Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehl-î Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mü’min kardeşlerimize Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun! 

Ana Yurdumuz Anadolumuzu; ya siyasetle ya da savaşla elimizden almak isteyen Emperyalistlerin içimizdeki maşaları; “Ak İktidarı Türkiye’yi geriyor! Yeter artık kavgalardan bıktık!” propagandasını bilerek yayıyorlar! Gerginlik üzerinden kaos çıkararak seçmeni gerginlik oyunuyla yanıltmak istiyorlar!

Tüm dünyanın göz diktiği ve hedef seçtiği Anadolu’nun İslam Medeniyetine kavuştuğu 1071 tarihinden bugüne kadar, bin yıldır ne zaman huzurumuzu tam tadabildik?

Bin yıldır gerilimsiz hangi sene yaşayabildik?

İç ve dış ihanetlerle sevinçlerimizi hüzne, bayramlarımızı mateme çevirmediler mi?

Gerilimsiz hayat istiyorsak ya bu vatanı Emperyalistlere bedel ödemeden terk edeceğiz ya da savunmak için ter dökeceğiz! 

Can vereceğiz! 

Ve elbirliğiyle gerilimlere göğüs gereceğiz!

Tarih boyunca Siyon- Haç işgal kuvvetlerine direnenlerin hepsi, gerilimci damgasıyla tescillenmediler mi?

İtalyan İşgal Kuvvetlerine karşı vatan savunması yapan Şeyh Ömer Muhtar direnişi bir gerilim midir?

Filistin direnişi Siyonistlere göre gerilimdir! Ama  bize göre gerilim midir?

Mısır’da Hasan El Benna önderliğinde başlayan ve Mursi ile devam eden İhvani Müslim’in Siyasi Mücadelesi gerilim midir?

Balkanların işgaline direnen Aliya İzzetbegoviç ve arkadaşlarının Milli Mücadelesi gerilim midir?

Dedelerimizin, düşmanların işgaline karşı yaptıkları İstiklal ve istikrar Mücadeleleri gerilim midir?

Çanakkale ve İstiklal Savaşları bir gerilim midir?

İşgal kuvvetlerinin bin yıldır yapamadıklarını devrimlerle İslami ilkeleri bir bir devirerek başaran CHP zulmüne karşı çıkan siyasi hareketler bir gerilim midir?

Mandacılığa karşı çıkan kişileri ve kuruluşları, ülkeyi germekle suçlayan bu masonik zihniyetin oyununu ne zaman fark edeceğiz?

CHP’nin kontrolündeki sözde İstiklal mahkemelerinin yargısız infazıyla idam edilen on binlerce alimimiz ülkemizi “germekten” asılmadılar mı?

Türkiyemizin maddi ve manevi kalkınmasını istemekten başka hiçbir suçları olmayan Adnan Menderes, Prof. Necmeddin Erbakan ve Turgut Özal ülkemizi “germek” iftirasıyla tasfiye edilmedi mi?

Kimi asıldı! 

Kimi mahkûm edildi! 

Kimi de zehirletildi!

Darbelerin tamamı ülkemizi gerdikleri iddiasıyla Milletin İktidarlarına yapılan bir ihanet değil midir?

Darbeler öncesinde gerilen halk değil; bir avuç putlu ve mutlu azınlık sermaye ile onların uşakları ticaret, siyaset ve medya patronları olmadı mı?!

Onlar kamuoyunu germe planlarıyla ve yalanlarıyla darbelere zemin hazırlamadılar mı?

Şimdi de aynı oyunu, 17 yıldır Gezilerle ve tanklarla yıkamadıkları AK İktidarımızı gerilim yaygaralarıyla Milletimizin eliyle sandıkta yıkmayı deniyorlar!

Bu şeytani oyunlara bazı Milli çizgideki siyasilerimiz hâlâ alet olmaya devam ediyor! İktidar gemisini delmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürüyorlar!

Bir kısım kardeşlerimizin gözünü makam hırsı, kin ve haset bürümüş, bir kısmı propagandaların etkisiyle aldatılmış ve bir kısmı da Ak İktidarı içindeki AKP’li hesabilerin ihanetlerine sabırsızlıkları sebebiyle Bizans entrikalarının aleti olmaya devam ediyorlar!

Bu kardeşlerimiz akl-ı selimle vicdan muhasebesini ne zaman yapacaklar?!

Pirelere kızıp Vatan yorganını yakmak isteyenlere alet olmaktan ne zaman vazgeçeceğiz!

Tayyib Kaptanın Allah’ın yardımıyla yönettiği Türkiye Gemisini; sabatayist, mason, Ermeni pakrudin dönmeleri korsanlara teslim ettikten sonra mı?

Abdulhamid Sultanı devirenlere destek verdikten sonra bin pişman olup kadın gibi ağlayanlardan olmamak için kardeşlerimizi uyarıyoruz: Onları sevmeyenlerin, onlar gibi inanmayanların safından vakit geçmeden ayrılmaları mazlum Milletimizi ve coğrafyamızı sevindirecektir!

YSK’nın İstanbul seçimlerini iptal kararı Siyonist İsrail ve uydusu Devletlerin gerilimlerini artırmıştır Elhamdulillah! 

Ve kirli çıkarlarına şimdilik gölge düşürmüştür Elhamdulillah!

Bu millet; hastane, eczane, SSK ve maaş kuyruklarında çile doldururken, bırakın hastasını vefat eden ölüsünün naaşını bile morgtan alamazken, faiz, gecelik repo ve off-shore hesaplarıyla köşeyi dönenler varken, Türk Liramız dolar ve mark karşısında bir gecede güneş altındaki kar gibi erirken gerilim yoktu! Sağcı-solcu diye Anadolu genci birbirine kıydırılırken gerilim yoktu da şimdi mi var?

Büyükşehirlerde sandıklarda yaptıkları operasyonla gerilimleri çıkaran ve çıkartan dış ve iç mihrakların oyunlarını yeniden  Cumhuri ittifak içinde bozmalıyız! Hatta bu büyük gerilim tehlikesini önlemek için ittifakı genişleterek Irk, Mezhep, Meşrep, Parti ayırımı yapmadan “Büyük Ümmet İttifakı!” İçinde Anadolumuzun işgal planınını görmeli ve buna hep birlikte dur demeliyiz!

Asla unutmayalım ki;

İstanbul’u korumak Anadolu’yu korumaktır!

Anadolu’yu korumak, Mukaddes Beldelerimizi ve tüm Mazlum Coğrafya’yı korumaktır!

Bunun için de;

Selahaddin Eyyubi ile Sultan Alparslan torunları olarak; Hz. Eba Eyyub’el Ensari ve Fatih’in Emanet ettiği İstanbulumuzu İslam Medeniyetimize yüz yıldır 6 Okla saldıran Bizans’ın Avukatı CHP’ye asla teslim etmeyeceğiz!

“Zulmün 1453 tarihinde başladığına” inanan bu çarpık zihniyete gereken cevabı 23 Haziran’da AK Oylarımızla vereceğiz İnşallah! 

Allah (c.c), “Gerilimsiz ve sorunsuz  hayat sadece Ahiretteki Cennet Yurdudur” (Nebe S.35) İlahi mesajına inananların ve bu kulluk şuuruyla çalışanların daim yar ve yardımcısı olsun!

Maddi ve manevi çalışmalarımızla oluşacak, sadece İslami İlkelere bağlı, Adil bir Hukuk Devleti Türkiye’nin inşasıyla yeniden dünya nöbetini beşli çeteden alması, Fethin sembolü Ayasofya’mızın açılması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Ramazan-ı Şerif Ayımız kutlu olsun. Selam, sevgi ve dua ile…