Manisalı Malike Antepte nasıl ihtilal yaptı?
Çünkü İslahiyede yaşananlardan tüm siyasi partilerin çıkarması gereken çok önemli dersler var. Aday tespit hataları, çarpık teşkilatlar ve milletvekili duygusallığının sandığa nasıl yansıdığının en çarpıcı örneklerinden biridir.
Gaziantepin İslahiye ilçesi doğup büyüdüğüm yerdir. Yaklaşık 40 bin nüfusu vardır, seçmen sayısı ise 19 bine yakındır.
2004 yılında AK Parti listesinden belediye başkanı seçilen Mehmet Uludağ da ilkokul ve mahalleden arkadaşımdır. Emniyet müdürlüğünden istifa ederek aday olmuştu.
Belki polis kökenli olması nedeniyle toplumla diyalogu zayıftı ama 5 yılda önemli icraatlara imza attı. Zamanla halk da onu öyle sevdi.
Bu son seçimde AK Partiden yeniden aday oldu. Karşısındaki tek rakibi partinin ilçe başkanı Osman Öztürktü. Haliyle teşkilat Öztürkün yanında yer aldı, halk ise anketlerde Uludağ dedi.
Genel merkez de tavrını anketlere göre belirleyip İslahiyede Mehmet Uludağı yeniden aday gösterdi. Gaziantep il teşkilatına gönderilen aday listesinde bu isme de yer verildi.
Başkan bunun üzerine yerel gazetelere ilan verip desteklerinden dolayı halka teşekkür etti, seçim kampanyasını başlattı.
Toplumsal direniş başlıyor
Ne olduysa o an oldu, genel merkez listeyi değiştirdi, Mehmet Uludağ yerine Osman Öztürkü aday ilan etti. Sonra anlaşıldı ki, AK Partinin İslahiye kökenli Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu başbakanla görüşerek belirleyici olmuş.
Şanlıurfadaki ceket efsanesi gibi İslahiyede de Durdunun başbakanı ikna ederken kullandığı üslup, tavır ve ifadeler dilden dile dolaşmaya başladı.
Başkan kararı durdurmak için Ankaraya geldi ama çare bulamadı. Üzgün şekilde ilçeye dönerken Fevzipaşa girişinde gördüklerine inanamadı. Yaklaşık bin araç ve 2 bin kişi sloganlarla karşılıyordu: Büyük başkan, sen bizim her şeyimizsin...
Bu toplumsal baskı ister istemez onu yeniden aday olmaya zorladı. O ana kadar aklının ucundan bile geçirmiyordu, dedi ki; Bu sevgiye karşılık vermezsem görevimi yapmış olmam.
Çileli yolculuk
SP, DP ve BBP kapısını çalıp bizden aday ol dediler. Hepsiyle tek tek görüştü, diğerlerinin de rızasını alarak DPden aday oldu.
Ama çilesi bitmedi.
AK Parti adayı Öztürk ve arkadaşları, daha önce bizden aday olmuştu, başka bir partiden aday olamaz diyerek ilçe seçim kuruluna başvuruda bulunup adaylığına itiraz etti. Önce ilçe seçim kurulu, ardından il seçim kurulu itirazları reddetti. İtiraz Ankaraya taşındı, YSK, diğer kararlarıyla çelişen ilginç bir karara imza atıp Uludağın adaylığını düşürdü.
Başkan ikinci şoku yaşıyordu.
O gün, adaylık başvurusu için son gündü. Buraya kadarmış dedi.
Ağlatan karar
DP ilçe yönetimi, kendilerine destek veren diğer partiler ve kanaat önderleriyle acilen toplanıp karar verdiler. Dediler ki; Biz bu haksızlığı Uludağ soyadını yaşatarak telafi ederiz. Eşini aday gösterelim.
Malika Uludağa koştular. Ev kadınıydı. Siyasetle uzaktan yakından ilgisi yoktu. Emrivaki yaptılar, adayımızsın dediler.
Tek pürüz, Melika hanımın AK Parti üyesi olmasıydı. Hemen istifası sağlandı, ardından adaylık başvurusu yapıldı.
Karar, Ankarada YSK kapısında bekleyen eşi Mehmet Uludağa telefonla bildirildiğinde, gözlerinden bir iki damla gözyaşı süzüldü. Halkın bu vefası karşısında çok duygulanmıştı.
Aracına atlayıp İslahiyeye döndüğünde bu kez karşılayanların sayısı ikiye katlanmıştı. Belediye seçimiyle hiç ilgisi olmayan köylerden de akın akın gelenler vardı.
Demokrasi sloganları attılar, başkan seni yedirmeyiz diye haykırdılar.
Başörtü itirazı
Bununla da bitmedi. AK Partililer, bu sefer Malike hanımın adaylığını düşürmek için ilçe seçim kuruluna koştular: Bu kadın başörtülü, nasıl aday olur?
Yetkilinin cevabı: Önümdeki belgelerde başörtülü fotoğraf yok. Ben ona bakarım. Dışarıda nasıl giyindiğine karışamam.
Bu girişim kabaran öfke katsayısı daha da arttırdı.
Bir vatandaş koşarak Mehmet Uludağa ulaştı, AK Partinin başörtülü adayla ilgili sözlü itirazını medyaya sızdırma önerisinde bulundu, o, buna karşı çıktı: Biliyorum medyaya sızarsa bu girişimleri sadece İslahiyede değil tüm Türkiyede AK Parti oylarını etkiler, ama ben bunu yapamam. Siyaseti çirkinleştirmek istemem.
Sindiremese de sineye çekmeyi yeğledi.
Bitmedi...
AK Parti bu kez Malika hanımın kendi üyeleri olduğu gerekçesiyle adaylığının düşürülmesini istedi.
Bu kez duvara çarptılar. Sinir harbi bu noktada sonuçlandı, Malika hanımın adaylığı kesinleşti.
Sonuç; DP yüzde 40, CHP yüzde 35, AK Parti yüzde 20...
22 Temmuz seçimlerinde yüzde 60ın üzerinde oy alan AK Parti, yüzde 20ye kadar gerilerken, Manisalı Malika Hanım İslahiyede ihtilal yaptı. Hafızam beni yanıltmıyorsa Gaziantep tarihinde ilk kez bir kadın belediye başkanı seçildi.
Dinmeyen öfke
Bitti diyorsanız, yanılıyorsunuz.
Seçim sürecinde ters tepeceği kaygısıyla derin dondurucuya konan Malika hanımın başörtüsü, seçimden sonra servis edildi. İlk oltaya takılanlardan biri, Sabah Yazarı Meliha Okur oldu. Dünkü köşesinde soruyordu: Peruk mu takacak? Törenleri mi katılmayacak?
Diğer gazetelerde de irili ufaklı haberler vardı dün. Anlaşılan vazgeçmeye hiç mi hiç niyetleri yok.
Hiç önemli değil. Malika hanım halk ihtilalinin lideri oldu, İslahiye halkı başarılı başkanını mahalli çetelere yedirmedi. Ömrünü çetelerle mücadeleye adamış bu kardeşlerini de mahcup etmediler.
Canım memleketim, hepinizi kutluyorum.