Fenerbahçeli telefon
Bir Fenerbahçe meselemiz oldu, öyle bir mesele ki “çözdükçe dolanıyor”, kimse işin içinden çıkamıyor.
Kimse kimsenin dilinden anlamıyor, biz Fenerbahçelilere “ne yapıyor bunlar” diye bakıyoruz, onlar bize “ne yapıyor bunlar” diye bakıyor.
Dün bir telefon mesajı aldım:
“Ahmetçiğim, basının iki aylık yargısız infazından ve ihbarlarından sonra yargıçla yapılan 35 dakikalık görüşmeyle dünya standartlarında bir adil tabloyu mu yakaladık?”
Fevkalade sitemkâr bir mesaj...
Gönderen Milliyet’in efsane yazı işleri müdürlerinden Tahir Özyurtseven.
Tahir “sol bir mücadeleden” gelen, çile çekmiş, bedel ödemiş, haksızlıklarla dövüşmüş biri ve şimdi Fenerbahçe’nin haksızlığa uğradığına inanıyor.
Üstelik samimiyetle inanıyor buna.
Tahir’i çok severim, telefon ettim.
“Sen Fenerbahçe’nin haksızlığa uğradığına mı inanıyorsun?
Tahir aklı başında, soğukkanlı, sakin bir adamdır, böylesine feveran etmesi, haksızlık olduğuna böylesine güçlü biçimde inanması, Fenerbahçe yönetiminden hiç kuşku duymaması şaşırttı beni.
Dedim ki, “Ben bütün konuşma tapelerini, ifadeleri, zabıtları okudum, şike yapılmış gözüküyor ama senin gibi biri bütün bunlara rağmen Fener yönetiminin suçsuzluğundan bu kadar eminse, bir şeyi yanlış anlıyor olmalıyım. Sen bana meseleyi nasıl gördüğünü anlat, ben de böylece Fenerlilerin ne düşündüğünü anlayayım, yarın da bunu yazayım.