Ali Osman AYDIN

Ali Osman AYDIN

Popüler kültür: Modern toplumun yeni dini!

Popüler kültür: Modern toplumun yeni dini!

Din “israfı” yasaklıyor. Ancak tüketim kültürünün değerleri içinde doğup AVM’lerde büyüyen youtube kuşağı yılda 150 milyardan fazla parayı sebze, ekmek ve kıyafet olarak çöpe atıyor.

Din “gıybet” yapmayın diyor. Ancak toplum her gün, magazin adı altında saatlerce ipe sapa gelmez dedikodu programları izliyor.

Din “tevazu”yu öneriyor… Ancak insanlar gösteriş yapmak için, fark edilmek için, özel olduğunu ispat edebilmek için günde 4 saatini sosyal medyada geçiriyor.

****

Din, erkek ve kadınların “gözlerini haramdan sakınmalarını” emrediyor. Tecavüzün, teşhirin, çıplak bedenlerin fink attığı dizileri izleme konusunda ülkemiz dünya şampiyonluğunu kimselere bırakmıyor.

Din, müminlerin bir özelliğinin de “yararsız işlerden, boş sözlerden yüz çevirmek” olduğunu söylüyor. Ancak toplumumuz hem televizyon izleme süresi hem de sosyal medyada online olma seviyesiyle boş işlerde rekora koşuyor.

Din, müminler için “Yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler.” diyor. En sıradan kentlerimizin kaldırımları bile “Miss World 2018” yarışmasındaymış gibi yürüyen eşhastan geçilmiyor.

****

Din, “Müslüman’ım” diyen herkese “İnsanlara marufu/iyiliği emredip münkerden/kötülükten alıkoymak” misyonu yüklüyor. Bir takım insanlar bunu yapanları linç etmekle kalmıyor; “münkeri/kötülüğü emredip, maruftan/iyilikten alıkoyan” şarkıcısını, yapımcısını, komedyenini, yazarını “idol” kabul ediyor.

Din, yapacağınız işlerde “Alimlere danışın!” diyor. Ancak toplumun önemli bir kesimi alimleri şeytan taşlar gibi taşlamayı milli bir spor haline getiriyor.

****

Din, düzeltmeye, değiştirmeye gücünüzün yetmediği çirkinliklere teslim olmayın, hiç değilse kalben “buğz” edin,  yani nefret edin, öfke duyun, protesto edindiyor. Ancak insanlar Aşk-ı Memnu’lara, Yolla yolla kaderim yollalara, Survivorlara ne protestosu, reyting rekorları kırdırıyor.  

Din “yalan söylemeyin, adaletten ayrılmayın, emanete hıyanet etmeyin, sözünüzü tutun” diyor. Ancak toplumda borçlar ödenmiyor, vaatler gerçekleşmiyor, emanetler ehline verilmiyor, adalet bir türlü gerçekleşmiyor hasılı kimse kimseye güvenmiyor.

****

Din “Kafirlere karşı sert, birbirinize karşı merhametli olun.” diyor. Gel gör ki toplum çok uzun zamandan beri kafire hayranlık ve sempati, Müslüman’a da doğrudan antipati duyuyor.

Din “Yetim hakkı yemeyin, ölçü ve tartıda hile yapmayın.” diyor.

Toplumun bir kesimi sahip olmaya taptığı için kimin malı ya da hakkı olduğuna bakmadan Moğol atlıları gibi talan ederek, çalarak “dünyalığını” çıkarıyor.

****

Din “Müminler yalnızca Allah’a dayanıp güvenirler.” diyor. Ancak insanların bir kısmı diplomalarına, takımlarına, atalarına, liderlerine, cemaatlerine, partilerine, statülerine, kredi kartı limitlerine, servetlerine güveniyorlar.

Din “kumarı ve faizi” alenen yasaklıyor. Ancak ülkemiz dünya üzerinde bankaların en yüksek kar yaptığı, en çok büyüdüğü nadir yerlerden biri olurken Nimet Abla’nın önündeki piyango kuyrukları Star Wars’un gişe kuyruklarını kıskandırıyor.

 

Din kadınlara “örtünmeyi” emrediyor. Ekranlardan, reklamlardan, afişlerden, AVM’lerden  aksi yönde kuvvetli bir propaganda yapılıyor ve nihayet toplum örtünmemeyi modern olmakla eşit kabul ediyor.

NEDEN?

Çünkü kapitalizmin kuvözünde büyümüş modern insan kurmaca kanaatlerden, yapay zevklerden, hastalıklı bencillikten, dizginlenemez hazcılıktan oluşan popüler kültürü, hubel gibi bir put, bir tür din olarak kabul ediyor.

İnternet ekranından kafanızı kaldırın ve otobüste, işyerinizde, sokakta, evinizde insanların haline bir göz gezdirin lütfen…

Kimin kararı, yönlendirmesi veya teşviği insanların etek boylarını, dar paçalarını, mezuniyet kıyafetlerini, konuşma tarzlarını, anne baba ilişkilerini, mesleklerini, beden ölçülerini, dinledikleri müzikleri, izledikleri filmleri, okudukları kitapları, mezun oldukları fakülteleri, seçtikleri eşleri evet eşleri, belirledi? 

Dinin telkini mi?

Aklın ilkeleri mi? 

Modern toplumda insanlar hangi ilkelere göre hareket edip eğer hala yapabiliyorlarsa, düşünüyorlar?

Din sizi gereksiz tüketimden uzak tutmaya çalışırken popüler kültür sadece tükettirmekle kalmıyor ne zaman ve ne oranda tüketmeniz gerektiğine de karar veriyor.

Bitmeyen deizm-ateizm tartışmalarından Müslümanlara aslan payı çıkarmaya çalışanlar bu tabloya iyi baksınlar…

Çükü bu tablo yalnızca dindarları değil, bu toplumda “Müslüman’ım” diyen herkesi ilgilendiriyor.

Popüler kültür bütün cesametiyle bizi istila etmişken çevrenizdeki insanların deist olmamaları onları inanç anlamında daha güvende yapmıyor ki!

Ortada böyle bir tablo varken insanların “Söylendiği gibi değil, aslında deistlerin oranı çok az!” diye homurdanmaları tam bir saçmalık, tam bir körlük…

Yahu dinin adalet, tevazu, vefa, söze sadakat, cihat, gıybet, örtünme ve yukarıda saydığımız gibi açık taleplerini umursamayan, böyle talepler yokmuş gibi yaşayan insanların deistler olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Aksine muhafazakarlar, İslamcılar, dindarlar… Laik de olsa, “dedem hacı” diyenlerden de olsa bütün bu insanlar Müslümanlar…

Zaten mesele de bu!

Modern toplum Müslümanlığının cari dünya sistemiyle, hedonist değerlerle, popüler kültürle çelişen hiçbir yanının olmaması, kalmaması…

Popüler kültür modern toplumun yeni dini…

İliklerimize dek popüler kültür değerleriyle doygunken dindar olmayı ve dindar kalmayı beklemek beyhude bir hayal…

Yalancı, müsrif, hırsız, terbiyesiz, kibirli bir modern tipin dindarlığından söz etmek hiç inandırıcı değil!

Deizm’den, ateizmden fazlası var eksiği yok bir anti din olan popüler kültür, toplumu genci yaşlısıyla çepeçevre kuşatmış durumda.  

Tehlikenin gücünü görmek isteyenler oraya buraya değil, toplumun önünde bir heyula gibi dikilen popüler kültür putuna baksınlar…

Bu putun nüfuzundan ne dindarların ne de laiklerin kurtulamadığını bir zahmet herkes görsün artık…

Bu yüzden lokal boyutlardaki deizm tartışmalarını bırakalım…

Yanı başımızdaki asıl büyük düşmana, istila edilmedik yer bırakmayan popüler kültüre bakalım…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Ali Osman AYDIN Arşivi