vedalaşarak gitti..Yinede ayağına sağlık sayın Valim. Farklı kişiliğinizi bir kes daha ortaya koydunuz, ilk kes basın emekçilerinin yanına gelerek o teneffüsü birlikte yaşattınız.
Şimdi içinizden geçiriyorsunuz maça dön.. Yok valla futbol adına bir şey yok..Düşünün bizim takım adına iki şut kaleye çekildi, onu da atan defansın sol beki genç Oğzuhan..
Bu görüntü altında ilk devrenin son düdüğü geldiğinde stat hoparlörinden yükselen Cimilli İbo ‘nun “ Evlerinin önünde susam ekeceğim, fırsatını bulursam , kaçıracağım seni” türküsü patlıyor, ikinci devrenin hemen başında iyi bir fırsatı yakalayan Eren Albayrak sol kanattan sıfıra yakın indiğinde meşin yuvarlağı uzak köşeye bırakıyordu. 1-0
Atılan bu şık gol sonrası haftalardır susamış taraftar desteğini de arkasına alan yeşil-mavili ekip, defansta özellikle Serhat’ın kusursuz futbolu, sağdan Orhan’ın bindirmeleri, soldan genç Oğuzhan’ın bitmek bilmeyen enerjisi eklendiğinde dakikalar 61’i gösteriyor Ç.Rizespor’un ikinci golü ise bir başka ustanın ayağından Göztepe kalecisi Ferhat’ın bakışları altında reis Cernat’tan geliyordu.
Bir saatlik zamanda iki farklı yenilgiye düşen Sarı-kırmızılı Göztepe, takımı adına sahanın en iyisi olan Ergin Keleş’in sağdan ortası Şaban’ın ayak içi plasesi eklendiğinde fark bire iniyor, asıl bu dakikadan sonra İzmir temsilcisi adına olan oluyordu.
Peş peşe iki stoper Aytek ve Veli maçın hakemi Öğretmenoğlun’dan haklı bir şekilde ikinci sarı karttan soyunma odasına erkenden gittiğinde kazanılan penaltıyı Sercan ile gole çeviriyoruz taraftarda ilk kes bu kadar rahat bir maç izleme imkanı yakaladığında tribünlerden “Oley, oley” sesleri yükseliyordu…
Buradan Göztepe takımına ufak bir uyarıda bulunayım, neden derseniz bizde yıllardır aynı yoldan geçtik, aynı sıkıntıları yaşadık; ”Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar” hesabı..
Göztepe’nin Başkanı İmam bey’e yeni bir müezzin lazım. Son yıllarda yapılan bu oyuncu transferlerini de cemaat olarak saysak sorun şu ki cemaatin bir çoğu yaşlı öbür tarafa yolcu cinsinden kişiler var. Anlayacağınız kadro sarı kırmızlı ekipte yanlış kurulmuş, bunda en önemli etken sezon öncesi bu takımı kuran İmam’ın hemşerisi müezzinin suçu da çok büyük. Yazık olur bu şanlı kulübe , sezon sonu alt tarafta bulunan takımlar az kıpırdarsa benden söylemesi “Papazı” da bulurlar..
Sözün özü; Takım olma yolunda ilerleme var, eksiklerde var. Kuşkusuz zaman her şeyin ilacı olacak. Bu takım 2-3 hafta sonra gerçek gücüne kavuşacaktır. İlac derken maçın uzatmalarında Depetris ve C.Ahmet’in ayağından atılan goller bu maçın “Cilası” olarak kayda geçsin…