Ben tatile çıkıyorumDün bu yazıyı yazdığımda, henüz Meclis toplanmamıştı... Dolayısıyla CHP’lilerin ve BDP’lilerin “yemin” edip etmediklerini bilmiyorum.
İnşaallah etmişlerdir.

Çünkü ben; CHP’nin ve BDP’nin yol açtığı krizin; “ha bugün, ha yarın çözüleceğini” beklemekten yorulmuş bulunuyorum.
Salihli’den Emin Sert ağabeyin dediği ve “Hicret Kitabevi”nin duvarına astığı gibi;
“Yorum, yorum, yoruldum.”

Düşünmüştüm ki;
“Seçim mitingleri”nin ardından, hemen herkes Meclis’e gelir, “yemin” eder ve çalışmalar başlar...
Önce “Meclis Başkanı” seçilir, ardından “Hükümet” kurulur, “Hükümet Programı” okunur, üzerinde görüşmeler yapılır, son olarak da “güvenoylaması”na gidilir ve Meclis tatile çıkar!.. Meclis’le birlikte ben de tatile çıkar ve “sıla-i rahim” yaparım... Böyle düşünmüştüm...
Ama, olanlar ortada...
CHP, biraz da “yüzde 26 hezimeti”ni dikkatlerden kaçırabilmek için, bir “yemin krizi” başlattı ki, bugüne kadar devam etti...
Haa, kriz çıktı da ne oldu?..
İşte “Meclis Başkanı” da seçildi, “Hükümet” de kuruldu... Dahası, Meclis’te “Hükümet Programı” da okundu..
Bugün, o program üzerinde “görüşmeler” yapılacak... Daha sonra da, “güven oylaması”na geçilecek.
Yani, aksama yok...
Her şey tıkır tıkır yürüyor.
CHP ve BDP gelmese de, Hükümet “güvenoyu” alacak, ondan sonra meclis, “tatil”e çıkacak.
Ben ise, Emin Ağabey’in dediği gibi;
“Yorum, yorum, yoruldum.”
“Adlî tatil”in sonuna kadar “duruşmam” da olmadığına göre; bugünden itibaren, İzmit, Bursa, Balıkesir, Manisa ve İzmir’i içine alan “yaz tatili”ne çıkıyorum... Tatilde, ikiseksen uzanacağımı filan zannetmeyin... Hem rahmetli babam ve annemin mezarlarını ziyaret edecek, hem de “eş, dost, akrabalar”ımın yanısıra, “Akit okurları”yla birlikte olacağım.
“Bedenen” değilse bile, “zihnen” dinleneceğimi sanıyorum... İnşaallah, ben tatildeyken yeni bir kriz çıkmaz ve kafaya onu takmak zorunda kalmam.
Uzun lâfın kısası;
Bugünden itibaren “baba ocağı”nda olacağım... Bu süre içinde “yazı” yazabileceğimi de sanmıyorum.
Gidip de gelmemek,
Gelip de görmemek var.
Şimdiden haklarınızı helâl edin.
Dönüşte görüşmek ümidiyle;
Şimdilik Allahaısmarladık...

168 yıllık gazeteden veda!
Önceki günkü bazı gazeteler, verdikleri haberin başlığını şöyle atmışlar: “Kirli medyanın kara günü!”
“Kirli medya” dedikleri; İngiltere’nin “168 yıllık tabloid gazetesi” olan ve verdiği haberlerin “gerçek” olup olmadığı sık sık sorgulanan News of the World adlı gazete...
İşte bu gazete; “önceki gün” itibariyle “yayın hayatına son verdi”, yani “kepenk”lerini indirdi.
Medya devi Robert Murdoch’un sahibi olduğu ve “2 milyon 600 bin tiraj”ıyla “İngiltere’nin en çok satan Pazar gazetesi” olan News of the World’ün kapanış sebebi; “telefon dinlemek için polise rüşvet vermek!”
İşin özü, “telekulak skandalı”ndan dolayı, 168 yıllık bir gazete yayın hayatına son veriyor...
Ama, İngiltere’de hiç kimse; yayın hayatına son veren gazeteye sahip çıkıp da, bunun, “Basın özgürlüğüne darbe” olduğunu söylemiyor... Tam aksine, gazetenin karıştığı “telekulak skandalı”na son derece tepkili ve bu tepkilerini “pankart”larla dile getiriyorlar.
Bu olay da gösterdi ki; “gazeteci”ler her zaman “gazetecilik” yapmaz, bazen “kirli işler” de çevirebilirler!..
Bu kirli işlerin de, “basın özgürlüğü” ile ilgisi yoktur.
News of the World’ün başına gelenler, umarım bizim “medyabaz” ve “köşe kadıları”nın da uyanmasına vesile olur.