Umut, Sabır ve Şükür
Sabır anlatılır bize her daim. Gözlerimizin yaşları akar çokça zaman… “Dayanamıyorum artık, bitsin bu çile” çıkar dudak aralarımızdan…
Ve birçok sıkıntıya göğüs gereriz. Düşünürüz her daim geçmişi. Kaçmak istesek de öyle bir bağla düğümleniriz ki, zaman bizi salıveremez geleceğe… Bazı anların dakikalarını düğüm kaplamış sanki, çıkamayız bir türlü uzaklaşamayız geleceğe doğru. Kaçamayız oysaki anılardan. Mekânın sesini dinleriz. Takvimin anlattıklarını ve kişilerin sözleri gelir kulağımıza.
Gelecekte bir hedef bekler seni. Ama yaklaşamazsın işte. Zaman geçer ve her geçen zamanda karşına çıkan bir engel sıkar seni… Hedeflerle boğuşmayı öğretirler bize. Çok dinleriz, planlar yaparız. Ama takvimler her geçen an bizi daha da zora sokar.
Bir şey var ihtiyacımız olan ama ne? Bekleyen bir hedef ve bizi bırakmayan bir sabır kaynağı var. Düşünüyoruz ama çıkamıyoruz bir türlü sahneden.
Takvim yapraklarını yok etse, mekânlar izin vermez, onları yok etsek, insanlardan gelen sözler kulağımıza girmiştir bir kere, işlenmiştir yüreğimize.
İşte böyle bir anda sahip olmamız gereken bir araç bizi kurtaracak. O araç bizi bu bataklıktan çıkaracak ve adım adım hedefe yaklaştıracak. Gelen her bir engeli yok sayacak bize. Başlayacak kulağımıza işlemeye “Yürü ve devam et, boşver geçmişi. Kaybettiklerini düşünme. Senin bir hedefin var. Yürü ve devam et. Onlar seni kazanmak için bir gün yanına gelecek” diyecek.
Ve onu dinleyeceğiz sadece. İşte o araç: İNANÇ
Asla kaybetmememiz gerekir. Varsa engel aşılır, varsa sessiz çığlıklar susturulur varsa mekân tarihleri, o mekânlarda yeni tarihler yazılır.
Ah engeller! En iyi dostlarım, en iyi arkadaşlarım oldu her daim. Bana sabrı öğretti. Dinimin emrettiği “sabretmeyi” bana onlar öğretti. Yukarıda anlattığım gibi, hem engelleri göstererek kader sana izin vermiyor hem de kader seni oradan uzaklaştırmıyorsa, şunu bil ki Rabbin seni imtihan ediyor. Seni en büyük imtihan ile sabır ile sabrını ölçüyor. Eğer inanıyorsan ki varacaksın hedefe. Ödülünü sana hayırlı şekilde vermek istiyor.
Bağlanma sen de geçmiş sayfalara, inandığın yolda yürü sadece… Asla vazgeçme! Hayallerinden, beklediklerinden ve görmek istediklerinden asla VAZGEÇME! Vardır bir umut yaprağı… Senin için elbet bir gün açılacaktır. Sen sabretmeyi öğrenirsen eğer Rabbin sana onu verecektir. Güldürecektir yüzünü… Bak ayette ne diyor. “İleride Rabbin sana verecek ve sen de hoşnut olacaksın (Duha -5)” , yapamıyorum diye üzülme, sen inandığın yolda yürü sadece. Kalbinde “İman” dilinde “Bismillah” olsun her zaman…
Bırak artık engel çıkaranları, önüne engel serenleri. Onlar seni çok kıskandığı için engel çıkarır. Seni sevmedikleri için değil başarını istedikleri için su serper önüne. Ama unutma sen inandığın yolda yürürsen bütün engeller ileride sana bir basamak haline dönüşecek ve hızlıca çıkacaksın hedefe.
Kapat şimdi gözlerini ve düşün Rabbinin adıyla! O’nun adıyla yaşa ve O’nun adıyla kur planlarını. Ve inandığın yoldan asla vazgeçme! Bekle müjdeli günü. Müjdeli haberi bekle. Adım adım ilerle geçmişe yeni bir tarih yazmaya her yeri mutlu bakışlarla donatmaya hazır ol! Ve şükret her adımda Rabbi’ne. Şunu unutma ki, Sen Rabbi’ni unutmazsan, O seni asla unutmaz. Ve yine unutma ki, sen O’nun kapısında boyun eğersen. O seni en güzel zamanlarında misafir eder.
Sabretmenin, şükretmenin ve inancın bizi yürüttüğü bir yolda selam, başarı ve dua ile…