Güzeli Aramak
“Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır” Ne güzel demiş Üstad Bediüzzaman Said Nursi, hepimizin arzu ettiği huzurlu hayatın sırrını bize vermiş. Her şeyi güzel görmemiz istenmiş, güzel düşünmemiş istenmiş. Çünkü bunu yapan hayattan lezzet alıyor. Hayatın lezzetini bize getirmeyen şeyler nedir ki zaten; sıkıntılar, dertler, kötülükler, engeller vs… Temiz bir hayat için bunlardan kurtulmak gerekir. Sahi bunlardan nasıl kurtulacağız? Nasıl güzele çevireceğiz?
Bu sorunun cevabı için bir ayetten yardım alalım. “O ki; yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya çamurdan başladı.” (Secde Suresi -7)
Cenab-ı Hak, Kuran-ı Kerimde her şeyi güzel yarattım diyor. Peki, neden bize kötü gelen şeyler var. Yukarıda paylaştığım Said Nursi’nin sözünde, “güzel gören, güzel düşünür” diyor. Hayattan lezzet almanın yolu buradan geçiyor. Allah her şeyi güzel yarattım diyorsa elbette ki kötü bir şey olamaz, olmamalıdır.
İnsanoğluna kötü gelen her şey O’nun menfaatine zıt olduğu içindir. Menfaatimize uygun düşen bir şey bize kötü gelebilir mi, hâlbuki o bize dünyanın en güzel şeyi gelir. Çünkü menfaatimize uygundur. İşte tam burada, insanın sadece kendi tarafından baktığı pencere geliyor. Bir örnek verelim; çok güzel bir havada araçta pikniğe gidiyorsunuz. Bütün malzemeler yanınızdadır. Sevdiklerinizle güzel bir vakit geçirmek istiyorsunuz. Hava mükemmel. Ve yolda birden sağanak yağmur başladı. Ne düşünürsünüz?
İsteğimiz güzel bir piknik yapmak. Bu isteğimiz uğruna bütün malzemelerimizi eksiksiz aldık. Hava bize güzel geliyor. Neden? Çünkü menfaatimize uyuyor. Kendi penceremizden baktığımız için güzel görünüyor bize. Peki, sonradan yağmura neden kötü dedik. Çünkü menfaatimize uygun değil. Bizim penceremizden bakıldığı zaman, kötü bir şey. İki hava olayını da Allah yaratmış. Allah’ın yarattığı şeylerin birisine güzel dedik, birisine çirkin… Bu farklı olabilir mi? Allah, ayette “ben her şeyi güzel yarattım” dedi. Bunu inkâr edemeyiz.
Bir şeyin iki penceresi vardır: Dünya’ya bakan penceresi, Ahirete bakan penceresi… İnsanoğlu öyle ki çoğu zaman dünya penceresinden bakıyor. Nasıl ki örnekte ki pikniğe giderken güneşli havaya güzel deyip, yolda yağmura yakalanmalarına kötü dendiyse, sadece bunun dünya penceresinden bakıldığı içindir. Gerçek güzellik ahiret nazarıyla bakıldığı zaman görülür. Ebedi saadetimizin yer aldığı ve yolculuğumuzun bir gün oraya varacağı dünyaya göre bakılır.
Şimdi düşünün; yağmur, bize kötü geldiği gibi kaç tane ağaca, kaç tane su arayan canlıya, bahçelere, yeşilliğe rahmet oluyor. İşte ahirete bakan penceresi; menfaatimize zıt düşen kötü gördüğümüz yağmuru güzel yapıyor. Hastalık ne kadar kötü bir şey değil mi? Dünyaya bakan penceresiyle engel oluyor bize, menfaatimize zıt düşüyor. Fakat ahiret hayatımız için hastalığın her bir dakikası sevap olarak yazılıyor. O halde, hastalık ne kadar güzeldir.
Allah neden ayetin devamında; “O ki; yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya çamurdan başladı.” diyor. Bize kötü gelen bir şeyi güzel görmemizde bakış açımızı kolaylaştırmak için. Çamur, bize kötü gelir. Fakat Allah, çamurdan eşref-i mahlûkat (yaratılmışların en şereflisi) olan insanı yarattı.
O halde, nasıl ki, pikniğe engel olan ama rahmet dolu yağmur güzeldir. Hayata engel olan ama sevap hazinesi olan hastalık güzeldir. İşte bunun gibi, sıkıntılar, dertler ve engellerimizde sabrın sonunda Cennet vaadine dönüşecek kadar güzeldir. Güzel görme temennisiyle…
Selam ve dua ile…