Politika ve çocukluk
Askerlik yapmak istemem.
Politikacılık yapmak da istemem.
Örgütlü bir disiplin, ast-üst ilişkisi sıkar beni.
Ama askerliğin de politikacılığın da yaratıcılığa açık yanını, stratejilerini, taktiklerini, rakibi analizlerini, kuvvetlerini yerleştirme biçimlerini izlemeyi çok eğlenceli bulurum.
General Montgomery’nin, tank savaşının en büyük dâhilerinden biri kabul edilen General Rommel’i, onun yazdığı “tank savaşıyla ilgili” kitabı muharebeden önce okuyarak yendiğini öğrenmek çok ilgimi çeker mesela.
Rakibinin yeteneğini ve bilgisini küçümsememiş, aksine rakibinin yeteneğini ve bilgisini alıp rakibine karşı kullanmıştı.
Kendi aklına ve yeteneğine rakibinin aklını ve yeteneğini de eklemişti.
Bizim siyasetimizde bu türden bir akıl eksik gözüküyor bana.
İlk çeyrekte ekonomiyi yüzde 11 büyütmüş, seçimde yüzde elli oy almış olan Erdoğan’ı, “yemin etmeyen” CHP’nin Meclis’te “güce dayanan” bir oyunla yenmeye kalkmasının hiçbir sonuç veremeyeceğini görmemesi bana çok şaşırtıcı geliyor.
Bu kadar sağlam bir zeminde duran rakibini “zorlayarak” yerinden kımıldatamazsın.
Zaten CHP de kımıldatamadı.
Erdoğan, “gelmezseniz gelmeyin” diyerek tek cümleyle CHP’yi çökertti.
CHP’nin bu yanlış taktiğiyle yeniden seçime gitmeleri halinde oylarını çok daha fazla arttıracağını biliyor Erdoğan.