Tesettürlü Bacım
Karanlık bir asır.. Kararmış ufuklar..
Ufkun önüne geçmiş dağlar ve setler..
Haydi aş şu engelleri, setleri. Genişlet daracık ufkunu. Tarihe yepyeni birimza at!
Zeynebi bir kıyam başlat. Bürün örtüne..
Gösterme ziynetini ellere!
Ebedi saadet yerine, atma kendini alev alev ateşlere.
Yaratanın emrine uy! Yaratılanın değil..!
Bak işte çıkmış bir Meryemi kervan yola. Sen de katıl şu kervana. Ve olasillerden bir asil.
Senin için seni yaratan Rabbinin emri mi önemli; yoksa seni kullanan, zalim, asi, Rabbinin düşmanı yaratılanların mı?
Giy çarşafını, o kutlu tesettür kaleni.
Çarşafınla zulmün tahtını devir ve söndür küfrün sönük ışığını.
Yak iman ve cihad meşalesini. ‘ Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar! ’
Kalk ey tesettürlü bacım..
Sımsıkı sarıl kapkara çarşafına.
Dimdik yürü sokaklarda, özgürlük simgesi çarşafınla.
Diyorlar ki, ‘çarşaf özgürlüğünüzü kısıtlıyor.’
Kanma bu basit insanların basit sözlerine.
Kaldır sen de bu kutlu meş’aleyi, dalgalansın masmavi gökyüzünde.
Dünya senin neyine?
Sen zaten tesettürünle dünya ve içindekilerini dünyalıklara bırakmışsın şereflice.
İşte!
Bak şu küçük Zeyneplere!
Bak, başlatmışlar kıyamlarını zulmün okullarında.
Pes etmeyecekler besbelli. Sen de kaldır başını, bak şu göğe.
Bak gülümsüyor sana güneş, ay ve yıldızlar.
Gıptayla göz kırpıyorlar sana. Yıldırmasın seni dünyalık sözler.
Kandırmasın seni entel âlimler.
Tesettürün süsü, rengi olmaz. Takva zırhındır o senin!
Haydi bacım! Bu kıyamın başı sen ol! Küfrü hüsrana uğrat çarşafınla.
Başlarına yık zalimin iğrenç emellerini. Meryemi bir edayla tak örtünü.
Giy azadelik giysini. Ufka doğru apaydınlık bir yol al.
Varsın ‘tesettürün seni hayattan engelliyor’ desinler, duymazdan gel bu sözleri.
Kaldır üzerinden küfrün kara ellerini. Adan Meryemi bir itaatle, çarşafınlaRabbine.
Bırak, seni okula, işyerine, meclislere almayan geri kafalıları.
Sana yobaz diyen asli yobazları.
Sen tesettürünle Zeynep, hayanla bir Meryemsin.
Kim tutabilir ki seni, haydi durma, dikil sen de karşısına Yezitlerin, Firavunların..
Selam ve Dua ile.