Enes BAŞ

Enes BAŞ

Siyasette Gençlik Devrimi

Siyasette Gençlik Devrimi

Gençlik ve siyaset” konusundaki her tartışma, gençliğin siyasetin neresinde konumlandığı sorusunda düğümleniyor.

Gençliğin siyasetin neresinde konumlandığı sorusunun cevabı ise, siyasetin hangi anlayışa dayanarak inşa edilmekte olduğuna bağlı..

Ne yazık ki,

Genel olarak Türkiye’de siyaset, bizzat gençler tarafından gençlik odaklı olarak değil, genç olmayanlar / gençlik imajı çizmeye çalışanlar / gençliği sadece bir vitrin çalışmasından ibaret görenler tarafından gençliği dışlayarak inşa ediliyor.

Siyaseti kendi tekellerinde gören “profesyonel siyasetçiler” ülkemizde hala siyaset zemininde önemli bir yer tutmayı sürdürüyorlar.

Bu siyasetçilerin “genç görünümlü” olanları bile, siyasetle ilgili tüm süreçlerde gençleri ya dışlıyorlar ya da kaba bir tabirle “ kullanma ” yoluna giriyorlar.

Kısaca gençliği “siyasetten uzak durma” ile “çanta taşıyıcılığı/amigoluk” arasında bir tercih yapmaya zorluyorlar..

Siyaseti basitçe kendi işleri olarak görüyor, “işlerine” müdahaleye karşı cephe almakta birleşiyorlar.

Dahası siyasetin hangi kurallara göre işleyeceğini, siyasi görev dağılımlarının ne şekilde yapılacağını belirleme yetkisini kendilerinde görüyorlar.

İstisnalar elbette var.

Ancak siyasi partilerde gençler, çoğunlukla bir yardımcı güç olarak tanımlanıp, ikincil işlerle görevlendiriliyorlar.

Doğaldır ki bu durum, siyasetçiler tarafından inşa edilen siyasi çıkar tasarımlarının içeriğine de yansıyor.

Gençlik siyasette yeterince temsil hakkına kavuşmadıkça, gençliğin çıkarlarının siyaset sürecine eklenmesi olanaksızlaşıyor.

Böylelikle gençlik, siyaseti bir çözüm sahası olarak görmüyor, göremiyor.

Bu durumda siyaset kurumuna karşı daha da ilgisizleşiyor.

Gençliğin, siyaseti bir çözüm sahası olarak görmemesi ve siyaset kurumuna karşı ilgisizliği “profesyonel siyasetçilerin” işine geliyor.

Çünkü söz konusu ilgisizlik, siyasetin “profesyonel siyasetçilerin” etki sahasına daha fazla terk edilmesi anlamına geliyor.

Bir kısır döngüdür gidiyor anlayacağınız.

Bu kısır döngünün kaybedeni hep gençler oluyor.

* * *

Peki gençlik, siyaset bağlamındaki bu kısır döngüyü nasıl kırabilir?

Kuşkusuz siyasete küserek değil.

Aksine siyaset alanını sahiplenerek..

Kararlı olarak..

Devrimler Ustası Başbakanımız’ın, gençlere verdiği önem ortada..

Önem vermeyenlerse çoğunlukta..

İstisnalar hariç..

Bizler yılmamalıyız, gençleri gerçek söz sahibi yapana kadar fikir ve proje üretme yoluyla siyasetin merkezinde daha fazla yer edinmek, siyasette gençlik devrimi yapabilmek için daha çok çaba göstermeliyiz..

Bize sahip çıkan bir Başbakan var ve bunu sonuna kadar değerlendirmeliyiz.

Gençler; unutmayın, iman öyle bir şeydir ki, tekeden bile süt çıkartır. İnanacaksın, azmedeceksin ve işi bitireceksin.” Recep Tayyip Erdoğan

Selam ve Dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
1 Yorum
Enes BAŞ Arşivi