Negatif öğrenme
Öğrenerek hayatta kalabildiğimiz bu yeni çağda, işletmelerin, kurumların ve bireylerin, "yeni ve farklı" olan alanlara da uzanmasını arzuluyoruz. Mesela rekabetin yoğun olduğu bir alandan çıkıp, yenilikçilik ve buluşçuluğu teşvik ediyor ancak bunu yaparken, "eski kurumsal alışkanlıklarımızı" sorgulamıyoruz. Kurumsallaşmayı baş tacı ederken, kurum içindeki "öğrenim sürecinin" neye izin verip neyi yasakladığını, genelde göz ardı ediyoruz.
Her öğrenme, iyi değildir. Hele ki farklı ve yeniyi arıyorsanız, çoğu kere kurum içinde bu gibi öğrenme ve eğitme mekanizmalarınızı sorgulamanız gerekiyor.
Acaba mevcut süreçlerimiz ve kurum kültürümüz, yeniliğe ve buluşçuluğa imkân sağlayan bir toprak mıdır ki bizim bu "yarın tohumları" yeşerebilsin...
Yeni ekonomik düzenin yarattığı yeni zenginlik alanlarına gözünü dikmiş pek çok sermayedarın, bu farklı alanlarda çuvallamasının baş sebebi, kurum içindeki "kurumsal negatif öğrenme" dediğimiz olgudur. Bu kavramı bana göre en iyi anlatan öykü, 5 maymuna dairdir:
Kafese 5 maymun koyarlar. Ortaya da bir merdiven ve tepeye de iple muz asarlar. Her bir maymun merdivenleri çıkarak muza ulaşmak istediğinde dışarıdan üzerine soğuk su sıkarlar. Maymun aynı denemeye giriştiğinde buz gibi soğu suyla ıslatılmış olur.
Bütün maymunlar bu denemeler sonunda sırılsıklam ıslanmıştır. Bir süre sonra muzlara hareketlenen maymunlar, diğerleri tarafından engellenmeye başlanır.
Suyu kapatıp maymunlardan biri dışarı alınarak yerine yeni bir maymun konur. Ve bu yeni maymunun ilk yaptığı iş, merdivene tırmanmak olur. Fakat diğer dört maymun buna izin vermez ve yeni maymunu döver.
Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla değiştirilir. Ve yerine gelen, merdivene ilk yaptığı atakta dayak yer. Bu ikinci yeni maymunu en şiddetli ve istekli döven, ilk yeni maymundur.
Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. En yeni gelen maymun da ilk atağında cezalandırılır. Diğer dört maymundan yeni gelen ilk ikisinin, yeni gelen maymunu niye dövdükleri konusunda herhangi bir fikirleri yoktur. Son olarak en baştaki ıslanan maymunların dördüncüsü ve beşincisi de yenileriyle değiştirilir. Tepelerinde bir salkım muz asılı olduğu halde artık hiçbiri merdivene yaklaşmamaktadır.
Çünkü artık burada işler böyle gelmiş ve böyle gitmektedir.
Bu nokta, organizasyonel negatif öğrenme ve şartlanmanın başladığı yerdir. Bundan sonra yeni gelenleri soğuk suyla ıslatmaya gerek yoktur. Negatif öğrenme sayesinde (!) fırsatlar tepenizde asılı dursa dahi, onlara hamledemezsiniz. Çünkü burada işler "artık" böyle gelmiş ve böyle gitmektedir. Bu olguyu, değişim baskısını üzerinde fazlaca hisseden işletmelerde daha sık görüyoruz.
Sermayedar, mevcut işlerin artık yürümediğini görmektedir. Yeni alanlara ve yeni fırsatlara açılmak istemektedir. Bu amaçla bizzat kendisinin yüreklendirdiği, kafası çalışan ve becerikli ekibi de vardır.
Fakat bir de baş etmeleri gereken bir sorun vardır; Kurumsal Negatif Öğrenme...
Ekiplerden biri yeni bir fırsat alanı önerisiyle çıkar gelir. İş planı ve hatta geleceğe dair vizyonu da hazırdır.
Bu "yeni" ve "farklı" alan, işletme için yabancıdır. Öneriyi getirenden ilk etapta istenen, "bunu daha önce en iyi kimlerin yaptığı" bilgisidir.
Muza uzanan maymunun başına gelen, "önericinin" başına gelmiştir. Soğuk ve dondurucu sorularla cesareti kırılır, budanır... Daha da vahimi, zaten onun için de yeni olan bu alanda yeterince cesaretlendirilmez.
Hem yeni ve farklı olanın peşinde koşacak hem de bu alanda daha önce yapılmış birçok referans arayacaksınız. Böyle bir şey yoktur. Kurumsal Negatif Öğrenme'ye dair verdiğim bu örneği ben; "evlenmek için 9 çocuklu ama aynı zamanda bakire hanım aramak" sözleriyle özetliyorum.
Kurum kültürü iyi bir şeydir. Bu sayede işletmenizin hafızası oluşur. Fakat dikkat edilmesi gereken, 5 maymun örneğinde olduğu gibi, fırsatları (muzları) ıskalayan bilgilerin de kurumsal kültür adı altında öğretilmesidir.
Öğrenmeye evet fakat "negatif öğrenme" ile şartlanmaya hayır!