Başbakan havalı olmasa da olur
Dün Kürt siyasetinin hemen hemen bütün renkleri ve temsilcileri biraraya gelerek, “silahın susmasını” istediler, PKK’ya ve orduya operasyonların durması için çağrıda bulundular.
Aslında bu, çok sık tekrarlanan “standart” bir çağrı. Ama bugünkü anlamı çok büyük... Çünkü PKK, halk kitlelerini ayaklandıracak bir savaş başlatabilme hayaliyle saldırıları şiddetlendirip yoğunlaştırmıştı.
Bu çağrı, PKK’nın beklentisinin gerçekleşmeyeceğini çok kesin bir şekilde ortaya koyuyor.
Silvan saldırısıyla Apo’yu kenara itmeye çabalayan PKK yönetiminin, “benim siyasete, demokrasiye falan ihtiyacım yok, ben istediğim iktidarı silahla alırım” anlayışı yürümedi.
Çocuklar boş yere öldürüldüler.
Savaş yükseldi.
Ordu operasyonları arttı, yıllardan sonra Kandil bombalandı, her yerde çatışmalar çoğaldı.
Kürt halkı ise büyük çoğunluğuyla savaşı değil barışı seçti.
BDP’nin, DTK’nın, KADEP’in, Hakpar’ın da katılımıyla düzenlenen toplantı sonrasında Şerafettin Elçi’nin yaptığı açıklama için Türk, Kürt hepimiz minnettar olmalıyız.
Toplumu, bir çıldırma noktasından tutup geri çektiler.
Eğer Öcalan’dan da Kürt halkının beklediği olumlu çağrı gelirse işleri rayına oturtmak çok daha kolaylaşır.
Kürt siyaseti üzerine düşeni yaptı bence.
Şimdi sıra Türk siyasetçilerinde, özellikle de Başbakan’da.
Başbakan Erdoğan babalanmayı çok seviyor, son zamanlarda neredeyse her konuşması birisine posta koyarak bitiyor.