Yaşama Karşı Bir Fikriyat
Düşüncelere daldım yine bir gün…
İnsan neden bazen her anı yabancı görür ve alışmaya çalışır? Alışmaya çalışana kadar kaybettikleri mutlulukları düşünmez mi? İyiyi ve aidiyeti beklemek yerine, kendinin her anı yeniden öğrenme görevi olduğunu bilip iyiyi ve güzeli oluşturmaya neden gayret göstermez?
Hayatımız iki kelimenin bütünleşmesidir değil mi?
Zaman ve yaşam…
Hayatımıza yön veren iki kelime…
Kimileri zamanına göre yaşamını şekillendirirken, kimileri de zamanına göre yaşamının yönünü çizmektedir.
Hayatta bebeklik, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık gibi zaman dilimleri vardır.
Ve yine bu zamanın içinde geçirdiğimiz ve yaptığımız fiiller ile yolunu çizdiğimiz bebeklik yaşamı, çocukluk yaşamı, gençlik yaşamı gibi farklı yaşam dilimleri olur.
İnsan fıtratı acz ve fakr ile donatılmıştır. Biçaredir çoğu zaman. Dünyaya gelen bir bebekte çok net görünmektedir. Acıkır ama mama isteyemez, ağlamaya başlar. Bir şey görür ama uzanıp alamaz. Sadece hayatını ve etrafındakileri öğrenmeye ve tanımaya başlar.
Ve bunun gibi hayatımızı da ve geçiş yaptığımız yaşam biçimlerini de öğrenmeye başlarız.
Doğumdan sonra dünyaya geldiğimiz an, bebekliği öğreniriz ve yaşamaya başlarız. Sonra çocukluk evresine geçtikçe çocukluğumuza göre yaşamımızı şekillendiririz. Ve sonra gençlik için tekrar emekleme safhasından başlarız. Bu serüven öyle geçer gider…
Peki, insan her geçiş evresinde, geçmişteki hayatını uygulaması mümkün mü?
Değişen duygu ve düşünceler ve değişen koşul ve şartlarda yaşam da değişmez mi?
Elbette ki; her zaman diliminde yeni yaşamın, yeni kuralların ve yeni çizgilerin rotasını belirler. Öyleyse insan her daim öğrenme safhasında yer alır.
Sonuç olarak; şunu hiçbir zaman unutmamalıyız ki, her an bizim için tektir. Her an yeni bir şey öğrenir ve yeni koşullarla karşılaşırsak elbette bizim için her dönem o döneme ait ilk ve yeni basamak olur.
Bizim için tek olan yaşam serüveni ancak ölüm ile sonlanır. Kâinat bu kadar mükemmel bir sistemle bizim için varsa, bizler de her anımızı kendimizden uzaklaştırmadan mutlu etmeye, güzelleştirmeye ve mevcut şartlarla iyiye yönelmeye çalışmalıyız. Her anımızı uzman gibi yaşamayı kendimizden beklemeyelim.
Selam ve dua ile…