Yakın zamanda Kırşehir ilimize eğitim amaçlı bir seyahat gerçekleştirdim. Dört günlük bu seyahatimiz esnasında yakın çevredeki Kapadokya gibi turizm merkezlerini de gezme fırsatı buldum. İzninizle bu gezi esnasında yaşadığım küçük bir anımı sizinle paylaşmak istiyorum.

Kırşehir ilimizi gezmek için kamu kurumu çalışanı bir vatandaşa, kendimi tanıtarak Rize ilinden geldiğimi ve Kırşehir’i gezmek istediğimi ifade ettim. Sizce nereleri gezmeliyim? Bana tavsiyede bulunabileceğiniz bir yer olur mu? Sorusunu yöneltim. Aldığım cevap oldukça üzücüydü. “Hocam, Kırşehir çok küçük bir yer gezecek pek bir şeyde yoktur!” deyince gerçekten çok şaşırdım. Çünkü Kırşehir Öğretmen Evinin girişinde Neşet Ertaş Ustamızın görselleri olacak, internette Cacabey Medresesini gezmeden gitmeyin ifadesi yer alacak hele de Kırşehir Üniversitesinin adı Ahi Evran olacak ama Kırşehir de gezecek hiçbir yer olmayacak! Vatandaşın sözleri hiç inandırıcı değildi. Aynı soruyu başka kişilere yönettiğimde, hele de Kırşehir Kalesindeki güvenlik görevlisi olan beyefendiye… aralıksız on beş dakika bana gezebileceğim yerleri sıraladığında, işte karşımda aradığım gerçek bir turizm gönül elçisi olduğunu anladım.

Yaşadığım bu anıyı sizlerle paylaşmamım sebebi de, aynı olayın Rize ilimizde yaşanmasını istemediğim içindir. Bu nedenle yazımın başlığını “Gönüllü Turizm Elçisi Olmalıyız” olarak belirledim. İlimize gelen bir misafir bizlere Rize’de nereleri gezebilirim diye sorduğunda, sokaktaki vatandaşından, çocuklarımıza kadar ilimizdeki turizm değerlerimizi bilerek, karşımızdaki kişiye kendimizi ifade etmemiz gerekir. Biz Rizeliler sıcakkanlı ve misafir perver insanlar olarak biliniriz. Kadınımız, erkeğiniz, gencimiz ve yaşlımızla hepimiz şehrimizin birer temsilcisiyiz aslında.

İlimizde bütün kamu kurumlarının yapacağı ortak bir çalışmayla, ilimizin turizm değerleriyle ilgili vatandaşlarımızı bilgilendirmeliyiz. Okullarımızda öğretmenlerimizin desteğiyle “Gönüllü Turizm Elçisi ” faaliyetleri gerçekleştirebiliriz. Çalışmaya başlamadan önce sosyal bir araştırma yaparak dışardan gelmiş bir turist kılığında insanlarımıza Rize’de nereleri gezebilirim sorusunu yönlendirerek, ihtiyaca göre vatandaşlarımızı bilgilendirebiliriz.

Yine yakın bir zamanda ilimize gelen bir seyahat yazarıyla tanışma fırsatım olmuştu. Sohbet esnasında kendisine gezmesi için bazı yerleri belirttim. Gelmeden önce araştırma yaparak bir program oluşturduklarını ve programlarında benim ifade ettiğim yerlerin olmadığını belirttiğinde, ilimizin sosyal medyada ve internet sitelerinde de tanıtımının desteklenmesi gerektiğini anladım.

Bacasız sanayi olarak ifade edilen turizm pastasından payımıza düşeni hakkıyla alabilmek için bir an önce eksiklerimizi gidermemiz gerekiyor. Açılacak yeni hava limanımızın alt yapısını ve hizmet alanlarının çalışma planlarını şimdiden yapmamız gerekiyor. Eğer reklam ve tanıtım anlamında gerekli çalışmaları yapmazsak bizim turizm değerlerimizin başka illerin tanıtım kataloğunda olmasına seyirci kalırız.

Turizmde başarılı olmak istiyorsak önce eksiklerimizi kabul ederek, ilimizde birlik ve beraberliği sağlayarak; gelecek için şimdiden çalışmamız gerekiyor. Ayderimiz, Zil Kalemiz, Pileki Mağaramız, Ağaran Şelalemiz, Andonumuz, Ovitimiz, Kıble Dağımız, Arap Düzümüz, Fırtına Deremiz, Kalemiz, Ziraat Çay Bahçemiz, Müzemiz, Dağbaşımız, Anzerimiz, Elevit, Pokut, Handüzü ve sayamadığım diğer yaylalarımızı tanıtmak için her Rizeli gönüllü bir turizm elçisi olmalıdır.