Nedir Sİzin Derdiniz ?
Madem bugün yaşanan kavganın tüm sorumlusunun hükümet olduğunu iddia ediyorlar, sormak lazım Hükümet ne yaptı cemaate? Hangi hizmetine taş koydu? Hangi işini yokuşa sürdü?
Bunu Başbakan da sordu: “ Bana şimdiye kadar ne getirdiler de geri çevirdim.
Bu işler başınıza Kuran-ı Kerim okurken mi geldi, Hadisi Şerif öğrenirken mi, yoksa Risale-i Nur okurken mi? Ya da Allah yolunda hizmet ederken mi geldi? Sahi sizin derdiniz neydi?
Cemaate gönül veren, sağduyusunu yitirmemiş, samimi ve alnı secdeli kardeşlerimiz bu basit suali kendilerine sormalı. Elinizi vicdanınıza koyun ve şöyle bir düşünün on yıl boyunca okulunuza okul, dershanenize dershane, kadronuza kadro, gücünüze güç katmadınız mı? Cemaatin bir on yıl önceki haline bakın, bir de bugünkü haline..
Kıyas kabul eder mi?
Öyleyse durduk yere hükümetle çatışmanızı gerektirecek ne zorunuz vardı? Bunu hocalarınıza, ağabeylerinize, imamlarınıza, ablalarınıza bir sorun lütfen; ‘Bizim bu hükümetle ne alıp vermediğimiz vardı arkadaş, bize bir anlatın hele’ deyin. İnanın elle tutulur bir cevap veremeyeceklerdir.
Ne diyebilirler?
“ 7 Şubat’ta Başbakan ameliyat masasındayken Hakan Fidan’ı tutuklayacaktık, izin vermediler “ mi diyecekler?
“ Yargı, emniyet, bürokrasi kadrolarında ele geçirmediğimiz koltuk neredeyse kalmadı. MİT’e de sirayet etmek istedik, kabul etmediler “ mi diyecekler?
“ Hizmeti bitirmek isteyen niye dershaneleri okula dönüştürmek istesin, hizmetin okullarına dokunan mı oldu? Siz bakmayın, dershane meselesini biz aslında bahane olarak kullandık ” mı diyecekler?
“ Firavun, Karun, tımarhanelik, boş-bakan, diktatör gibi hakaretlere bir günden bir güne karşılık vermediler. Bilakis en ağır beddualarımıza, dualarla mukabele ettiler ” mi diyecekler?
“ Devlet içinde devlet kurmamıza, elemanlarımızın amirlerinden habersiz iş karıştırmalarına sessiz kalmadılar. 17 Aralık ve 25 Aralık’taki paralel operasyonlarımıza boyunlarını uzatmadılar ” mı diyecekler?
“ Boyumuzdan büyük işlere kalkışarak devlet kademesindeki binlerce günahsız cemaat mensubunun da zan altına girmesine ve tedirgin olmasına yol açtık ” mı diyecekler?
“ Ergenekon ve askeri vesayetten kurtulma sürecinde hükümete destek vermiştik. Şimdi onlar da cemaat vesayetine göz yumuversinler ” mi diyecekler?
“ Hocaefendi, Başbakanın vâki davetini boşuna kabul etmedi. Yoksa şimdi paralel örgüt yöneticiliğinden ve meşru siyasi iradeye komplo tertip etmekten okkanın altına gidebilirdi ” mi diyecekler?
“ İki yıldır her Allah’ın günü Başbakana iftira ve küfür savurmayı itiyat haline getiren topsakallı maşalarla, fitneci yazarlarımıza rağmen Türkçe olimpiyatlarından, gazetelerimizin kuruluş yıldönümlerine kadar davet ettiğimiz tüm törenlere sorun çıkarmadan icabet ettiler ” mi diyecekler?
“ Mavi Marmara’daki ‘otorite’ çıkışına rağmen, 7 Şubat operasyonuna rağmen, gezinin baş organizatörü Koç’la sponsorluk ilişkisine rağmen, kimi yazarların geziye açıkça destek vermesine rağmen, çapulculara çapulcu demeyin söylemine rağmen, Başbakan yine de Türkçe Olimpiyatlarına katılıp, Hocaefendiyi ülkesine davet etti “ mi diyecekler?
“ Sponsorlarımızdan aldığımız Tayyip Erdoğan’ı indirme görevini, yolsuzluk kılıfı giydirerek yürürlüğe sokmayı planlamışken, darbe planımız deşifre oldu. Elimize yüzümüze bulaştırdık. Üstelik adımız Uganda’yla, ihaleyle, ananasla falan anılır hale geldi. Ava giderken avlandık ” mı diyecekler?
“ Ergenekoncu, ulusalcı, Kemalist tayfayla ve MHP'yle zaten aramız yoktu. Şimdi de halkın yüzde 50’sinin oyunu alan Ak Parti’yle papaz olduk. Elimizde kala kala Sarıgül’le, BBP’liDestici kaldı. Artık bir süre onları kullanacağız ” mı diyecekler?
Sahi ne diyecekler?!
Selam ve Dua ile..