Prof. Dr. Osman Müftüoğlu

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu

Bakmakla Yükümlü Olunan Çocukların Durumu

Bakmakla Yükümlü Olunan Çocukların Durumu

5510 sayılı Kanunu’na göre genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişiler, sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan kişiler olarak tanımlanmıştır. Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu çocukları, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından sağlanan sağlık hizmetinden ve 5510/34.madde gereğince hak sahibi olma şartlarını yerine getiren çocukları ölüm gelir/aylığından yararlanabilmektedirler.

Bakmakla yükümlü kapsamında olan ve hak sahibi olarak ölüm gelir/aylığından yararlanabilecek öğrenci çocuklarla ilgili olarak;
- Pedagojik Formasyon Sertifika programlarının lisansüstü öğretime denk olmamasından dolayı, bu programa devam eden öğrencilere Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sağlık yardımı yapılmayacağı gibi ölüm gelir/aylık ödemesi de yapılmamaktadır.
- Özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin zorunlu ilköğretimlerini tamamladıktan sonra orta öğrenimlerine devam etmeleri mümkün olmadığı hallerde özel eğitim mesleki eğitim merkezleri ve özel eğitim iş uygulama merkezlerinde eğitim görmeleri mümkündür. Söz konusu merkezlerde eğitim görme süreleri 4 yıldır.

Özel eğitim mesleki eğitim merkezleri ile özel eğitim iş uygulama merkezlerinde kayıt ve devam zorunluluğu olan ve 20 yaşına kadar olan genel sağlık sigortalısının çocukları bakmakla yükümlü olan kişi sayılacaklar, sağlık hizmetlerinden yararlanacaklardır. Ayrıca 5510/34. maddesindeki şartları yerine getirmeleri halinde ölüm aylığı/gelirinden yararlanacaklardır. Açıköğretim liselerinde öğrencilik süresinde 12 dönemi aşanlar, öğrenim görme hakkını kullanmaya devam edebilmekte ancak öğrencilik hakkından yararlanamamaktadırlar. Bu gibi öğrenciler öğrenci belgelerinde aktif öğrenci, kaydı dondurulmuş ve kaydı silinmiş öğrenci ibareleri bulunmaktadır. Yükseköğrenimine devam eden öğrencilerin aktif öğrenci, izinli/kayıt donduran öğrenci, cezalı öğrenci ve pasif/öğrenimi kaydını yenilemeyen öğrenci olup olmadığına göre genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlüsü olup olmadığı ve ölüm aylığı/geliri bağlanıp bağlanmayacağı belirlenecektir.

Üst üste en az iki dönem kaydını yenilemeyen öğrenci, kaydı silinmiş öğrenci durumuna düşecektir. Bu durumdaki öğrencinin ilk dönem kaydını yenilememesi durumunda kaydı donuk öğrenci konumunda olacağından ilk dönemde genel sağlık sigortasından ve 5510/34. maddesindeki şartları yerine getirmeleri halinde ölüm aylığı/gelirinden yararlanacaklardır. Ancak öğrencinin ikinci dönemde kaydını yenilememesi nedeniyle kaydı silinmiş konumuna düşeceğinden, bu tarihten itibaren genel sağlık sigortası ve ölüm aylığı/gelirinden yararlanmaları mümkün değildir. 2547 sayılı Kanun'un 44-c bendinde yükseköğrenime devam eden öğrencilerin azami süreleri, geçici 67. maddesi ile de 26.11.2014 tarihinde yükseköğrenim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmayacağı düzenlenmiştir. Bir başka anlatımla öğrencilerin azami süreleri 26.11.2014 tarihi itibariyle yeniden başlatılacaktır.

Yükseköğrenimine devam eden öğrencilerin aktif öğrenci, izinli/kayıt donduran öğrenci, cezalı öğrenci ve pasif/öğrenimi kaydını yenilemeyen öğrenci olup olmadığına göre genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlüsü olup olmadığı ve ölüm aylığı/geliri bağlanıp bağlanmayacağı belirlenecektir.
Meclisin verdiği hakkı SGK vermek istemiyor
6645 sayılı Yasa 23.4.2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve bir dizi yenilik yapılmıştı. İşverenlerin ve/veya üçüncü şahısların, 31.12.2014 tarihine kadar iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık, malullük, adi malullük ve ölüm hâlleri ile sigortalıya, genel sağlık sigortalısına veya bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik fiiller nedeniyle, kesinleşmiş mahkeme kararı sonucu ödemekle yükümlü bulundukları her türlü borçlarına, kanuni faiz uygulanan sürenin başlangıcından bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddede belirtilen şekilde ve süre içinde ödenmesi hâlinde bu borçlara uygulanan kanuni faizin tahsilinden vazgeçileceği hüküm altına alınmıştır.

Bundan yararlanmak isteyen borçluların en geç 31.07.2015 tarihine kadar başvurması, ilk taksiti ağustos sonuna kadar, diğer taksitlerini ise ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri gerekmekteydi.
Ancak kanun ile getirilmiş ve 31.07.2015 tarihinde son bulan bu uygulama SGK tarafından 10.08.2015 tarihinde, yani yararlanma tarihi bittikten 10 gün sonra genelge ile kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bilgisi olmayan kişilerin bilgilendirilmesi ve yararlanma şartlarının belirlenmesi ile uygulama esasları SGK tarafından yayınlanan genelge/duyurularda açıklanmaktadır.
Dolayısıyla bu şekilde yasanın faydalanma tarihinden sonra yayınlanmasının amacını anlayabilmiş değilim.
Genelge, SGK web sayfasında 14.06.2015 tarihine ve 2015-17 sayı ile konulmuş olmasına rağmen duyuruyu açtığınızda 24.06.2015 tarihinin olduğunu görüyorsunuz. Oysa siteye konulduğu tarih ise 10.08.2015 tarihidir.
Yani SGK’nın 14.06.2015 tarihine koyduğu genelgede imza tarihi 24 Haziran ve yayınlanma tarihi de son başvuru süresi bittikten sonra 10.08.2015.
SGK tarafından vatandaşı mağdur eden, süresi geçtikten sonra bilgilendirmeyi yapan bu genelgenin büyük eleştirilerek maruz kalacak sebebiyle Haziran’da yayınlanmış gibi göstermesi, benim gibi sürekli olarak takip edenleri şaşkına uğratmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu Arşivi