Bismillahirrahmanirrahim

Dün, Halep’ten telefonla görüştüğüm gönüllü bir Mücahit kardeşimin anlattıkları tam bir içler acısı ve Allah korusun başımıza gelebilecek İlahi ihtar ve ikazların habercisi!

Komşumuz Suriye’de Vatanlarını terk etmeyerek direnen halk perişan, aç ve sefil durumda! Alimlerinin fetvasından sonra açlıktan ölmeyecek kadar kedi ve köpek eti yemeye başladılar!

Kardeşlerimiz kış ayına da çaresiz girdiler. Geçen sene ısınabilmek için parklardaki tüm ağaçları kesmişlerdi. Bu sene ise odun yok, kömür yok, gaz yok! Kısaca yakacak hiçbir şey yok. Sarılacak battaniye yok! Hepsi soğuktan donma tehlikesiyle karşı karşıya!

Kızılay’ımız sadece ülkemize hicret etmiş Sınır boylarındaki Suriyeli kardeşlerimize çadır şehirler kurarak sahip çıkıyor. Şam’daki Zalim Yezidi Eset iktidarı izin vermediği için Suriye’deki kardeşlerimize direkt yardım ulaştıramıyor.

İHH gibi güvenilir yardım kuruluşlarımız ise güçleri kadar çalışıyorlar ama on milyonu bulan mazlum ve çaresizlerin tamamına ulaşmaları imkansız!

İslam’a, ‘isyan’ alemi ise; tam bir gaflet, ihanet ve dalalet içinde! Kimi eğlencede! Kimi uykuda! Kimi nemelazımcı ve vurdum duymaz! Kimi, bana dokunmayan yılan bin yaşasın dalaletinde! Kimi de, zalim Eset yönetiminin yanında tam bir ihanet içinde!

Zenginlerimizin çoğu Karunlaştı. Servetlerine servet katma yarışındalar! Lüks ve israfta cömert, infak ve hayırda ise tam bir cimri oldular! Duyarlı, hayır sever ve mazlumun ıstırabını ruhunda ve vücudunda hissedenlerin sayısı da her geçen gün azalıyor!

Yaşanan ve yaşanılmasına devam edilen tüm bu olumsuzluklara rağmen Allah’tan asla umudunu kesmeyen bir halkın kahramanca direnişine ve onurlu mücadelesine şahidiz.

Bu mazlum ve mağdur kardeşlerimizi sadece seyretmemeliyiz. Suriye halkını ve özgürlüğü için savaşan kardeşlerimizi tüm gücümüzle desteklemeliyiz. Bu, imanımızın ve insanlığımızın gereğidir!

Diyanet İşleri Başkanlığımız, hazırlayacağı hutbelerle halkımızı Suriye’ye yardıma teşvik etmelidir. Diğer sivil toplum örgütlerimiz, yayın organlarımız ve siyasilerimiz daha duyarlı çalışmalarla kardeşlerimize desteklerini artırmalıdır.

“(Ey müminler ve İslam Ülkeleri) Size ne oluyor da, “Ey Rabbimiz! Bizleri zalimler diyarı olan şu memleketten çıkar, senden bir lütuf olarak elimizden tutacak bir dost, bize zalimlere karşı bizi koruyacak bir yardımcı gönder” diye yalvarıp duran zayıf, zavallı ve çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar için Allah yolunda savaşmıyorsunuz? Unutmayın ki; İnananlar Allah yolunda, kafirler ise kendilerini ilah yerine koyan azgın tagutlarının yolunda savaşırlar. O halde şeytan ve yandaşlarına karşı savaşın. Çünkü şeytanın tuzağı gerçekten pek zayıftır Eğer sebat ve sabır gösterirseniz kesinlikle galip geleceksiniz… (Nisa S.75-76)” İlahi talimatına uymak isteyen sadece ülkemiz ve iktidarımız!

Ama Türkiye’miz yapayalnız! Suriye direnişçileri Siyonistlerin maşası İran ve yandaşları eliyle Suriye tuzağına düşürülmüş durumda! Ama, kurdukları tuzağa kuranların düşürüleceği günler yakın Allah’ın izniyle!

Haydi bu soğuk kış ayında eller cebe, gönüller cepheye! İki litre gazın bir lira olduğu Suriye’de biz de bir aileyi kış boyu yardımlarımızla ısıtalım.

Yardım kuruluşları eliyle Suriye mazlumlarına yardıma devam edelim. Durmadan yorulmadan hedefe varıncaya kadar! Suriye özgürlüğüne kavuşuncaya kadar!

Yardımları bizzat teslim etmek isteyen kardeşlerimiz Halep’e gidip bizzat teslim edebilirler.

Suriye ve tüm diğer ülkelerdeki esir edilmiş ve yoksul bırakılmış mazlumlara hem yardıma devam ve hem de gece kalkıp duaya devam!

Allah Yar ve Yardımcımız Olsun!