Günah işlemek mecburiyetinde kalınır mı?
Ben Kur'ân Kursu hocası olmak istiyordum, çok uğraştım.
O kadar ihlâs ve samimiyetle istiyordum ki, hayallerim hep Allah rızası içindi ama olamadım. Birçok engel çıktı. Ne yaptıysam olmadı. Daha sonra birçok günah işledim. Eğer olsaydım bu günahları yapmazdım. Hayatım beni o günahlara sürükledi, mecbur oldum birçoğuna... Bu durumda "Hayır zannettiğiniz şeyde şer vardır" sözü nasıl açıklanır? Bu kesinlikle hayırdı. O kadar uğraştım, olmamasının sebebi neydi? Olması hayır iken neden Allah bunu istemedi? Sırf O'nun rızası için istediğim bir şeyi bana layık görmemesini aklım almıyor... (Rumuz:Hayır mı, şer mi)
İnsan işlediği günahlardan dolayı sorumludur. Hiçbir bahane günah işlemeyi mazur göstermez. Kişi nefsine uyarak, şeytanın telkinlerine aldanarak kendi iradesini kullanarak günah işler.
Bundan dolayı ne Allah'ı suçlayabiliriz ne de bir insanı... Allah hiçbir şekilde, hiçbir zaman kulunun günah işlemesini istemez ve razı olmaz. Zaten günah işlemeyi yasaklamış ve belli cezaların olacağını bildirmiştir.
"Kur'ân Kursu hocası olsaydım bu günahları işlemezdim" demek de inandırıcı bir gerekçe olamaz. Ayrıca Kur'ân Kursu hocası olmanın yolları, metotları, belli eğitim süreçleri vardır. Bu süreçleri yaşamak için fiilen uygulamak gerekirdi. Sadece niyet etmek, hayalini kurmak, ihlas ve samimiyetle istemek yeterli değildir.
Sizin istemeniz yetmez
Önünüzdeki engelleri aşmak için ya imkânınız müsait değildi ya uygun bir ortam ve zaman bulamadınız veya aileniz gereken desteği vermedi.
İkinci bir husus, engelleri aşmak için kendinizi fazla zorlamamış olduğunuz gibi, buna gücünüz de yetmemiş olabilir.
Bir de sizin istemeniz yetmez, Allah'ın istemesi ve takdir etmesi gerekirdi. Acaba Allah neden istememişti? Bu konuda kul olarak hiçbir şekilde Allah'ı sorgulamak, hesaba çekmek haddimiz değildir.
Olsa olsa ya kendi liyakatimiz buna yeterli gelmemiştir ya da kaderi bilmiyoruz ama istediğiniz olsaydı, belki devam ettiremezdiniz yahut elinizde olmayan başka sebepler ve engeller çıkardı, onları aşamazdınız. Her ne olursa olsun, günahı ve suçu kendi fiilimiz olarak kabul etmemiz gerekir.
Bir fiilin günah olduğunu bile bile "hayatım beni o günahlara sürükledi, mecbur oldum" demekle günahlar günah olmaktan çıkmadığı gibi, bu günahları bir tehdit ve zorlama sonucu da işlemiş değilsiniz.
"Hayır zannettiğiniz şeyde şer vardır" sözü bir âyetten çıkartılan bir hükümdür.
Mesela evlenmek hayırdır. Zaman içinde evlendiğiniz kişinin başınıza bela olma ihtimali var mıdır? Vardır.
Bir araba aldınız ama sonradan çok ağır bir kaza geçirdiniz, bu araba sonuç itibariyle sizin başınıza bir şer açmış olmadı mı? Oldu.
Neden dediğim olmadı?
Örnekleri çoğaltmak mümkün. Ama hiçbir zaman bir hayır işlemeyi niyet ederken ve işlerken başımıza şer gelecek diye vazgeçmemiz doğru olmaz. Şer mi geldi, aleyhimize bir olay mı yaşadık, bunun bir sınav olduğunu biliriz, sabrederiz.
"Olmamasından hayır görmedim" sözünüz kaderi tenkittir. Bu yaklaşım şu an için sizi bir yere götüremediği gibi, bundan elinize de bir şey geçmez. "Siz bilmezsiniz, Allah bilir" diye bir Kur'ân gerçeği vardır. Gelecek hakkında söz sahibi ve takdir Allah'a ait olduğuna göre "Neden dediğim olmadı" şeklinde sorgulamanın bir anlamı yoktur.
Kul Allah'ı sorgulayamaz. Kur'ân diyor ki: "Allah'ın yaptıklarından sual olunmaz, onlar ise hesaba çekilecektir."
Bir isteğinizi karşılamayan bir valiyi, bir bakanı bile sorgulayamazken, hesaba çekemezken, böyle bir teşebbüse girseniz bile cevap alamazken, Kâinatın Yaratıcısı'nı kim sorgulayabilir, hangimizin haddine düşmüştür.
Yapılacak tek şey, geriye dönmek, ah vah etmek yerine şimdiye bakın, günahlarınıza tövbe edin, Kur'ân Kursu hocası olamadıysanız Kur'ân yolunda yürüyebilir, hayatınızı Kur'ân'a göre yönlendirebilirsiniz. Bunu yapmak için iradeniz elinizde, tercihiniz elinizde, gücünüz ve imkânınız elinizdedir.
Bir davet: Siz sevgili okuyucularımı bugün TÜYAP Kitap Fuarı Nesil standına bekliyorum.